DİZİNLER


Bu WEB Sitesinde bulunan terimler Yapı Endüstri Merkezi'nin Mart 1997 de yayımlanarak satışa sunduğu AYDINLATMA SÖZÜĞÜ kitabından alınmıştır. Prof. Şazi Sirel tarafından yazılan AYDINLATMA SÖZLÜĞÜ kitabında daha çok terim, terimlerin kesin belirlemeleri ve Türkçe tanımları yanısıra simge, formül, çizelge, açıklayıcı not, terimler arası ilişki gibi önemli ayrıntılar da bulunmaktadır. Daha geniş ve daha kesin bilgi için adı geçen sözlüğe başvurulmalıdır.

  • A

    Abney phenomenon : Abney olayı
    Abney's law : Abney yasası
    abnormal cathode fall : anormal katotsal düşüş
    absolute thermal detector : salt ışınsal ısıölçer
    absorptance : soğurma çarpanı
    absorption : soğurma
    accommodation : uyum
    achromatic perceived colour : türsüz algılanmış renk
    achromatic stimulus : türsüz renk uyartısı
    actinic : aktiniksel
    actinic action spectrum : aktiniksel etkinlik tayfı
    actinic dose : aktiniksel doz
    actinic erythema : aktiniksel deri kızarması
    actinism : aktinizm
    adaptation : uyma
    adaptive colorimetric shift : uymada renkölçümsel çarpıklaşma
    adaptive colour shift : uymada renk çarpıklaşması
    additive complementary colours : tümler renkler
    additive mixture of colour stimuli : renk uyartıları toplamsal karışımı
    adjustable luminaire : ayarlanabilir ışıklık
    afterglow : geç ışılışıma
    air-turbo lamp : hava basıncı jeneratörlü lamba
    alychne : alişne; alikne
    anomalous trichromatism : sapak üçrenkçillik
    anti-Stokes luminescence : anti-Stokes ışıklılık
    aperture colour : delik rengi
    apparent magnitude : görünür büyüklük
    arc discharge : yay boşalması
    arc lamp : yay lambası
    arc tube : boşalma tüpü artifically induced actinic effect : yapay oluşturulmuş aktiniksel etki
    astronomical sunshine duration : astronomik güneşlenme süresi
    asymmetrical luminaire : bakışımsız ışıklık
    avalanche photodiode : çığıl ışıdiod
    average life : ortalama ömür

  • B

    bactericidal lamp : mikrop kırıcı lamba
    bactericidal radiation : bakteri kırıcı ışınım
    ballast : durultucu; balast
    ballast lumen factor : durultucu ışık akısı çarpanı
    base : dip
    bayonet cap; bayonet base : süngü dip
    bayonet pin : dip tırnağı
    Bezold-Brücke phenomenon : Bezold-Brücke olayı
    binary hue : ara renk türü; ikili renk türü
    biological rhythm : biolojik ritim
    bioluminescence : biyolojik ışılışıma
    black light lamp : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
    blackbody : Planck ışıyıcısı; kara cisim
    blended lamp : karışık ışıklı lamba
    bolometer : bolometre
    bowl : çanak
    bright : parıltılı
    brightness : parıltı
    bulb : ampul
    bulkhead luminaire : yer ışıklığı; taban ışıklığı


  • C

    candela : kandela
    candela per square metre : kandela bölü metrekare
    cap : dip
    cap lamp : şapka lambası
    carbon filament lamp : karbon telli lamba
    cathode fall; cathode drop : katotsal düşüş
    cathodoluminescence : katotsal ışılışıma
    chemiluminescence : kimyasal ışılışıma
    chroma : bağıl türsellik
    chroma : renksel parlaklık
    chromatic adaptation : türsel uyma
    chromatic perceived colour : algılanmış türsel renk
    chromatic stimulus : türsel renk uyartısı
    chromaticity : türsellik
    chromaticity coordinates : üçtürsel koordinatlar
    chromaticity diagram : türsellik diyagramı
    chromaticness : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
    CIE standard clear sky : standart açık CIE göğü; açık gök
    CIE standard overcast sky : standart kapalı CIE göğü; kapalı gök
    clear bulb : saydam ampul
    coated bulb : opalleştirilmiş ampul
    coefficient of luminous intensity : ışık yeğinliği katsayısı
    coefficient of retroreflected luminance : geri yansımış ışıklılık katsayısı
    coefficient of retroreflection : geri yansıma katsayısı
    coffer : gömülü tavan ışıklığı
    coherent radiation : koheran ışınım
    coiled-coil filament : çift kıvrımlı tel
    cold cathode lamp : soğuk katotlu lamba
    cold-start lamp : ön ısıtmasız lamba
    colorimeter : renkölçer
    colorimetric purity : renkölçümsel arılık
    colorimetric purity : tayfsal renk yoğunluğu
    colorimetry : renkölçme
    colour atlas : renk atlası
    colour equation : renk denklemi
    colour fullness : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
    colour matching : renk eşleme
    colour rendering : renksel geriverim
    colour rendering index : renksel geriverim indisi
    colour solid : renk katısı
    colour space : tür uzayı
    colour stimulus : renk uyartısı
    colour stimulus function : renk uyartı fonksiyonu
    colour temperature : renk sıcaklığı
    coloured bulb : renkli ampul
    colour-matching functions : renkölçümsel fonksiyonlar
    comparison lamp : dara lambası
    complementary colour stimuli : tümler renk uyartıları
    complementary wavelength : tümler dalga boyu
    complex refractive index : karmaşık kırılma indisi
    compressed air luminaire : hava basıncı jeneratörlü lamba
    cones : koniler
    configuration factor : biçimleniş çarpanı
    contact plate : dip tepesi
    contrast : karşıtlık
    contrast rendering factor : karşıtlık geriverim çarpanı
    contrast sensitivity : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
    cornice lighting : ışıklı korniş
    correlated colour temperature : benzer renk sıcaklığı
    cove lighting : korniş aydınlatması
    cumulative downward flux proportion : alt toplanık akı orantısı
    cumulative flux : toplanık akı
    cut-off : siperlik
    cut-off angle : siperlik engel açısı
    cylindrical irradiance : erkesel silindirsel aydınlık

  • D

    dark : koyu
    dark current : karanlık akımı
    daylight : günışığı
    daylight factor : günışığı çarpanı
    daylight illuminant : günışığı ışıklayıcısı
    daylight lamp : günışığı lambası
    daylight locus : günışıkları geometrik yeri
    daylight opening : günışığı açıklığı
    defective colour vision : renk görme sapaklığı
    densitometer : yoğunlukölçer
    detectivity : alıcılık
    deuteranomalous vision : ikinci sapaklık
    deuteranopia : ikinci görmezlik
    dichromatism : çiftrenkçillik
    diffraction : kırınma
    diffuse reflectance : yayınık yansıtma çarpanı
    diffuse reflection : yayınık yansıma
    diffuse sky radiation : yayınık gök ışınımı
    diffuse transmission : yayınık geçme
    diffuse transmittance : yayınık geçirme çarpanı
    diffused lighting : yayınık aydınlatma
    diffuser : yayıcı
    diffuser : yayındırıcı
    diffusion factor : yayınma çarpanı
    diffusion : yayınma
    dim : karanlık
    dimmer : karartıcı; dimmer
    direct actinic effect : dolaysız aktiniksel etki
    direct flux : dolaysız akı
    direct glare : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
    direct lighting : dolaysız aydınlatma
    direct ratio : dolaysız oran
    direct solar radiation : dolaysız güneş ışınımı
    directional emissivity : doğrultusal yayımlayıcılık
    directional lighting : doğrultulu aydınlatma
    disability glare : bozucu kamaşma
    discharge lamp : boşalmalı lamba
    discomfort glare : konforsuz kamaşma
    dispersion : dağılım
    distribution of luminous intensity : ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
    distribution temperature : dağılış sıcaklığı
    dominant wavelength : baskın dalga boyu
    dose : doz
    dose rate : doz debisi
    downlight : toplayıcı tavan ışıklığı
    downward flux : alt yarı küresel akı
    downward flux fraction : alt yarı küresel akı oranı
    downward light output ratio : standart alt geriverim

  • E

    effective dose : etkin doz
    effects projector : dekor projektörü
    electric arc : yay boşalması
    electric discharge : elektriksel boşalma
    electroluminescence : elektro-ışılışıma
    electroluminescent lamp : elektro-ışılışıyıcı lamba
    electroluminescent panel : elektro-ışılışıyıcı levha
    electroluminescent source : elektro-ışılışıyıcı kaynak
    electromagnetic radiation : elektromanyetik ışıma
    electromagnetic radiation : elektromanyetik ışınım
    electronic-flash lamp : elektronik flaş lambası
    emergency lighting : yardım aydınlatması
    emission : yayım
    emission spectrum : yayım tayfı
    emissive material : yayımlatıcı özdek
    enamelled bulb : emaylanmış ampul
    energy level : erkesel düzey
    entrance angle : aydınlatma açısı
    equality of brightness photometer : parıltı eşlemeli ışıkölçer
    equality of contrast photometer : karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
    equi-energy spectrum : eşit erke tayfı; eşerke tayfı
    equivalent contrast : eşdeğer karşıtlık
    equivalent luminance : eşdeğer ışıklılık
    equivalent veiling luminance : donukluk eşdeğer ışıklılığı
    erythemal radiation : kızartıcı ışınım
    escape lighting : boşaltma aydınlatması
    exchange coefficient : karşılıklı değişim katsayısı
    excitation : uyarma
    excitation purity : uyartı arılığı
    excitation spectrum : uyarma tayfı
    explosion-proof luminaire : patlama korumalı ışıklık
    exposure meter : pozölçer
    extraterrestrial solar radiation : dünya dışı güneş ışınımı
    eyelet : dip tepesi

  • F

    face luminaire : alın ışıklığı
    fall time : iniş süresi
    field of view : bakma alanı
    filament : tel; filaman
    flameproof luminaire : patlama korumalı ışıklık
    flash tube : elektronik flaş lambası
    flashlight : cep ışıklığı
    flicker : titreme; ışık titremesi
    flicker photometer : titremeli ışıkölçer
    floodlight : ışıklandırma projektörü
    floodlighting : ışıklandırma
    floor lamp : ayaklı ışıklık
    fluorescence : flüorışıma
    fluorescent lamp : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
    fluorophor : ışılışır; fosfor; flüorofor
    flux code : akı kodu
    flux triplet : üçüzlü akı
    form factor : biçim çarpanı
    fovea; fovea centralis : fovea; merkezsel fovea
    foveola : foveola
    Fresnel spotlight : Fresnel mercekli projektör
    frosted bulb : buzlu ampul
    fusion frequency : erime frekansı

  • G

    gas-filled lamp : gaz dolu lamba
    general diffused lighting : dolaylı-dolaysız aydınlatma
    general lighting : genel aydınlatma
    geometric extent : geometrik yaygınlık
    germicidal lamp : mikrop kırıcı lamba
    germicidal radiation : mikrop kırıcı ışınım
    glare : kamaşma
    glare by reflection : yansımayla kamaşma
    global illuminance : toplam günışıksal aydınlık
    global solar radiation : toplam güneş ışınımı
    globe : karpuz; glob
    gloss : parlaklık
    glossmeter : parlaklıkölçer
    glow discharge : ışıltılı boşalma; ışılışır boşalma
    goniophotometer : açılı ışıkölçer
    gonioradiometer : açılı ışınımölçer
    Grassmann's laws : Grassmann yasaları
    grey body : gri cisim

  • H

    half-peak divergence : arı yeğinlikte açısal genişlik
    half-value angle : yarı değer açısı
    hand-lamp : el ışıklığı; el lambası
    hard glass bulb : sert camlı ampul
    haulageway luminaire : galeri ışıklığı
    headpiece : şapka lambası projektörü
    heliotherapy : heliootama; güneş ışığı tedavisi
    Helmholtz-Kohlrausch phenomenon : Helmholtz-Kohlrausch olayı
    hemeralopia : gece körlüğü
    hemispherical emissivity : yarı küresel yayımlayıcılık
    HID lamp : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
    high intensity discharge lamp : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
    high pressure mercury vapour lamp : yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
    high pressure sodium vapour lamp : yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
    hot cathode lamp : sıcak katotlu lamba
    hot-start lamp : ön ısıtmalı lamba
    hue : renk türü; tür

  • I

    ignitor : ateşleyici
    illuminance : aydınlık
    illuminance : ışıksal aydınlık
    illuminance meter : aydınlıkölçer; lüksmetre
    illuminance vector : aydınlık vektörü
    illuminant : ışıklayıcı
    illuminant colorimetric shift : ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
    illuminant colour shift : ışıklayıcı renk çarpıklaşması
    illumination : aydınlatma
    incandescence : akkor ışıma
    incandescent lamp : akkor elektrik lambası
    indicatrix of diffusion : yayınma göstericisi
    indirect actinic effect : dolaylı aktiniksel etki
    indirect flux : dolaylı akı
    indirect lighting : dolaylı aydınlatma
    induction luminaire : endüksiyon beslemeli ışıklık
    infrared lamp : kızılaltı lambası
    infrared radiation : kızılaltı ışınım
    input : giriş büyüklüğü
    installation flux density : yüzeylik döşem akısı
    installation index : yer indisi; döşem indisi
    installed lamp flux density : döşeli lambaların yüzeylik akısı
    instant-start lamp : ön ısıtmasız lamba
    instrinsically safe luminaire : özgüvenli ışıklık
    integrating photometer : ışık akısı ölçer
    integrating sphere : Ulbircht küresi
    interference : girişim
    interreflection : çoklu yansıma; iç yansışma
    interreflection ratio : iç yansışma çarpanı
    irradiance : erkesel aydınlık
    iso-illuminance curve : eşaydınlık eğrisi
    iso-intensity curve : eş yeğinlik eğrisi
    iso-intensity diagram : eş yeğinlik diyagramı
    isoluminance curve : eşışıklılık eğrisi
    isotropic diffuse reflection : izotrop yayınık yansıma
    isotropic diffuse transmission : izotrop yayınık geçme

  • L

    lambertian surface : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
    Lambert's cosine law : Lambert yasası; kosinüs yasası
    lamp : lamba
    lamp connector : lamba bağlayıcı
    lamp voltage : yanma gerilimi; lamba gerilimi
    lampholder : duy
    laser : lazer
    LCD : sıvı kristal displey; LCD
    LED : ışık yayımlayıcı diod; LED
    lens spotlight : mercekli projektör
    life : ömür
    life test : süre testi; süre denemesi
    life to X % failures : % X kayıplı ömür
    light : açık
    light : ışık
    light centre : ışıksal merkez
    light emitting diod : ışık yayımlayıcı diod; LED
    light exposure : ışıklanma
    light loss factor : değer düşme çarpanı
    light output ratio : standart geriverim
    light stimulus : ışıksal uyartı; ışık uyartısı
    lighting chain; lighting string : ışık zinciri
    lighting technology : aydınlatmacılık
    lighting : aydınlatma
    lightness : açıklık
    liquid crystal display : sıvı kristal displey; LCD
    local lighting : bölgelik aydınlatma
    localised lighting : bölgelenmiş aydınlatma
    long-arc lamp : uzun yay lambası
    louvre; louver : örtücü
    low pressure mercury vapour lamp : alçak basınçlı cıva buharlı lamba
    low pressure sodium vapour lamp : alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
    lumen : lümen
    luminaire : ışıklık
    luminaire efficiency : standart geriverim
    luminaire guard : koruma ızgarası
    luminance : ışıklılık
    luminance : ışıksal ışıklılık
    luminance coefficient : ışıksal ışıklılık katsayısı
    luminance difference threshold : ışıklılık ayrımsal eşiği
    luminance factor : ışıksal ışıklılık çarpanı
    luminance meter : ışıklılıkölçer
    luminance threshold : ışıklılık eşiği
    luminescence : ışılışıma
    luminophor : ışılışır; fosfor; flüorofor
    luminosity : parıltı
    luminous colour : ışık rengi
    luminous cylindrical exposure : silindirsel ışıklanma
    luminous efficacy of a source : ışıksal verim
    luminous efficacy of radiation : ışıksal verim
    luminous efficiency : bağıl ışıksal verim
    luminous element : ışıklı element; ışıklı parçacık
    luminous environment : ışıklı çevre
    luminous exitance : ışıksal uyarıcılık
    luminous exposure : ışıklanma
    luminous flux : ışıksal akı; ışık akısı
    luminous flux maintenance factor : ışık akısı kalıcılık çarpanı
    luminous intensity : ışıksal yeğinlik
    lux : lüks ; lümen bölü metrekare

  • M

    macula lutea : sarı leke
    magnification ratio : güçlendirme çarpanı
    main electrode : baş elektrot; ana elektrot
    maintenance factor : değer düşme çarpanı
    mean spherical luminous intensity : ortalama küresel ışık yeğinliği
    mesopic vision : akşam görmesi
    metal filament lamp : metal telli lamba
    metal halide lamp : metal halojenürlü lamba; metal halide lamba
    metameric colour stimuli : metamer renk uyartıları
    mine luminaire : maden ocağı ışıklığı
    mine rescue luminaire : kurtarıcı lambası
    mine safety lamp : alevli güvenlik lambası
    miner's lamp : madenci lambası
    minimum erythema dose; MED : kızartıcı en az doz; KED
    mixed reflection : karışık yansıma; yarı yayınık yansıma
    mixed transmission : karışık geçme; yarı yayınık geçme
    monochromatic radiance temperature : tektürsel ışıklılık sıcaklığı
    monochromatic radiation : tektürsel ışınım
    monochromatic stimulus : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
    monochromatism : renk körlüğü
    monochromatism : tekrenkçillik

  • N

    natural actinic effect : doğal aktiniksel etki
    negative-glow lamp : ışıltı lambası
    Nepierian spectral absorption coefficient : neperien tayfsal soğurma katsayısı
    Nepierian spectral internal transmittance density : neperien tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
    neutral step wedge : kademeli geçirici gri süzgeç
    neutral wedge : gri kama
    night-blindness : gece körlüğü
    noise equivalent input : gürültü eşdeğer uyartısı
    noise equivalent irradiance : gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
    noise equivalent power : gürültü eşdeğer erke akısı
    non-luminous colour : ışımayan nesne rengi
    non-selective detector : seçmez alıcı
    non-selective radiator : seçmez ışıyıcı
    normal cathode fall : normal katotsal düşüş
    normalized detectivity : standart alıcılık

  • O

    object-colour : nesne-renk
    observation angle : gözlem açısı
    obstruction : engel
    opal bulb : opal ampul
    opaque medium : geçirimsiz ortam
    optical filter : süzgeç; optik süzgeç
    optical light output ratio : optik geriverim
    optical radiation : optik ışınım
    optical thickness of the atmosphere : atmosferin optik kalınlığı
    optimal colour stimuli : optimal renk uyartıları; en yüksek renk uyartıları
    ordinary luminaire : sıradan ışıklık
    output : çıkış büyüklüğü; yanıt

  • P

    paddy lamp : katar ardı ışıklık
    parallel cathode heating : paralel elektrot ısınması
    parallel cathode preheating : paralel elektrot ön ısınması
    pelmet lighting : ışıklı perdelik
    pendant luminaire : asılı ışıklık
    perceived colour : algılanmış renk
    perceived light : algılanmış ışık
    perception : algı
    perfect reflecting diffuser : yansıma ile tam yayındırıcı
    perfect transmitting diffuser : geçme ile tam yayındırıcı
    permanent supplementary artificial lighting : sürekli tümler yapay aydınlatma
    permissible luminaire : grizu güvenli ışıklık
    phosphor : ışılışır; fosfor; flüorofor
    phosphorescence : fosforışıma
    photobiology : ışıbiyoloji
    photocathode : ışıkatot
    photoconductive cell : ışıiletken gözcük
    photocurrent : ışıelektrik akım
    photodesensitization : ışıduyarsızlaştırma
    photodiode : ışıdiod
    photoeffect : ışıetki
    photoelectric detector : ışıelektrik alıcı
    photoelement : ışıpil; fotovoltaik gözcük
    photoemissive cell : ışıyıcı gözcük; fotosel
    photoflash lamp : flaş lambası
    photoflood lamp : fotoğrafçı lambası
    photoluminescence : ışıksal ışılışıma
    photoluminescence quantum yield : ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
    photoluminescence radiant yield : ışıksal ışılışıma erkesel verimi
    photometer : ışıkölçer
    photometry : ışıkölçme
    photomultiplier : ışı çarpımcı
    photon counter : foton sayıcı
    photon cylindrical exposure : silindirsel fotonlanma
    photon exitance : fotonsal uyarıcılık
    photon exposure : fotonlanma
    photon flux : foton akısı
    photon intensity : fotonsal yeğinlik
    photon irradiance : fotonsal aydınlık
    photon number : foton sayısı
    photon radiance : fotonsal ışıklılık
    photopathology : ışıpatoloji
    photoperiod : ışıdönüm
    photopic vision : gündüz görmesi
    photoresistor : ışıdirenç
    photosensitization : ışıduyarlılaştırma
    phototherapy : ışıotama
    phototransistor : ışıtransistör; fototransistör
    phototube : ışıyıcı gözcük; fotosel
    photovoltaic cell : ışıpil; fotovoltaik gözcük
    physical colorimetry : fiziksel renkölçme
    physical photometry : fiziksel ışıkölçme
    pin : iğne
    pin cap; pin base : iğneli dip
    Planckian locus : kara cisimler yeri; Planck'ın geometrik yeri
    Planckian radiator : Planck ışıyıcısı; kara cisim
    Planck's law : Planck yasası
    point brilliance : noktasal parıltı
    point source : noktasal kaynak
    polarized radiation : kutuplanmış ışınım
    portable luminaire : taşınır ışıklık
    portable mine luminaire : taşınır maden ocağı ışıklığı
    possible sunshine duration : olanaklı güneşlenme süresi
    post : iğne
    prefocus cap; prefocus base : önodaklamalı dip
    prefocus lamp : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
    preheat lamp : ön ısıtmalı lamba
    pressed glass lamp : optik düzenli lamba
    primary light source : birincil ışık kaynağı
    primary photometric standard : ışıkölçümsel birincil ölçün
    profile spotlight : profil projektörü
    projection lamp : projeksiyon lambası
    projector : projektör
    projector lamp : projektör lambası
    protanomalous vision : birinci sapaklık
    protanopia : birinci görmezlik
    protected luminaire : korunmuş ışıklık
    protective glass : koruma camı
    proximity : duvar uzaklığı
    psychophysical colour : psikofizik renk
    purity : arılık
    Purkinje phenomenon : Purkinje olayı
    purple boundary : purpuralar sınırı
    purple stimulus : purpura uyartısı
    pyroelectric detector : piroelektrik alıcı

  • Q

    quantity of light : ışık niceliği
    quantum detector : kuantasal alıcı
    quantum efficiency : kuantasal verim

  • R

    radiance : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
    radiance coefficient : erkesel ışıklılık katsayısı
    radiance factor : erkesel ışıklılık çarpanı
    radiant cylindrical exposure : silindirsel ışınımlanma
    radiant efficiency : erkesel verim
    radiant energy : ışıyan erke
    radiant exitance : erkesel uyarıcılık
    radiant exposure : ışınımlanma
    radiant exposure meter : ışınımlanmaölçer
    radiant flux : erkesel akı; ışıyan güç
    radiant intensitiy per unit area : ışınımlılık
    radiant intensity : erkesel yeğinlik
    radiant power : erkesel akı; ışıyan güç
    radiant spherical exposure; radiant fluence : küresel ışınımlanma
    radiation : ışıma
    radiation : ışınım
    radioluminescence : radyoışılışıma; X ışınımıyla ışılışıma
    radiometer : ışınımölçer
    radiometry : ışınımölçme
    rated luminous flux : ayırdedici ışık akısı
    rated power : ayırdedici güç
    rating : ayırdedici veriler
    Rayleigh scatter : Rayleigh yayınması
    recessed luminaire : gömülü ışıklık
    reduced utilance : kısıtlı yararlılık
    reduced utilization factor : kısıtlı kullanma çarpanı
    reference ballast : referans durultucusu
    reference colour stimuli : referans renk uyartıları; birincil renk uyartıları
    reference illuminant : referans ışıklayıcısı
    reference lamp : referans lambası
    reference lighting : referans aydınlatması
    reference surface : referans yüzeyi
    reflectance : yansıtma çarpanı
    reflectance factor : yansıtıcılık çarpanı
    reflectance factor optical density : optik yansıtıcılık yoğunluk çarpanı
    reflectance optical density : optik yansıtıcılık yoğunluğu
    reflected solar radiation : yansımış güneş ışınımı
    reflection : yansıma
    reflectivity : yansıtıcılık
    reflectometer : yansımaölçer
    reflectometer value : yansımaölçümsel değer
    reflector : yansıtıcı
    reflector lamp : yansıtıcı lamba
    reflector spotlight : aynalı projektör; yansıtıcılı projektör
    reflectorized bulb : yansıtıcı ampul
    refraction : kırılma
    refractive index : kırılma indisi
    refractor : kırıcı; ışık kırıcı
    regular reflectance : düzgün yansıtma çarpanı
    regular reflection : düzgün yansıma; aynasal yansıma
    regular transmission : düzgün geçme
    regular transmittance : düzgün geçirme çarpanı
    related perceived colour : birlikte algılanmış renk
    relative colour stimulus function : bağıl renk uyartı fonksiyonu
    relative optical air mass : bağıl optik hava kütlesi
    relative sensitivity : bağıl duyarlılık
    relative spectral distribution : bağıl tayfsal dağılım
    relative spectral sensitivity : bağıl tayfsal duyarlılık
    relative sunshine duration : bağıl güneşlenme süresi
    resonance line : rezonans çizgisi
    response time : yanıt süresi
    responsivity : duyarlılık resultant colorimetric shift : toplam renkölçümsel çarpıklaşma
    resultant colour shift : toplam renk çarpıklaşması
    retina : ağtabaka
    retina : retina; ağtabaka; ağ katman
    retroreflection : geri yansıma
    retroreflector : geri yansıtıcı
    rise and fall pendant : değişken askılı ışıklık
    rise time : gelişme süresi
    rods : sopacıklar
    rooflight : çatı penceresi; yatay pencere
    room index : yer indisi; döşem indisi
    rotationally symmetrical luminous intensity distribution : ışık yeğinliği dönel dağılımı

  • S

    safety lighting : güvenlik aydınlatması
    saturation : bağıl doymuşluk
    saturation : renksel doymuşluk
    scattering : yayınma
    scattering indicatrix : yayınma göstericisi
    scintillator : skentilatör
    scotopic vision : gece görmesi
    screw cap; screw base : vidalı dip
    sealed beam lamp : tanımlı ışık demeti lambası
    searchlihgt : ışıldak; arama ışıklığı
    secondary light source : ikincil ışık kaynağı
    secondary photometric standard : ışıkölçümsel ikincil ölçün
    secondary standard lamp : ikincil ölçün lamba
    selective detector : seçer alıcı
    selective radiator : seçer ışıyıcı
    self-ballasted mercury lamp : karışık ışıklı lamba
    self-exchange coefficient : özdeğişim katsayısı
    semiconductor ballast : yarıiletken durultucu; elektronik balast
    semi-direct lighting : yarı dolaysız aydınlatma
    semi-indirect lighting : yarı dolaylı aydınlatma
    sensation : duyulanma
    sensitivity : duyarlılık
    service illuminance : kullanma aydınlığı
    shade : abajur
    shading : güneş kıran
    shell cap; shell base : silindirsel dip
    shielding angle : siperlik çıkış açısı
    short-arc lamp : kısa yay lambası
    single-coil filament : tek kıvrımlı tel
    skylight : çatı penceresi; yatay pencere
    skylight : gök ışığı
    softlight : yumuşak yayıcı
    solar constant : güneş değişmezi
    solar factor : güneş çarpanı
    solar radiation : güneş ışınımı
    spacing : aralama
    special studio floodlight : özel stüdyo projektörü
    spectral : tayfsal; spektral
    spectral absorbance : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
    spectral absorption index : tayfsal soğurma indisi
    spectral absorptivity : tayfsal soğuruculuk
    spectral chromaticity coodrinates : tayfsal üçtürsel koordinatlar
    spectral concentration : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
    spectral distribution : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
    spectral internal absorptance : tayfsal iç soğurma çarpanı
    spectral internal transmittance : tayfsal iç geçirme çarpanı
    spectral internal transmittance density : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
    spectral line : tayf çizgisi
    spectral linear absorption coefficient : tayfsal çizgil soğurma katsayısı
    spectral linear attenuation coefficient : tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
    spectral linear scattering coefficient : tayfsal çizgil yayınma katsayısı
    spectral luminous efficiency : tayfsal bağıl ışık etkinliği
    spectral mass attenuation coefficient : tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
    spectral optical depth : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
    spectral optical thickness : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
    spectral responsivity; spectral sensivity : tayfsal duyarlılık
    spectral stimulus : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
    spectral transmissivity : tayfsal geçiricilik
    spectrophotometer : tayfsal ışıkölçer
    spectroradiometer : tayfsal ışınımölçer
    spectroscopic lamp : tayf lambası
    spectrum : tayf; spektrum
    spectrum locus : tayfsal yer; tayfsal geometrik yer
    specular reflection : düzgün yansıma; aynasal yansıma
    speed of perception : algı hızı
    speed of sensation of light : duyulanma hızı
    spherical irradiance : erkesel küresel aydınlık
    spill shield : örtücü
    spotlight : nokta ışıklığı; spot
    spotlighting : noktasal aydınlatma
    standard lamp : ayaklı ışıklık
    stand-by lighting : yedek aydınlatma
    starter : başlatıcı; starter
    starterless fluorescent lamp : başlatıcısız flüorışıl lamba
    starting device : başlatma düzeni
    starting electrode : başlatma elektrotu
    starting strip : başlatma şeridi
    starting time : başlama süresi
    starting voltage : başlama gerilimi
    Stefan-Boltzmann's law : Stefan-Boltzmann yasası
    steradian : steradyan
    stimulated emission : dürtülü yayım
    straight filament : düz tel
    strip lamp : tungsten şeritli lamba
    stroboscopic effect : stroboskopi etkisi
    studio floodlight : stüdyo yayıcı projektörü
    sunburn : güneş yanığı
    sunlight : güneş ışığı
    sunshine duration : güneşlenme süresi
    suntan : bronzlaşma
    surface colour : yüzey rengi
    surround : çevre alanı
    suspended luminaire : asılı ışıklık
    suspension factor : tavan uzaklığı oranı
    suspension length : tavan uzaklığı
    switch-start fluorescent lamp : başlatıcılı flüorışıl lamba
    symmetrical luminaire : bakışımlı ışıklık
    symmetrical luminous intensity distribution : ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
    synchrotron radiation : senkrotron ışınım

  • T

    table lamp : masa ışıklığı; masa lambası
    Talbot's law : Talbot yasası
    test distance : deney uzaklığı
    thermal detector of radiation : ısısal ışınım alıcısı
    thermal radiation : ısısal ışınım
    thermal radiator : ısısal ışıyıcı
    thermally activated luminescence : ısısal ışılışıma
    thermocouple : ısı çifti; ısıelektrik çift
    thermoluminescence : ısısal ışılışıma
    thermopile : ısıpil; ısıelektrik pil
    time constant : süre değişmezi
    torch : cep ışıklığı
    total cloud amount : kapalılık; bulutluluk
    total flux : toplam akı
    total turbidity factor : toplam bulanıklık çarpanı
    translucent medium : ışık geçiren ortam
    transmission : geçme
    transmittance : geçirme çarpanı
    transmittance optical density : optik geçiricilik yoğunluğu
    transparent medium : saydam ortam; görüntü geçiren ortam
    triboluminescence : mekaniksel ışılışıma
    trichromatic system : üçtürsel dizge
    trichromatism : üçrenkçillik
    trip lamp : katar ardı ışıklık
    tristimulus values : üçtürsel bileşenler
    tritanomalous vision : üçüncü sapaklık
    tritanopia : üçüncü görmezlik
    troffer : gömülü uzun ışıklık
    troland : troland
    trouble lamp : el ışıklığı; el lambası
    tungsten filament lamp : tungsten telli lamba
    tungsten halogen lamp : halojen akkor lamba
    tungsten ribbon lamp : tungsten şeritli lamba

  • U

    UCS diagram : tekdüze türsellik diyagramı
    Ulbricht sphere : Ulbircht küresi
    ultraviolet lamp : morötesi lambası
    ultraviolet radiation : morötesi ışınım
    uniform colour space : tekdüze türsel uzay; üniform tür uzayı
    uniform-chromaticity-scale diagram : tekdüze türsellik diyagramı
    uniformity ratio of illuminance : aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
    unique hue : ana renk türü; temel renk türü
    unitary hue : ana renk türü; temel renk türü
    unrelated perceived colour : ayrı algılanmış renk
    upward flux : üst yarı küresel akı
    utilance : yararlılık
    utilization factor : kullanma çarpanı
    utilized flux : yararlı akı

  • V

    vacuum lamp : boşluklu lamba
    valance lighting : ışıklı perdelik
    veiling reflections : puslu yansımalar
    visible radiation : görünür ışınım
    vision : görme
    visual acuity; visual resolution : görme keskinliği
    visual colorimetry : görsel renkölçme
    visual performance : görsel performans
    visual photometry : görsel ışıkölçme
    von Kries' persistence law : von Kries'in geçerlilik yasası

  • W

    wave number : dalga sayısı
    wavelength : dalga boyu
    wide angle luminaire : geniş açılı ışıklık
    Wien's law : Wien'in ışınım yasası; Wien yasası
    window : pencere
    Wood's glass lamp : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
    work plane; working plane : yararlı düzlem; çalışma düzlemi
    working photometric standard : ışıkölçümsel çalışma ölçünü
    working standart lamp : ölçün çalışma lambası

  • Y

    yellow spot : sarı leke

  • Z

    zonal flux : kuşaksal akı

  • A

    abat-jour : abajur
    absorbance spectrale : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal soğuruculuk
    absorption : soğurma
    absorptivité spectrale : tayfsal soğuruculuk
    accommodation : uyum
    achromatopsie : renk körlüğü
    achromatopsie : tekrenkçillik
    actinique : aktiniksel
    actinisme : aktinizm
    acuité visuelle : görme keskinliği
    adaptation : uyma
    adaptation chromatique : türsel uyma
    affichage à cristaux liquides : sıvı kristal displey; LCD
    alychne : alişne; alikne
    ambiance lumineuse : ışıklı çevre
    amorceur : ateşleyici
    ampoule : ampul
    ampoule claire : saydam ampul
    ampoule colorée : renkli ampul
    ampoule dépolie : buzlu ampul
    ampoule émaillée : emaylanmış ampul
    ampoule en verre dur : sert camlı ampul
    ampoule opale : opal ampul
    ampoule opalisée : opalleştirilmiş ampul
    ampoule réfléchissante : yansıtıcı ampul
    angle de défilement : siperlik engel açısı
    angle de demi-valeur : yarı değer açısı
    angle de divergence : gözlem açısı
    angle d'éclairage : aydınlatma açısı
    apparei diffuseur : yumuşak yayıcı
    appareil à effets : dekor projektörü
    atlas des couleur : renk atlası

  • B

    ballast : durultucu; balast
    ballast à semiconducteurs : yarıiletken durultucu; elektronik balast
    ballast de référence : referans durultucusu
    bande d'amorçage : başlatma şeridi
    bandeau lumineux : ışıklı korniş
    bâtonnets : sopacıklar
    bioluminescence : biyolojik ışılışıma
    boîte à rideau lumineuse : ışıklı perdelik
    bolomètre : bolometre
    brillant : parlaklık
    brise-soleil : güneş kıran
    broche : iğne
    bronzage : bronzlaşma

  • C

    candela : kandela
    candela par mètre carré : kandela bölü metrekare
    catadioptre : geri yansıtıcı
    cathodoluminescence : katotsal ışılışıma
    cécité scotopique : gece körlüğü
    cellule photoconductrice : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
    cellule photoémissive : ışıyıcı gözcük; fotosel
    cellule photovoltaïque : ışıpil; fotovoltaik gözcük
    centre lumineux : ışıksal merkez
    champ du regard : bakma alanı
    champ périphérique : çevre alanı
    charactéristiques assignées : ayırdedici veriler
    chauffage en parallèle des électrodes : paralel elektrot ısınması
    chemin lunineux encastré : gömülü uzun ışıklık
    chimiluminescence : kimyasal ışılışıma
    chroma : bağıl türsellik
    chromaticité : türsellik
    chromie : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
    chute cathodique : katotsal düşüş
    chute cathodique anormale : anormal katotsal düşüş
    chute cathodique normale : normal katotsal düşüş
    ciel couvert normalisé CIE : standart kapalı CIE göğü
    ciel serein normalisé CIE : standart açık CIE göğü
    clair : açık
    clarté : açıklık
    code de flux : akı kodu
    coefficient d'absorbtion spectral népérien : neperien tayfsal soğurma katsayısı
    coefficient d'absorption linéique spectral : tayfsal çizgil soğurma katsayısı
    coefficient d'atténuation linéique spectral : tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
    coefficient d'atténuation massique spectral : tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
    coefficient d'auto-échange : özdeğişim katsayısı
    coefficient de diffusion linéique spectral : tayfsal çizgil yayınma katsayısı
    coefficient de luminance énergétique : erkesel ışıklılık katsayısı
    coefficient de luminance lumineuse : ışıksal ışıklılık katsayısı
    coefficient de luminance rétroréfléchie : geri yansımış ışıklılık katsayısı
    coefficient de rétroréflexion : geri yansıma katsayısı
    coefficient d'échange mutuel : karşılıklı değişim katsayısı
    coefficient d'intensité lumineuse : ışık yeğinliği katsayısı
    coin photométrique : gri kama
    colorimètre : renkölçer
    colorimétrie : renkölçme
    colorimétrie physique : fiziksel renkölçme
    colorimétrie visuelle : görsel renkölçme
    composants trichromatiques : üçtürsel bileşenler
    compteur de photons : foton sayıcı
    cônes : koniler
    connecteur de lampe : lamba bağlayıcı
    constante de temps : süre değişmezi
    constante solaire : güneş değişmezi
    contraste : karşıtlık
    contraste équivalent : eşdeğer karşıtlık
    coordonnées trichromatiques : üçtürsel koordinatlar
    coordonnées trihcromatiques spectrales : tayfsal üçtürsel koordinatlar
    corps gris : gri cisim
    corps lumineux : ışıklı element; ışıklı parçacık
    corps noir : Planck ışıyıcısı; kara cisim
    couleur complémentaires : tümler renkler
    couleur de surface : yüzey rengi
    couleur perçue : algılanmış renk
    couleur perçue achromatique : türsüz algılanmış renk
    couleur perçue chromatique : algılanmış türsel renk
    couleur perçue d'un objet non lumineux : ışımayan nesne rengi
    couleur perçue isolée : ayrı algılanmış renk
    couleur perçue non isolée : birlikte algılanmış renk
    couleur phychophysique : psikofizik renk
    couleur-lumière : ışık rengi
    couleur-objet : nesne-renk
    couleur-ouverture : delik rengi
    coup de soleil : güneş yanığı
    coupe : çanak
    couple thermoélectrique : ısı çifti; ısıelektrik çift
    courant d'obscurité : karanlık akımı
    courant photoélectrique : ışıelektrik akım
    courbe isoéclairement; courbe isolux : eşaydınlık eğrisi; izolüks eğrisi
    courbe isointensité; courbe isocandela : eş yeğinlik eğrisi ; izokandela eğrisi
    courbe isoluminance : eşışıklılık eğrisi
    courbe relative d'un stimulus de couleur : bağıl renk uyartı fonksiyonu
    courbe spectrale d'un stimulus de couleur : renk uyartı tayf eğrisi
    culot : dip
    culot à baïonnette : süngü dip
    culot à broches : iğneli dip
    culot à vis : vidalı dip
    culot cylindrique : silindirsel dip
    culot préfocus; culot à précentrage : önodaklamalı dip

  • D

    débit de dose : doz debisi
    décharge électrique : elektriksel boşalma
    décharge en arc : yay boşalması
    décharge luminescente; décharge en lueur : ışıltılı boşalma; ışılışır boşalma
    défilement : siperlik
    DEL : ışık yayımlayıcı diod; LED
    DEM : kızartıcı en az doz; KED
    densité optique interne népérienne par transmission : neperien tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
    densité optique interne spectrale par transmission : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal soğuruculuk
    densité optique par réflexion : optik yansıtıcılık yoğunluğu
    densité optique par transmission : optik geçiricilik yoğunluğu
    densité spectrale : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
    densitomètre : yoğunlukölçer
    détectivité : alıcılık
    détectivité spécifique; détectivité normée : standart alıcılık
    deutéranomalie : ikinci sapaklık
    deutéranopie : ikinci görmezlik
    diagramme de chromaticité : türsellik diyagramı
    diagramme de chromaticité uniforme : tekdüze türsellik diyagramı
    diagramme isointensité; diagramme isocandela : eş yeğinlik diyagramı ; izokandela diyagramı
    dichromatisme : çiftrenkçillik
    diffraction : kırınma
    diffuser parfait par reflexion : yansıma ile tam yayındırıcı
    diffuseur : yayıcı
    diffuseur : yayındırıcı
    diffuseur parfait par transmission : geçme ile tam yayındırıcı
    diffusion : yayınma
    diffusion de Rayleigh : Rayleigh yayınması
    diode électroluminescente : ışık yayımlayıcı diod; LED
    diode photoémettrice : ışık yayımlayıcı diod; LED
    dispersion : dağılım
    dispositif d'amorçage : başlatma düzeni
    distance au plafond : tavan uzaklığı
    distance d'essai : deney uzaklığı
    distorsion colorimétrique pour l'adaptation : uymada renkölçümsel çarpıklaşma
    distorsion colorimétrique pour l'illuminant : ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
    distorsion colorimétrique totale : toplam renkölçümsel çarpıklaşma
    distorsion de couleur pour l'adaptation : uymada renk çarpıklaşması
    distorsion de couleur pour l'illuminant : ışıklayıcı renk çarpıklaşması
    distorsion totale de couleur : toplam renk çarpıklaşması
    dose : doz
    dose actinique : aktiniksel doz
    dose effective : etkin doz
    dose érythémale minimale : kızartıcı en az doz; KED
    douille : duy
    durée astronomique d'ensoleillement : astronomik güneşlenme süresi
    durée de vie : ömür
    durée de vie à X % de défaillances : % X kayıplı ömür
    durée de vie moyenne : ortalama ömür
    durée d'ensoleillement : güneşlenme süresi
    durée possible d'ensoleillement : olanaklı güneşlenme süresi
    durée relative d'ensoleillement : bağıl güneşlenme süresi
    dyschromatopsie : renk görme sapaklığı

  • E

    éblouissement : kamaşma
    éblouissement direct : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
    éblouissement inconfortable : konforsuz kamaşma
    éblouissement par réflexion : yansımayla kamaşma
    éblouissement perturbateur : bozucu kamaşma
    éclairage : aydınlatma
    éclairage direct-indirect : dolaylı-dolaysız aydınlatma
    éclairage artificiel complémentaire permanent : sürekli tümler yapay aydınlatma
    éclairage de référence : referans aydınlatması
    éclairage de remplacement : yedek aydınlatma
    éclairage de secours : yardım aydınlatması
    éclairage de sécurité : güvenlik aydınlatması
    éclairage d'évacuation : boşaltma aydınlatması
    éclairage diffusé : yayınık aydınlatma
    éclairage direct : dolaysız aydınlatma
    éclairage dirigé : doğrultulu aydınlatma
    éclairage en corniche : korniş aydınlatması
    éclairage général : genel aydınlatma
    éclairage indirect : dolaylı aydınlatma
    éclairage local : bölgelik aydınlatma
    éclairage localisé : bölgelenmiş aydınlatma
    éclairage ponctuel : noktasal aydınlatma
    éclairage semi-direct : yarı dolaysız aydınlatma
    éclairage semi-indirect : yarı dolaylı aydınlatma
    éclairagisme : aydınlatmacılık
    éclairement ; éclairement lumineux : aydınlık
    éclairement cylindrique énergétique : erkesel silindirsel aydınlık
    éclairement en service : kullanma aydınlığı
    éclairement énergétique : erkesel aydınlık
    éclairement énergétique équivalent au bruit : gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
    éclairement lumineux : ışıksal aydınlık
    éclairement lumineux global : toplam günışıksal aydınlık
    éclairement photonique : fotonsal aydınlık
    éclairement sphérique énergétique : erkesel küresel aydınlık
    éclat apparent : noktasal parıltı
    écran solaire : güneş kıran
    écran-paralume : örtücü
    effect stroboscopique : stroboskopi etkisi
    effet actinique direct : dolaysız aktiniksel etki
    effet actinique indirect : dolaylı aktiniksel etki
    effet actinique naturel : doğal aktiniksel etki
    effet actinique produit artificiellement : yapay oluşturulmuş aktiniksel etki
    efficacité lumineuse d'un rayonnement : ışıksal verim
    efficacité lumineuse d'une source : ışıksal verim
    efficacité lumineuse relative : bağıl ışıksal verim
    efficacité lumineuse relative spectrale : tayfsal bağıl ışık etkinliği
    égalisation de couleur : renk eşleme
    électrode d'amorçage : başlatma elektrotu
    électrode principale : baş elektrot; ana elektrot
    électroluminescence : elektro-ışılışıma
    émission : yayım
    émission stimulée : dürtülü yayım
    émissivité directionnelle : doğrultusal yayımlayıcılık
    émissivité hémisphérique : yarı küresel yayımlayıcılık
    énergie rayonnante : ışıyan erke
    épaisseur optique de l'atmosphère : atmosferin optik kalınlığı
    épaisseur optique spectrale : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
    équation chromatique : renk denklemi
    ergot : dip tırnağı
    érythème actinique : aktiniksel deri kızarması
    espace chromatique : tür uzayı
    espace chromatique uniforme : tekdüze türsel uzay; üniform tür uzayı
    espacement : aralama
    essai de durée : süre testi; süre denemesi
    étalon photométrique de travail : ışıkölçümsel çalışma ölçünü
    étalon photométrique primaire : ışıkölçümsel birincil ölçün
    étalon photométrique secondaire : ışıkölçümsel ikincil ölçün
    étendue géométrique : geometrik yaygınlık
    excitation : giriş büyüklüğü
    excitation : uyarma
    excitation équivalente au bruit : gürültü eşdeğer uyartısı
    exitance énergétique : erkesel uyarıcılık
    exitance lumineuse : ışıksal uyarıcılık
    exitance photonique : fotonsal uyarıcılık
    exposition cylindrique énergétique : silindirsel ışınımlanma
    exposition cylindrique lumineuse : silindirsel ışıklanma
    exposition cylindrique photonique : silindirsel fotonlanma
    exposition énergétique : ışınımlanma
    exposition lumineuse : ışıklanma
    exposition photonique : fotonlanma
    exposition sphérique énergétique : küresel ışınımlanma

  • F

    facteur d'absorption : soğurma çarpanı
    facteur d'absorption interne spectral : tayfsal iç soğurma çarpanı
    facteur de configuration : biçimleniş çarpanı
    facteur de conservation du flux lumineux : ışık akısı kalıcılık çarpanı
    facteur de dépréciation : değer düşme çarpanı
    facteur de diffusion : yayınma çarpanı
    facteur de flux lumineux d'un ballast : durultucu ışık akısı çarpanı
    facteur de forme : biçim çarpanı
    facteur de lumière du jour : günışığı çarpanı
    facteur de luminance énergétique : erkesel ışıklılık çarpanı
    facteur de luminance lumineuse : ışıksal ışıklılık çarpanı
    facteur de maintenance : değer düşme çarpanı
    facteur de multiplication : güçlendirme çarpanı
    facteur de pureté colorimétrique : tayfsal renk yoğunluğu
    facteur de réflexion : yansıtma çarpanı
    facteur de réflexion diffuse : yayınık yansıtma çarpanı
    facteur de réflexion régulière : düzgün yansıtma çarpanı
    facteur de rendu du contraste : karşıtlık geriverim çarpanı
    facteur de transmission : geçirme çarpanı
    facteur de transmission diffuse : yayınık geçirme çarpanı
    facteur de transmission interne spectral : tayfsal iç geçirme çarpanı
    facteur de transmission régulière : düzgün geçirme çarpanı
    facteur d'interréflexions : çoklu yansıtma çarpanı; iç yansışma çarpanı
    facteur d'uniformité de l'éclairement : aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
    facteur d'utilisation : kullanma çarpanı
    facteur d'utilisation réduit : kısıtlı kullanma çarpanı
    facteur solaire : güneş çarpanı
    facteur total de trouble : toplam bulanıklık çarpanı
    fateur de réflexions mutuelles : çoklu yansıtma çarpanı; iç yansışma çarpanı
    fenêtre : pencere
    feu arrière d'une rame : katar ardı ışıklık
    filament : tel; filaman
    filament à double boudinage : çift kıvrımlı tel
    filament à simple boudinage; filament spiralé : tek kıvrımlı tel
    filament bispiralé : çift kıvrımlı tel
    filament droit : düz tel
    filtre neutre à transmission échelonnée : kademeli geçirici gri süzgeç
    filtre optique : süzgeç; optik süzgeç
    fluence énergétique : küresel ışınımlanma
    fluorescence : flüorışıma
    flux cumulé : toplanık akı
    flux direct : dolaysız akı
    flux énergétique équivalent au bruit : gürültü eşdeğer erke akısı
    flux énergétiques : erkesel akı; ışıyan güç
    flux hémisphérique inférieur : alt yarı küresel akı
    flux hémisphérique supérieur : üst yarı küresel akı
    flux indirect : dolaylı akı
    flux lumineux : ışıksal akı; ışık akısı
    flux lumineux assigné : ayırdedici ışık akısı
    flux photonique : foton akısı
    flux surfacique de l'installation : yüzeylik döşem akısı
    flux surfacique des lampes installées : döşeli lambaların yüzeylik akısı
    flux total : toplam akı
    flux utile : yararlı akı
    flux zonal : kuşaksal akı
    fonctions colorimétriques : renkölçümsel fonksiyonlar
    fovea; fovea centralis : fovea; merkezsel fovea
    foveola : foveola
    fraction de flux hémisphérique inférieur : alt yarı küresel akı oranı
    fréquence de fusion : erime frekansı

  • G

    globe : karpuz; glob
    goniophotomètre : açılı ışıkölçer
    gonioradiomètre : açılı ışınımölçer
    gradateur : karartıcı; dimmer
    grandeur de sortie : çıkış büyüklüğü; yanıt
    grandeur d'entrée : giriş büyüklüğü
    grille de protection : koruma ızgarası
    guirlande lumineuse : ışık zinciri

  • H

    hauteur de suspension : tavan uzaklığı
    héliothérapie : heliootama; güneş ışığı tedavisi
    héméralopie : gece körlüğü
    hublot : yer ışıklığı; taban ışıklığı

  • I

    illuminant : ışıklayıcı
    illuminant de référence : referans ışıklayıcısı
    illuminant lumière du jour : günışığı ışıklayıcısı
    illumination : ışıklandırma
    incandescence : akkor ışıma
    indicatrice de diffusion : yayınma göstericisi
    indice d'absoption spectral : tayfsal soğurma indisi
    indice de réfraction : kırılma indisi
    indice de réfraction complexe : karmaşık kırılma indisi
    indice de rendu des couleurs : renksel geriverim indisi
    indice du local; indice d'installation : yer indisi; döşem indisi
    intensité énergétique : erkesel yeğinlik
    intensité lumineuse : ışıksal yeğinlik
    intensité lumineuse sphérique moyenne : ortalama küresel ışık yeğinliği
    intensité photonique : fotonsal yeğinlik
    interférence : girişim
    interréflexions : çoklu yansıma; iç yansışma

  • L

    lamp de référence : referans lambası
    lamp sans préchauffage : ön ısıtmasız lamba
    lampadaire : ayaklı ışıklık
    lampe : lamba
    lampe à amorçage à chaud : ön ısıtmalı lamba
    lampe à amorçage à froid : ön ısıtmasız lamba
    lampe à arc : yay lambası
    lampe à arc court : kısa yay lambası
    lampe à arc long : uzun yay lambası
    lampe à cathode chaude : sıcak katotlu lamba
    lampe à cathode froide : soğuk katotlu lamba
    lampe à décharge : boşalmalı lamba
    lampe à décharge à haute intensité : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
    lampe à éclats : elektronik flaş lambası
    lampe à filament centré : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
    lampe à filament de carbone : karbon telli lamba
    lampe à filament de tungstène : tungsten telli lamba
    lampe à filament métallique : metal telli lamba
    lampe à incandescence à atmosphère gazeuse : gaz dolu akkor lamba
    lampe à incandescence à halogènes : halojen akkor lamba
    lampe à incandescence à vide : boşluklu akkor lamba
    lampe à infrarouge : kızılaltı lambası
    lampe à lueur : ışıltı lambası
    lampe à lumière du jour : günışığı lambası
    lampe à lumière mixte : karışık ışıklı lamba
    lampe à lumière noire; lampe à lumière de Wood : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
    lampe à optique incorporée : optik düzenli lamba
    lampe à pied : ayaklı ışıklık
    lampe à préchauffage : ön ısıtmalı lamba
    lampe à réflecteur : yansıtıcı lamba
    lampe à ruban de tungstène : tungsten şeritli lamba
    lampe à ultraviolet : morötesi lambası
    lampe à vapeur de mercure à basse pression : alçak basınçlı cıva buharlı lamba
    lampe à vapeur de mercure à haute pression : yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
    lampe à vapeur de sodium à basse pression : alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
    lampe à vapeur de sodium à haute pression : yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
    lampe au chapeau; lampe-casque : şapka lambası
    lampe aux halogénures métalliques : metal halojenürlü lamba; metal halide lamba
    lampe baladeuse : el ışıklığı; el lambası
    lampe de mineur : madenci lambası
    lampe de poche : cep ışıklığı
    lampe de projection : projeksiyon lambası
    lampe de sauveteur : kurtarıcı lambası
    lampe de sûreté à flamme : alevli güvenlik lambası
    lampe de table : masa ışıklığı; masa lambası
    lampe DHI : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
    lampe éclair : flaş lambası
    lampe électrique à incandescence : akkor elektrik lambası
    lampe électroluminescente : elektro-ışılışıyıcı lamba
    lampe électropneumatique : hava basıncı jeneratörlü lamba
    lampe étalon de travail : ölçün çalışma lambası
    lampe étalon secondaire : ikincil ölçün lamba
    lampe fluorescente à allumage par starter : başlatıcılı flüorışıl lamba
    lampe fluorescente à allumage sans starter : başlatıcısız flüorışıl lamba
    lampe fluorescente; lampe à fluorescence : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
    lampe germicide : mikrop kırıcı lamba
    lampe monobloc : tanımlı ışık demeti lambası
    lampe pour photographie : fotoğrafçı lambası
    lampe pour projecteur : projektör lambası
    lampe préfocus : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
    lampe spectrale : tayf lambası
    lampe tare : dara lambası
    largeur angulaire de faisceau à mi-intensité : bir ışık demetinin yarı yeğinlikte açısal genişliği
    laser : lazer
    leucie : açıklık
    lieu des corps noirs : kara cisimler yeri; Planck'ın geometrik yeri
    lieu des lumière du jour : günışıkları geometrik yeri
    lieu spectral : tayfsal yer; tayfsal geometrik yer
    limite des pourpres : purpuralar sınırı
    loi d'Abney : Abney yasası
    loi de Lambert; loi du cosinus : Lambert yasası; kosinüs yasası
    loi de persistance de von Kries : von Kries'in geçerlilik yasası
    loi de Planck : Planck yasası
    loi de Stefan-Boltzmann : Stefan-Boltzmann yasası
    loi de Talbot : Talbot yasası
    loi du rayonnement de Wien, loi de Wien : Wien'in ışınım yasası; Wien yasası
    lois de Grassmann : Grassmann yasaları
    longueur d'onde : dalga boyu
    longueur d'onde complémentaires : tümler dalga boyu
    longueur d'onde dominante : baskın dalga boyu
    lucarne : çatı penceresi; yatay pencere
    luisance : parlaklık
    luisancemètre : parlaklıkölçer
    lumen : lümen
    lumenmètre : ışık akısı ölçer
    lumière : ışık
    lumière du ciel : gök ışığı
    lumière du jour : günışığı
    lumière perçue : algılanmış ışık
    lumière solaire : güneş ışığı
    luminaire : ışıklık; aydınlatma aygıtı
    luminaire à alimentation par induction : endüksiyon beslemeli ışıklık
    luminaire à répartition extensive : geniş açılı ışıklık
    luminaire à suspension réglable : değişken askılı ışıklık
    luminaire ajustable : ayarlanabilir ışıklık
    luminaire antidéflagrant : patlama korumalı ışıklık
    luminaire antigrisouteux : grizu güvenli ışıklık
    luminaire asymétrique : bakışımsız ışıklık
    luminaire de front : alın ışıklığı
    luminaire de galerie : galeri ışıklığı
    luminaire de mine : maden ocağı ışıklığı
    luminaire de mine portatif : taşınır maden ocağı ışıklığı
    luminaire de sécurité intrinsèque : özgüvenli ışıklık
    luminaire de table : masa ışıklığı; masa lambası
    luminaire encastré : gömülü ışıklık
    luminaire extensif : geniş açılı ışıklık
    luminaire mobile; luminaire portatif : taşınır ışıklık
    luminaire ordinaire : sıradan ışıklık
    luminaire protégé : korunmuş ışıklık
    luminaire suspendu : asılı ışıklık
    luminaire symétrique : bakışımlı ışıklık
    luminance : ışıklılık
    luminance énergétique : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
    luminance énergétique : ışınımlılık
    luminance équivalente : eşdeğer ışıklılık
    luminance équivalente de voile : donukluk eşdeğer ışıklılığı
    luminance lumineuse; luminance visuelle : ışıksal ışıklılık
    luminance mètre : ışıklılıkölçer
    luminance photonique : fotonsal ışıklılık
    lumination : ışıklanma
    luminescence : ışılışıma
    luminescence anti-Stokes : anti-Stokes ışıklılık
    lumineux : parıltılı
    luminophore : ışılışır; fosfor; flüorofor
    luminosité : parıltı
    lustre : asılı ışıklık
    lux : lüks ; lümen bölü metrekare
    luxmètre : aydınlıkölçer; lüksmetre

  • M

    macula lutea : sarı leke
    magnitude apparente : görünür büyüklük
    masse d'air optique relative : bağıl optik hava kütlesi
    matière émissive : yayımlatıcı özdek
    mélange additif de stimulus de couleur : renk uyartıları toplamsal karışımı
    métamères : metamer renk uyartıları
    milieu opaque : geçirimsiz ortam
    milieu translucide : ışık geçiren ortam
    milieu transparent : saydam ortam

  • N

    nébulosité : kapalılık; bulutluluk
    niveau de coloration : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
    niveau d'énergie : erkesel düzey
    niveau énergétique : erkesel düzey
    nombre de photons : foton sayısı
    nombre d'ondes : dalga sayısı

  • O

    obscur : karanlık
    obstruction : engel

  • P

    papillotement : titreme; ışık titremesi
    paralume : örtücü
    perception : algı
    performance visuelle : görsel performans
    phénomène d'Abney : Abney olayı
    phénomène de Bezold-Brücke : Bezold-Brücke olayı
    phénomène de Purkinje : Purkinje olayı
    phénomène d'Helmholtz-Kohlrausch : Helmholtz-Kohlrausch olayı
    phosphorescence : fosforışıma
    photobiologie : ışıbiyoloji
    photocathode : ışıkatot
    photodésensibilisation : ışıduyarsızlaştırma
    photodiode : ışıdiod
    photodiode à avalanche : çığıl ışıdiod
    photoeffet : ışıetki
    photoluminescence : ışıksal ışılışıma
    photomètre : ışıkölçer
    photomètre à égalisation de contraste : karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
    photomètre à égalisation de luminosité : parıltı eşlemeli ışıkölçer
    photomètre à papillotement : titremeli ışıkölçer
    photométrie : ışıkölçme
    photométrie physique : fiziksel ışıkölçme
    photométrie visuelle : görsel ışıkölçme
    photomultiplicateur : ışı çarpımcı
    photopathologie : ışıpatoloji
    photopériode : ışıdönüm
    photopile : ışıpil; fotovoltaik gözcük
    photorésistance : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
    photosensibilisation : ışıduyarlılaştırma
    photothérapie : ışıotama
    phototransistor : ışıtransistör; fototransistör
    pile thermoélectrique : ısıpil; ısıelektrik pil
    plafonnier encastré : gömülü tavan ışıklığı
    plafonnier intensif : toplayıcı tavan ışıklığı
    plan utile; plan de travail : yararlı düzlem; çalışma düzlemi
    plaque électroluminescente : elektro-ışılışıyıcı levha
    plot : dip tepesi
    posemètre : pozölçer
    postluminescence : geç ışılışıma
    préchauffage en parallèle des électrodes : paralel elektrot ön ısınması
    prise de jour : günışığı açıklığı
    profondeur optique spectrale : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
    projecteur : projektör
    projecteur à lentille de Fresnel : Fresnel mercekli projektör
    projecteur de décor : dekor projektörü
    projecteur de lampe au chapeau : şapka lambası projektörü
    projecteur de silhouettes : profil projektörü
    projecteur d'illumination : ışıklandırma projektörü
    projecteur-réflecteur : aynalı projektör; yansıtıcılı projektör
    projeteur à lentille : mercekli projektör
    proportion de flux cumulé inférieur : alt toplanık akı orantısı
    protanomalie : birinci sapaklık
    protanopie : birinci görmezlik
    proximité : duvar uzaklığı
    puissance assignée : ayırdedici güç
    puissance rayonnante : erkesel akı; ışıyan güç
    pureté : arılık
    pureté colorimétrique : renkölçümsel arılık
    pureté d'excitation : uyartı arılığı

  • Q

    qiantité de lumière : ışık niceliği

  • R

    radiance : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
    radiateur de Planck : Planck ışıyıcısı; kara cisim
    radiateur non sélectif : seçmez ışıyıcı
    radiateur sélectif : seçer ışıyıcı
    radiateur thermique : ısısal ışıyıcı
    radiation : ışınım
    radiation monochromatique : tektürsel ışınım
    radioluminescence : radyoışılışıma
    radiomètre : ışınımölçer
    radiomètre absolu : salt ışınsal ısıölçer
    radiométrie : ışınımölçme
    raie de résonance : rezonans çizgisi
    raie spectrale : tayf çizgisi
    rapport de hauteur de suspension : tavan uzaklığı oranı
    rapport direct : dolaysız oran
    rayonnement : ışıma
    rayonnement bactéricide : bakteri kırıcı ışınım
    rayonnement cohérent : koheran ışınım
    rayonnement diffus du ciel : yayınık gök ışınımı
    rayonnement électromagnétique : elektromanyetik ışıma
    rayonnement électromagnétique : elektromanyetik ışınım
    rayonnement érythémal : kızartıcı ışınım
    rayonnement germicide : mikrop kırıcı ışınım
    rayonnement infrarouge : kızılaltı ışınım
    rayonnement monochromatique : tektürsel ışınım
    rayonnement optique : optik ışınım
    rayonnement polarisé : kutuplanmış ışınım
    rayonnement solaire : güneş ışınımı
    rayonnement solaire direct : dolaysız güneş ışınımı
    rayonnement solaire extraterrestre : dünya dışı güneş ışınımı
    rayonnement solaire global : toplam güneş ışınımı
    rayonnement solaire global réfléchi : yansımış toplam güneş ışınımı
    rayonnement synchrotron : senkrotron ışınım
    rayonnement thermique : ısısal ışınım
    rayonnement ultraviolet : morötesi ışınım
    rayonnement visible : görünür ışınım
    récepteur non sélectif : seçmez alıcı
    récepteur photoélectrique : ışıelektrik alıcı
    récepteur pyroélectrique : piroelektrik alıcı
    récepteur quantique : kuantasal alıcı
    récepteur sélectif : seçer alıcı
    récepteur thermique de rayonnement : ısısal ışınım alıcısı
    réflecteur : yansıtıcı
    réflecteur diffusant de studio : stüdyo yayıcı projektörü
    réflecteur diffusant spécial : özel stüdyo projektörü
    réflectivité : yansıtıcılık
    réflectomètre : yansımaölçer
    réflexion : yansıma
    réflexion diffuse : yayınık yansıma
    réflexion diffuse isotrope; réflexion diffuse uniforme : izotrop yayınık yansıma
    réflexion mixte; réflexion semi-diffuse : karışık yansıma; yarı yayınık yansıma
    réflexion régulière; réflexion spéculaire : düzgün yansıma; aynasal yansıma
    réflexions mutuelles : çoklu yansıma; iç yansışma
    réflexions-voile : puslu yansımalar
    réfracteur : kırıcı; ışık kırıcı
    réfraction : kırılma
    rendement énergétique : erkesel verim
    rendement énergétique de photoluminescence : ışıksal ışılışıma erkesel verimi
    rendement normalisé : standart geriverim
    rendement normalisé inférieur : standart alt geriverim
    rendement optique : optik geriverim
    rendement quantique : kuantasal verim
    rendement quantique de photoluminescence : ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
    rendu des couleurs : renksel geriverim
    répartition de révolution de l'intensité lumineuse : ışık yeğinliği dönel dağılımı
    répartition spatiale de l'intensité lumineuse : ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
    répartition spectrale : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
    répartition spectrale relative : bağıl tayfsal dağılım
    répartition symétrique de l'intensité lumineuse : ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
    réponse : çıkış büyüklüğü; yanıt
    rétine : ağtabaka
    rétine : retina; ağtabaka; ağ katman
    rétroréflecteur : geri yansıtıcı
    rétroréflexion : geri yansıma
    rythme biologique : biolojik ritim

  • S

    saturation : bağıl doymuşluk
    saturation : renksel doymuşluk
    scintillateur : skentilatör
    sensation : duyulanma
    sensibilité : duyarlılık
    sensibilité au contraste; sensibilité différentielle : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
    sensibilité relative : bağıl duyarlılık
    sensibilité spectrale : tayfsal duyarlılık
    sensibilité spectrale relative : bağıl tayfsal duyarlılık
    seuil de luminance : ışıklılık eşiği
    seuil différentiel de luminance : ışıklılık ayrımsal eşiği
    solide des couleur : renk katısı
    sombre : koyu
    source électroluminescente : elektro-ışılışıyıcı kaynak
    source ponctuelle : noktasal kaynak
    source primaire de lumière : birincil ışık kaynağı
    source secondaire de lumière : ikincil ışık kaynağı
    spectoradiomètre : tayfsal ışınımölçer
    spectral : tayfsal; spektral
    spectre : tayf; spektrum
    spectre d'action actinique : aktiniksel etkinlik tayfı
    spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique : eşit erke tayfı; eşerke tayfı
    spectre d'émission : yayım tayfı
    spectre d'excitation : uyarma tayfı
    spectrophotomètre : tayfsal ışıkölçer
    sphère d'Ulbricht; sphère intégrante : Ulbircht küresi
    spot : nokta ışıklığı; spot
    spot de plafond : toplayıcı tavan ışıklığı
    starter : başlatıcı; starter
    stéradian : steradyan
    stimulus achromatique : türsüz renk uyartısı
    stimulus chromatique : türsel renk uyartısı
    stimulus de couleur : renk uyartısı
    stimulus de couleur complémentaires : tümler renk uyartıları
    stimulus de couleur de référence : referans renk uyartıları
    stimulus de couleur métamères : metamer renk uyartıları
    stimulus de couleur optimaux : optimal renk uyartıları; en yüksek renk uyartıları
    stimulus lumineux; stimulus de lumière : ışıksal uyartı; ışık uyartısı
    stimulus monochromatique; stimulus spectral : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
    stimulus pourpre : purpura uyartısı
    surface de référence : referans yüzeyi
    surface lambertienne : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
    système trichromatique : üçtürsel dizge

  • T

    tache jaune : sarı leke
    teinte : renk türü; tür
    teinte binaire : ara renk türü; ikili renk türü
    teinte élémentaire : ana renk türü; temel renk türü
    température de couleur : renk sıcaklığı
    température de couleur proximale : benzer renk sıcaklığı
    température de luminance monochromatique : tektürsel ışıklılık sıcaklığı
    température de répartition : dağılış sıcaklığı
    temps d'amorçage : başlama süresi
    temps de descente; temp de décroissance : iniş süresi
    temps de montée; temps de croissance : gelişme süresi
    temps de réponse : yanıt süresi
    tension d'amorçage : başlama gerilimi
    tension fonctionnement : yanma gerilimi; lamba gerilimi
    thermocouple : ısı çifti; ısıelektrik çift
    thermoluminescence : ısısal ışılışıma
    thermopile : ısıpil; ısıelektrik pil
    tonalité chromatique : renk türü; tür
    transmission : geçme
    transmission diffuse : yayınık geçme
    transmission diffuse isotrope : izotrop yayınık geçme
    transmission diffuse uniforme : izotrop yayınık geçme
    transmission mixte; transmission semi-diffuse : karışık geçme; yarı yayınık geçme
    transmission régulière : düzgün geçme
    transmissivité spectrale : tayfsal geçiricilik
    triboluminescence : mekaniksel ışılışıma
    trichromatisme : üçrenkçillik
    trichromatisme anormal : sapak üçrenkçillik
    triplet de flux : üçüzlü akı
    tritanomalie : üçüncü sapaklık
    tritanopie : üçüncü görmezlik
    troland : troland
    tube à décharge : boşalma tüpü

  • U

    utilance : yararlılık
    utilance réduite : kısıtlı yararlılık

  • V

    valeur réflectométriques : yansımaölçümsel değer
    variateur : karartıcı; dimmer
    vasque : çanak
    vecteur d'éclairement : aydınlık vektörü
    verre de protection : koruma camı
    verrine : koruma camı
    vision : görme
    vision anormale des couleur : renk görme sapaklığı
    vision mésopique : akşam görmesi
    vision photopique : gündüz görmesi
    vision scotopique : gece görmesi
    vitesse de perception : algı hızı
    vitesse de sensation : duyulanma hızı

  • A

    Abdeckung : örtücü
    Abfallzeit : iniş süresi
    Abneysches Gesetz : Abney yasası
    Abschirmung : siperlik
    Abschirmwinkel : siperlik engel açısı
    absoluter thermischer Empfänger : salt ışınsal ısıölçer
    Absorption : soğurma
    Absorptionsgrad : soğurma çarpanı
    Abstand : aralama
    Achromatopsie : renk körlüğü
    Achromatopsie : tekrenkçillik
    Adaptation : uyma
    additive Farbmischung : renk uyartıları toplamsal karışımı
    ähnlichste Farbtemperatur : benzer renk sıcaklığı
    Akkommodation : uyum
    aktinisch : aktiniksel
    aktinische Dosis : aktiniksel doz
    aktinische Wirkungsfunktion : aktiniksel etkinlik tayfı
    aktinisches Erythem : aktiniksel deri kızarması
    Aktinität : aktinizm
    Allgemeinbeleuchtung : genel aydınlatma
    Alychne : alişne; alikne
    anomale Trichromasie : sapak üçrenkçillik
    anormaler Kathodenfall : anormal katotsal düşüş
    Anregung : uyarma
    Anregungsspektrum : uyarma tayfı
    Ansprechzeit : yanıt süresi
    Anstiegszeit : gelişme süresi
    Anstrahlung : noktasal aydınlatma
    Anti-Stokes-Lumineszenz : anti-Stokes ışıklılık
    äquivalente Leuchtdichte : eşdeğer ışıklılık
    äquivalente Schleierleuchtdichte : donukluk eşdeğer ışıklılığı
    äquivalenter Kontrast : eşdeğer karşıtlık
    Arbeitsnormallampe : ölçün çalışma lambası
    Arbeitsplatzbeleuchtung : bölgelik aydınlatma
    arbeitsplatzorientierte Allgemeinbeleuchtung : bölgelenmiş aydınlatma
    aselektiver Empfänger : seçmez alıcı
    aselektiver Strahler : seçmez ışıyıcı
    astronomische Sonnenscheindauer : astronomik güneşlenme süresi
    asymmetrische Leuchte : bakışımsız ışıklık
    Aufsichtfarbe : yüzey rengi
    Ausgangsgrösse : çıkış büyüklüğü; yanıt
    Ausstrahlungswinkel : siperlik çıkış açısı
    Avalanche-Photodiode : çığıl ışıdiod

  • B

    Bajonettsockel : süngü dip
    Bajonettstift : dip tırnağı
    bakterientötende Strahlung : bakteri kırıcı ışınım
    bedeckter Himmel nach CIE : standart kapalı CIE göğü
    bedingt-gleiche Farbreize : metamer renk uyartıları
    Beleuchtung : aydınlatma
    Beleuchtungsmesser : aydınlıkölçer; lüksmetre
    Beleuchtungsstärke : aydınlık
    Beleuchtungsstärke : ışıksal aydınlık
    Beleuchtungsstärkemesser : aydınlıkölçer; lüksmetre
    Beleuchtungstechnik : aydınlatmacılık
    Beleuchtungswirkungsgrad : kullanma çarpanı
    Belichtung : ışıklanma
    Belichtungsmesser : pozölçer
    Bemessungsdaten : ayırdedici veriler
    Bemessungswert der elektrischen Leistung : ayırdedici güç
    Bemessungswert des Lichtstromes : ayırdedici ışık akısı
    Benzinsicherheitslampe : alevli güvenlik lambası
    Beobachtungswinkel : gözlem açısı
    beschichteter Kolben : opalleştirilmiş ampul
    Bestrahlung : ışınımlanma
    Bestrahlungsmesser : ışınımlanmaölçer
    Bestrahlungsstärke : erkesel aydınlık
    Betriebsbeleuchtungsstärke : kullanma aydınlığı
    Betriebswirkungsgrad : standart geriverim
    Beugung : kırınma
    bezogene Farbe : birlikte algılanmış renk
    Bezold-Abney-Phänomen : Abney olayı
    Bezold-Brücke Phänomen : Bezold-Brücke olayı
    Bezugsfläche : referans yüzeyi
    Bezugslichtart : referans ışıklayıcısı
    biologischer Rhythmus : biolojik ritim
    Biolumineszenz : biyolojik ışılışıma
    Blendung : kamaşma
    Blickfeld : bakma alanı
    Blitzlampe : flaş lambası
    Blitzröhre : elektronik flaş lambası
    Bodenkontakt : dip tepesi
    Bodenleuchte : yer ışıklığı; taban ışıklığı
    Bogenentladung : yay boşalması
    Bogenlampe : yay lambası
    Bolometer : bolometre
    Brechung : kırılma
    Brechungszahl : kırılma indisi
    Brechzahl : kırılma indisi
    Breitstrahler : geniş açılı ışıklık
    Brenner : boşalma tüpü
    Brennspannung : yanma gerilimi; lamba gerilimi
    bunte Farbe : algılanmış türsel renk
    bunter Farbreiz : türsel renk uyartısı
    Buntheit : bağıl türsellik
    Buntton : renk türü; tür
    bunttongleiche Wellenlänge : baskın dalga boyu
    Bühnenbildprojektor : dekor projektörü

  • C

    Candela : kandela
    Candela pro Quadratmeter : kandela bölü metrekare
    Chemilumineszenz : kimyasal ışılışıma
    Cosinus-Gesetz : Lambert yasası; kosinüs yasası

  • D

    Dämmerungssehen : akşam görmesi
    Deckenbeleuchtung : korniş aydınlatması
    Deckeneinbauleuchte : gömülü tavan ışıklığı
    dekadische Extinktion : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal soğuruculuk
    Densitometer : yoğunlukölçer
    Detektivität : alıcılık
    Deuteranomalie : ikinci sapaklık
    Deuteranopie : ikinci görmezlik
    Diagramm gleicher Lichtstärke : eş yeğinlik diyagramı
    Dichromasie : çiftrenkçillik
    diffuse Beleuchtung : yayınık aydınlatma
    diffuse Bezugsbeleuchtung : referans aydınlatması
    diffuse Himmelsstrahlung : yayınık gök ışınımı
    diffuse Reflexion : yayınık yansıma
    diffuse Transmission : yayınık geçme
    Diffusor : yayıcı
    Diffusor : yayındırıcı
    Direktanteil : dolaysız oran
    direkte Beleuchtung : dolaysız aydınlatma
    direkte Blendung : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
    direkte Sonnenstrahlung : dolaysız güneş ışınımı
    direkter aktninischer Effekt : dolaysız aktiniksel etki
    direkter Lichtstrom : dolaysız akı
    Dispersion : dağılım
    Doppelwendel : çift kıvrımlı tel
    Dosis : doz
    Dosisrate : doz debisi
    Druckluftleuchte : hava basıncı jeneratörlü lamba
    dunkel : karanlık
    dunkel : koyu
    Dunkelstrom : karanlık akımı
    durchscheinendes Medium : ışık geçiren ortam
    durchsichtiges Medium : saydam ortam

  • E

    Effekt-Scheinwerfer : dekor projektörü
    Eigenaustauschkoeffizient : özdeğişim katsayısı
    Eigenreflexionsgrad : yansıtıcılık
    eigensichere Leuchte : özgüvenli ışıklık
    Einbauleuchte : gömülü ışıklık
    Einfachwendel : tek kıvrımlı tel
    Eingangsgrösse : giriş büyüklüğü
    Einstellampe : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
    Einstellsockel : önodaklamalı dip
    elektrische Glühlampe : akkor elektrik lambası
    Elektrolumineszenz : elektro-ışılışıma
    Elektrolumineszenz-Lampe : elektro-ışılışıyıcı lamba
    Elektrolumineszenz-Leuchtplatte : elektro-ışılışıyıcı levha
    Elektrolumineszenz-Lichtquelle : elektro-ışılışıyıcı kaynak
    elektromagnetische Strahlung : elektromanyetik ışıma
    elektromagnetische Strahlung : elektromanyetik ışınım
    emaillierter Kolben : emaylanmış ampul
    Emission : yayım
    Emissionsspektrum : yayım tayfı
    Emitter : yayımlatıcı özdek
    Empfindlichkeit : duyarlılık
    Empfindung : duyulanma
    Empfindungsgeschwindigkeit : duyulanma hızı
    Energiefluenz : küresel ışınımlanma
    energiegleiches Spektrum : eşit erke tayfı; eşerke tayfı
    Energieniveau : erkesel düzey
    Entkeimungslampe : mikrop kırıcı lamba
    Entladungslampe : boşalmalı lamba
    Entladungsrohr : boşalma tüpü
    Ersatzbeleuchtung : yedek aydınlatma
    erythemwirksame Bestrahlung : kızartıcı ışınım
    explosiongeschützte Leuchte : patlama korumalı ışıklık
    extraterrestrische Sonnenstrahlung : dünya dışı güneş ışınımı

  • F

    Farbabgleich : renk eşleme
    Farbabgleichung : renk denklemi
    Farbart : türsellik
    Farbatlas : renk atlası
    Farbe eines Nichtselbstleuchters : ışımayan nesne rengi
    Farbempfindung : algılanmış renk
    Farbenfehlsichtigkeit : renk görme sapaklığı
    Farbenkarte : renk atlası
    Farbenraum : tür uzayı
    Farbkörper : renk katısı
    Farbmessgerät : renkölçer
    Farbmessung : renkölçme
    farbmetrische Verschiebung : toplam renkölçümsel çarpıklaşma
    farbmetrische Verzerrung : ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
    Farbreiz : renk uyartısı
    Farbreizfunktion : renk uyartı tayf eğrisi
    Farbtafel : türsellik diyagramı
    Farbtemperatur : renk sıcaklığı
    Farbumstimmung : türsel uyma
    Farbumstimmungs-Adaptation : uymada renkölçümsel çarpıklaşma
    Farbvalenz : psikofizik renk
    Farbverschiebung : toplam renk çarpıklaşması
    Farbverzerrung : ışıklayıcı algılanmış renk çarpıklaşması
    Farbwandlung : uymada renk çarpıklaşması
    Farbwertanteile : üçtürsel koordinatlar
    Farbwerte : üçtürsel bileşenler
    Farbwiedergabe : renksel geriverim
    Farbwiedergabe-Index : renksel geriverim indisi
    Fassung : duy
    Fenster : pencere
    flächenbezogener Lichtstrom der Beleuchtugnsanlage : yüzeylik döşem akısı
    flächenbezogener Lichtstrom der installierten Lampen : döşeli lambaların yüzeylik akısı
    Flimmern : titreme; ışık titremesi
    Flimmerphotometer : titremeli ışıkölçer
    Fluoreszenz : flüorışıma
    Fluoreszenzlampe : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
    Flutlicht-Beleuchtung : ışıklandırma
    Flutlichtscheinwerfer : ışıklandırma projektörü
    Flutlicht-Strahler : ışıklandırma projektörü
    Flüssigkristallanzeige : sıvı kristal displey; LCD
    Fovea centralis : fovea; merkezsel fovea
    Foveola : foveola
    freie Farbe : delik rengi
    Fremdleuchter : ikincil ışık kaynağı
    Fresnellinsen-Scheinwerfer : Fresnel mercekli projektör

  • G

    Gasentladung : elektriksel boşalma
    gasgefüllte Lampe : gaz dolu akkor lamba
    gebundene Farbe : nesne-renk
    gefärbter Kolben : renkli ampul
    gegenseitiger Austauschkoeffizient : karşılıklı değişim katsayısı
    gelber Fleck : sarı leke
    gemischte Reflexion : karışık yansıma; yarı yayınık yansıma
    gemischte Transmission : karışık geçme; yarı yayınık geçme
    geometrischer Leitwert; geometrischer Fluss : geometrik yaygınlık
    gerichtete Beleuchtung : doğrultulu aydınlatma
    gerichtete Reflexion : düzgün yansıma; aynasal yansıma
    gerichtete Transmission : düzgün geçme
    gerichteter Emissionsgrad : doğrultusal yayımlayıcılık
    Gesamtbewölkungsgrad : kapalılık; bulutluluk
    Gesamtlichtstrom : toplam akı
    geschützte Leuchte : korunmuş ışıklık
    gestreckter Leuchtdraht : düz tel
    gestreute Beleuchtung : yayınık aydınlatma
    gestreute Reflexion : yayınık yansıma
    gestreute Transmission : yayınık geçme
    Gewindesockel : vidalı dip
    gewöhnliche Leuchte : sıradan ışıklık
    Glanz : parlaklık
    Glanzmeter : parlaklıkölçer
    gleichförmige Beleuchtung : dolaylı-dolaysız aydınlatma
    gleichförmige Farbtafel : tekdüze türsellik diyagramı
    gleichförmiger Farbenraum : tekdüze türsel uzay; üniform tür uzayı
    Gleichheitsphotometer : parıltı eşlemeli ışıkölçer
    Gleichmässigkeitsgrad der Beleuchtungsstärke : aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
    Glimmentladung : ışıltılı boşalma; ışılışır boşalma
    Glimmlampe : ışıltı lambası
    Globalbeleuchtungsstärke : toplam günışıksal aydınlık
    Globalstrahlung : toplam güneş ışınımı
    Glühen : akkor ışıma
    Glühkathodenlampe : sıcak katotlu lamba
    Glühstartlampe : ön ısıtmalı lamba
    Goniophotometer : açılı ışıkölçer
    Gonioradiometer : açılı ışınımölçer
    Grad der gerichteten Reflexion : düzgün yansıtma çarpanı
    Grad der gerichteten Transmission : düzgün geçirme çarpanı
    Grad der gestreuten Reflexion : yayınık yansıtma çarpanı
    Grad der gestreuten Transmission : yayınık geçirme çarpanı
    Grassmannsche Gesetze : Grassmann yasaları
    grauer Strahler; grauer Körper : gri cisim
    Graukeil : gri kama
    Graustufenfilter : kademeli geçirici gri süzgeç
    Grubenleuchte : maden ocağı ışıklığı

  • H

    Halbleiter-Vorschaltgerät : yarıiletken durultucu; elektronik balast
    halbräumlicher Emissionsgrad : yarı küresel yayımlayıcılık
    Halbstreuwinkel : bir ışık demetinin yarı yeğinlikte açısal genişliği
    Halbwertswinkel : yarı değer açısı
    Halogen-Glühlampe : halojen akkor lamba
    Handleuchte : el ışıklığı; el lambası
    Hängeleuchte : asılı ışıklık
    Hartglaskolben : sert camlı ampul
    Hauptelektrode : baş elektrot; ana elektrot
    Heliotherapie : heliootama; güneş ışığı tedavisi
    hell : açık
    hell : parıltılı
    Helligkeit : parıltı
    Helligkeit : açıklık
    Helmholtz-Kohlrausch-Phänomen : Helmholtz-Kohlrausch olayı
    Hemeralopie : gece körlüğü
    HID-Lampe : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
    Himmelslicht : gök ışığı
    Hochdruckentladungslampe : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
    Hülsensockel : silindirsel dip

  • I

    indirekte Beleuchtung : dolaylı aydınlatma
    indirekter aktninischer Effekt : dolaylı aktiniksel etki
    indirekter Lichtstrom : dolaylı akı
    Induktionsleuchte : endüksiyon beslemeli ışıklık
    Infeldblendung : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
    infrarote Strahlung : kızılaltı ışınım
    Infrarot-Lampe : kızılaltı lambası
    Interferenz : girişim
    Interflexion : çoklu yansıma; iç yansışma
    Interflexionswirkungsgrad : çoklu yansıtma çarpanı; iç yansışma çarpanı
    Isocandela-Diagramm : eş yeğinlik diyagramı
    Isocandela-Kurve : eş yeğinlik eğrisi
    Isolux-Linie : eşaydınlık eğrisi; izolüks eğrisi
    isotrope diffuse Reflexion : izotrop yayınık yansıma
    isotrope diffuse Transmission : izotrop yayınık geçme

  • K

    Kaltkathodenlampe : soğuk katotlu lamba
    Kaltstartlampe : ön ısıtmasız lamba
    Kathodenfal : katotsal düşüş
    Kathodolumineszenz : katotsal ışılışıma
    keimtötende Strahlung : mikrop kırıcı ışınım
    klarer Himmel nach CIE : standart açık CIE göğü
    Klarglaskolben : saydam ampul
    kohärente Strahlung : koheran ışınım
    Kohlefadenlampe : karbon telli lamba
    Kolben : ampul
    Kompensationsfarbe : tümler renkler
    kompensative Farbe : tümler renkler
    kompensative Wellenlänge : tümler dalga boyu
    komplementäre Farbreize : tümler renk uyartıları
    komplexe Brechzahl : karmaşık kırılma indisi
    Kontaktplättchen : dip tepesi
    Kontrast : karşıtlık
    Kontrastempfindlichkeit : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
    Kontrastphotometer : karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
    Kontrastwiedergabefaktor : karşıtlık geriverim çarpanı
    Kopfleuchte : şapka lambası
    Kopfstück : şapka lambası projektörü
    Körperfarbe : ışımayan nesne rengi
    kumulierter Zonenlichtstrom : toplanık akı
    Kurve gleicher Beleuchtungsstärke : eşaydınlık eğrisi; izolüks eğrisi
    Kurve gleicher Leuchtdichte : eşışıklılık eğrisi
    Kurve gleicher Lichtstärke : eş yeğinlik eğrisi
    Kurzbogenlampe : kısa yay lambası
    künstlich erzeugter aktinischer Effekt : yapay oluşturulmuş aktiniksel etki

  • L

    Lambertfläche : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
    Lambertsches Gesetz : Lambert yasası; kosinüs yasası
    Lampe : lamba
    Lampen- Anschlusselement : lamba bağlayıcı
    Langbogenlampe : uzun yay lambası
    Laser : lazer
    Lawinen-Photodiode : çığıl ışıdiod
    Lebensdauer : ömür
    Lebensdauer bis zu einer Ausfallrate von X% : % X kayıplı ömür
    Lebensdauerprüfung : süre testi; süre denemesi
    LED : ışık yayımlayıcı diod; LED
    Leuchtdichte : ışıklılık
    Leuchtdichte : ışıksal ışıklılık
    Leuchtdichtefaktor : ışıksal ışıklılık çarpanı
    Leuchtdichtekoeffizient : ışıksal ışıklılık katsayısı
    Leuchtdichtekoeffizient bei Retroreflexion : geri yansımış ışıklılık katsayısı
    Leuchtdichtemesser : ışıklılıkölçer
    Leuchtdraht : tel; filaman
    Leuchte : ışıklık; aydınlatma aygıtı
    Leuchtenglocke : karpuz; glob
    Leuchtenschale : çanak
    Leuchtenschirm : abajur
    Leuchtenschutzgitter : koruma ızgarası
    Leuchtenwirkungsgrad : optik geriverim
    Leuchtkette : ışık zinciri
    Leuchtkörper : ışıklı element; ışıklı parçacık
    Leuchtstofflampe : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
    Leuchtstofflampe für Starterbetrieb : başlatıcılı flüorışıl lamba
    Leuchtstofflampe für starterlosen Betrieb : başlatıcısız flüorışıl lamba
    Licht : ışık
    Lichtart : ışıklayıcı
    Lichtausbeute einer Strahlungsquelle : ışıksal verim
    Lichteinfallswinkel : aydınlatma açısı
    Lichtfarbe : ışık rengi
    Lichtmenge : ışık niceliği
    Lichtreiz : ışıksal uyartı; ışık uyartısı
    Lichtschwerpunkt : ışıksal merkez
    Lichtstärke : ışıksal yeğinlik
    Lichtsteuergerät : karartıcı; dimmer
    lichtstreuender Körper : yayıcı
    Lichtstrom : ışıksal akı; ışık akısı
    Lichtstromfaktor : ışık akısı kalıcılık çarpanı
    Lichtstrommessgerät : ışık akısı ölçer
    Lichtstromverhältnis : ışık akısı kalıcılık çarpanı
    Lichttechnik : aydınlatmacılık
    lichtundurchlässiges Medium : geçirimsiz ortam
    Lichtvektor : aydınlık vektörü
    Lichtwurflampe : projektör lambası
    Linsen-Scheinwerfer : mercekli projektör
    Lumen : lümen
    Lumineszenz : ışılışıma
    lumineszenzemittierende Diode : ışık yayımlayıcı diod; LED
    Luminophor : ışılışır; fosfor; flüorofor
    Lux : lüks ; lümen bölü metrekare

  • M

    Macula lutea : sarı leke
    mattierter Kolben : buzlu ampul
    MED : kızartıcı en az doz; KED
    Mehrfachreflexion : çoklu yansıma; iç yansışma
    mesopisches Sehen : akşam görmesi
    Messabstand : deney uzaklığı
    Messfläche : referans yüzeyi
    Metalldrahtlampe : metal telli lamba
    Metall-Halogenid-Lampe : metal halojenürlü lamba; metal halide lamba
    metamere Farbreize : metamer renk uyartıları
    minimale Erythem-Dosis : kızartıcı en az doz; KED
    Mischlichtlampe : karışık ışıklı lamba
    mittlere Lebensdauer : ortalama ömür
    mittlere räumliche Lichtstärke : ortalama küresel ışık yeğinliği
    monochromatische Strahlung : tektürsel ışınım
    mögliche Sonnenscheindauer : olanaklı güneşlenme süresi
    Muldenleuchte : gömülü uzun ışıklık

  • N

    Nachleuchten : geç ışılışıma
    Nachtblindheit : gece körlüğü
    Nachtsehen : gece görmesi
    Natriumdampf-Hochdrucklampe : yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
    Natriumdampf-Niederdrucklampe : alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
    natürlicher aktinischer Effekt : doğal aktiniksel etki
    Netzhaut : ağtabaka
    Netzhaut : retina; ağtabaka; ağ katman
    Netzhautgrube : fovea; merkezsel fovea
    normaler Kathodenfall : normal katotsal düşüş
    normierte Detektivität : standart alıcılık
    Notbeleuchtung : yardım aydınlatması
    Notbeleuchtung für Fluchtwege : boşaltma aydınlatması
    Notbeleuchtung für Räume : güvenlik aydınlatması
    Nutzebene : yararlı düzlem; çalışma düzlemi
    Nutzlichtstrom : yararlı akı

  • O

    oberer halbräumlicher Lichtstrom : üst yarı küresel akı
    Oberlicht : çatı penceresi; yatay pencere
    Opalglaskolben : opal ampul
    Optimalfarben : optimal renk uyartıları; en yüksek renk uyartıları
    optische Dichte bei Reflexion : optik yansıtıcılık yoğunluğu
    optische Dichte bei Transmission : optik geçiricilik yoğunluğu
    optische Dichte für den Reflexionsfaktor : optik yansıtıcılık yoğunluk çarpanı
    optische Dicke der Atmosphäre : atmosferin optik kalınlığı
    optische Filter : süzgeç; optik süzgeç
    optische Strahlung : optik ışınım
    optischer Wirkungsgrad : optik geriverim
    Ortsleuchte : alın ışıklığı
    ortsveränderliche Leuchte : taşınır ışıklık

  • P

    Parallelheizung einer Kathode : paralel elektrot ısınması
    Parallelvorheizung einer Kathode : paralel elektrot ön ısınması
    Pendellänge : tavan uzaklığı
    Pendellängenverhältnis : tavan uzaklığı oranı
    Pendelleuchte : asılı ışıklık
    Persistenzsatz nach von Kries : von Kries'in geçerlilik yasası
    persönliche Bergmannsleuchte : madenci lambası
    persönliches Geleucht : şapka lambası
    Phosphoreszenz : fosforışıma
    Photo-Aufnahme-Lampe : fotoğrafçı lambası
    Photobiologie : ışıbiyoloji
    Photodesensibilisierung : ışıduyarsızlaştırma
    Photodiode : ışıdiod
    Photoeffekt : ışıetki
    photoelektrischer Empfänger : ışıelektrik alıcı
    Photoelement : ışıpil; fotovoltaik gözcük
    Photokathode : ışıkatot
    Photoleiter : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
    Photolumineszenz : ışıksal ışılışıma
    Photolumineszenz-Quantenausbeute : ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
    Photolumineszenz-Strahlungsausbeute : ışıksal ışılışıma erkesel verimi
    Photometer : ışıkölçer
    Photometrie : ışıkölçme
    photometrisches Umfeld : çevre alanı
    photometrisches Arbeitsnormal : ışıkölçümsel çalışma ölçünü
    photometrisches Primärnormal : ışıkölçümsel birincil ölçün
    photometrisches Sekundärnormal : ışıkölçümsel ikincil ölçün
    photometrisches Strahlungsäquivalent : ışıksal verim
    Photonenanzahl : foton sayısı
    Photonenbestrahlung : fotonlanma
    Photonenbestrahlungsstärke : fotonsal aydınlık
    Photonenstrahldichte : fotonsal ışıklılık
    Photonenstrahlstärke : fotonsal yeğinlik
    Photonenstrom : foton akısı
    Photonenzähler : foton sayıcı
    Photopathologie : ışıpatoloji
    Photoperiode : ışıdönüm
    photopisches Sehen : gündüz görmesi
    Photosensibilisierung : ışıduyarlılaştırma
    Photostrom : ışıelektrik akım
    Phototherapie : ışıotama
    Phototransistor : ışıtransistör; fototransistör
    Photovervielfacher : ışı çarpımcı
    Photowiderstand : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
    Photozelle : ışıyıcı gözcük; fotosel
    physikalische Farbmessung : fiziksel renkölçme
    physikalische Photometrie : fiziksel ışıkölçme
    physiologische Blendung : bozucu kamaşma
    Planckscher Kurvenzug : kara cisimler yeri; Planck'ın geometrik yeri
    Planckscher Strahler : Planck ışıyıcısı; kara cisim
    Plancksches Gesetz : Planck yasası
    Platzbeleuchtung : bölgelik aydınlatma
    polarisierte Strahlung : kutuplanmış ışınım
    Prefocus-Lampe : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
    Prefocus-Sockel : önodaklamalı dip
    Pressglaslampe : optik düzenli lamba
    Primärlichtquelle : birincil ışık kaynağı
    Primärvalenzen : referans renk uyartıları
    Profil-Scheinwerfer : profil projektörü
    Projektionslampe : projeksiyon lambası
    Protanomalie : birinci sapaklık
    Protanopie : birinci görmezlik
    psychologische Blendung : konforsuz kamaşma
    punktartige Strahlungsquelle : noktasal kaynak
    Punkthelle : noktasal parıltı
    Punktstrahler : nokta ışıklığı; spot
    Purkinje-Phänomen : Purkinje olayı
    Purpurfarben : purpura uyartısı
    Purpurgerade : purpuralar sınırı
    Purpurlinie : purpuralar sınırı
    pyroelektrischer Emfänger : piroelektrik alıcı

  • Q

    Quantenausbeute : kuantasal verim
    Quantenempfänger : kuantasal alıcı
    Quecksilberdampf-Hochdrucklampe : yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
    Quecksilberdampf-Niederdrucklampe : alçak basınçlı cıva buharlı lamba

  • R

    Radiolumineszenz : radyoışılışıma
    Radiometer : ışınımölçer
    Radiometrie : ışınımölçme
    Raster : örtücü
    Raumbestrahlung : küresel ışınımlanma
    Raumbestrahlungsstärke : erkesel küresel aydınlık
    Raum-Index : yer indisi; döşem indisi
    räumliche Verteilung der Lichtstärke : ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
    Raumwirkungsgrad : yararlılık
    rauschäquivalente Bestrahlungsstärke : gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
    rauschäquivalente Eingangsgrösse : gürültü eşdeğer uyartısı
    rauschäquivalente Leistung : gürültü eşdeğer erke akısı
    Rayleigh-Streuung : Rayleigh yayınması
    Referenzlampe : referans lambası
    Referenz-Vorschaltgerät : referans durultucusu
    reflektierte Globalstrahlung : yansımış toplam güneş ışınımı
    Reflektometer : yansımaölçer
    Reflektometerwert : yansımaölçümsel değer
    Reflektor : yansıtıcı
    Reflektorlampe : yansıtıcı lamba
    Reflexblendung : yansımayla kamaşma
    Reflexionsfaktor : yansıtıcılık çarpanı
    Reflexionsgrad : yansıtma çarpanı
    Refraktor : kırıcı; ışık kırıcı
    relative Empfindlichkeit : bağıl duyarlılık
    relative Farbreizfunktion : bağıl renk uyartı fonksiyonu
    relative optische Luftmasse : bağıl optik hava kütlesi
    relative Sonnenscheindauer : bağıl güneşlenme süresi
    relative spektrale Empfindlichkeit : bağıl tayfsal duyarlılık
    relative spektrale Verteilung : bağıl tayfsal dağılım
    Relfexion : yansıma
    Resonanzlinie : rezonans çizgisi
    Retina : retina; ağtabaka; ağ katman
    Retroreflektor : geri yansıtıcı
    Retroreflexion : geri yansıma
    Rettungsleuchte für Grubenwehrmannschaften : kurtarıcı lambası
    rotationssymmetrische Lichtstärkeverteilung : ışık yeğinliği dönel dağılımı
    Rückstrahler : geri yansıtıcı
    Rückstrahlung : geri yansıma
    Rückstrahlwert : ışık yeğinliği katsayısı

  • S

    Sättigung : bağıl doymuşluk
    Sättigung : renksel doymuşluk
    scheinbare Grösse : görünür büyüklük
    Scheinwerfer : projektör
    schlagwettergeschützte Grubenleuchte : grizu güvenli ışıklık
    Schleierreflexionen : puslu yansımalar
    Schraubsockel : vidalı dip
    Schutzglas : koruma camı
    schwarzer Körper : Planck ışıyıcısı; kara cisim
    Schwarzglaslampe : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
    Sehen : görme
    Sehleistung : görsel performans
    Sehschärfe : görme keskinliği
    Sekundärlichtquelle : ikincil ışık kaynağı
    Sekundärnormallampe : ikincil ölçün lamba
    Selbstleuchte : birincil ışık kaynağı
    selektiver Empfänger : seçer alıcı
    selektiver Strahler : seçer ışıyıcı
    Sicherheitsbeleuchtung für Arbeitsplätze : güvenlik aydınlatması
    Sicherheitsbeleuchtung für Rettungswege : boşaltma aydınlatması
    sichtbare Strahlung : görünür ışınım
    skotopisches Sehen : gece görmesi
    Sockel : dip
    Solarkonstante : güneş değişmezi
    Sonnenbrand : güneş yanığı
    Sonnenbräunung : bronzlaşma
    Sonnenfaktor : güneş çarpanı
    Sonnenlicht : güneş ışığı
    Sonnenscheindauer : güneşlenme süresi
    Sonnenschutzeinrichtung : güneş kıran
    Sonnenstrahlung : güneş ışınımı
    spektral : tayfsal; spektral
    spektrale Absorptivität : tayfsal soğuruculuk
    spektrale Dichte; spektrale Verteilung : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
    spektrale Empfindlichkeit : tayfsal duyarlılık
    spektrale Farbdichte : tayfsal renk yoğunluğu
    spektrale optische Dicke; spektrale optische Tiefe : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
    spektrale Strahlungstemperatur : tektürsel ışıklılık sıcaklığı
    spektrale Transmissivität : tayfsal geçiricilik
    spektraler Absorptionsindex : tayfsal soğurma indisi
    spektraler Absorptionskoeffizient : tayfsal çizgil soğurma katsayısı
    spektraler Farbanteil : uyartı arılığı
    spektraler Farbreiz : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
    spektraler Hellempfindlichkeitsgrad : tayfsal bağıl ışık etkinliği
    spektraler Leuchtdichteanteil : renkölçümsel arılık
    spektraler Massenschwächungskoeffizient : tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
    spektraler natürlicher Absorptionskoeffizient : neperien tayfsal soğurma katsayısı
    spektraler Reinabsorptionsgrad : tayfsal iç soğurma çarpanı
    spektraler Reintransmissionsgrad : tayfsal iç geçirme çarpanı
    spektraler Schwächungskoeffizient : tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
    spektraler Streukoeffizient : tayfsal çizgil yayınma katsayısı
    spektrales dekadisches Absorptionsmass : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal soğuruculuk
    spektrales natürliches Absorptionsmass : neperien tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
    Spektralfarbenzug : tayfsal yer; tayfsal geometrik yer
    Spektrallampe : tayf lambası
    Spektrallinie : tayf çizgisi
    Spektralphotometer : tayfsal ışıkölçer
    Spektralradiometer : tayfsal ışınımölçer
    Spektralwertanteile : tayfsal üçtürsel koordinatlar
    Spektralwertfunktionen : renkölçümsel fonksiyonlar
    Spektrum : tayf; spektrum
    spezieller Studio-Scheinwerfer : özel stüdyo projektörü
    spezifische Ausstrahlung : erkesel uyarıcılık
    spezifische Lichtausstrahlung : ışıksal uyarıcılık
    spezifische Photonenausstrahlung : fotonsal uyarıcılık
    spezifischer Beleuchtungswirkungsgrad : kısıtlı kullanma çarpanı
    spezifischer Raumwirkungsgrad : kısıtlı yararlılık
    spezifischer Rückstrahlwert : geri yansıma katsayısı
    Spiegel-Scheinwerfer : aynalı projektör; yansıtıcılı projektör
    Stäbchen : sopacıklar
    Starter : başlatıcı; starter
    Startvorrichtung : başlatma düzeni
    Stefan-Boltzmannsches Gesetz : Stefan-Boltzmann yasası
    Stehleuchte : ayaklı ışıklık
    Steradiant : steradyan
    Stift : iğne
    Stiftsockel : iğneli dip
    stimulierte Emission : dürtülü yayım
    Strahldichte : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
    Strahldichte : ışınımlılık
    Strahldichtefaktor : erkesel ışıklılık çarpanı
    Strahldichtekoeffizient : erkesel ışıklılık katsayısı
    Strahler : projektör
    Strahlstärke : erkesel yeğinlik
    Strahlung : ışıma
    Strahlung : ışınım
    Strahlungsausbeute : erkesel verim
    Strahlungsenergie : ışıyan erke
    Strahlungsfluss : erkesel akı; ışıyan güç
    Strahlungsleistung : erkesel akı; ışıyan güç
    Strahlungsthermoelement : ısı çifti; ısıelektrik çift
    Strahlungsthermosäule : ısıpil; ısıelektrik pil
    Streckenleuchte : galeri ışıklığı
    Streuindikatrix : yayınma göstericisi
    Streuung : yayınma
    Streuvermögen : yayınma çarpanı
    stroboskopischer Effekt : stroboskopi etkisi
    Studio-Scheinwerfer : stüdyo yayıcı projektörü
    Stufenlinsen-Scheinwerfer : Fresnel mercekli projektör
    Suchscheinwerfer : ışıldak; arama ışıklığı
    symmetrische Leuchte : bakışımlı ışıklık
    symmetrische Lichtstärkeverteilung : ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
    Synchrotron-Strahlung : senkrotron ışınım
    Szintillator : skentilatör

  • T

    Tageslicht : günışığı
    Tageslichtart : günışığı ışıklayıcısı
    Tageslichtergänzungsbeleuchtung : sürekli tümler yapay aydınlatma
    Tageslichtkurvenzug : günışıkları geometrik yeri
    Tageslichtlampe : günışığı lambası
    Tageslichtöffnung : günışığı açıklığı
    Tageslichtquotient : günışığı çarpanı
    Tagessehen : gündüz görmesi
    Talbotsches Gesetz : Talbot yasası
    Taschenleuchte : cep ışıklığı
    Temperaturstrahler : ısısal ışıyıcı
    Temperaturstrahlung : ısısal ışınım
    thermischer Strahlungsempfänger : ısısal ışınım alıcısı
    Thermolumineszenz : ısısal ışılışıma
    Tischleuchte : masa ışıklığı; masa lambası
    tragbare Grubenleuchte : taşınır maden ocağı ışıklığı
    Transmission : geçme
    Transmissionsgrad : geçirme çarpanı
    Tribolumineszenz : mekaniksel ışılışıma
    Trichromasie : üçrenkçillik
    trichromatisches System : üçtürsel dizge
    Tritanomalie : üçüncü sapaklık
    Tritanopie : üçüncü görmezlik
    Troland : troland
    Trübglaskolben : opal ampul
    Trübungsfaktor : toplam bulanıklık çarpanı

  • U

    UCS-Farbtafel : tekdüze türsellik diyagramı
    Ulbrichtsche Kugel : Ulbircht küresi
    Ultraviolet-Lampe : morötesi lambası
    ultraviolette Strahlung : morötesi ışınım
    Umfeld : çevre alanı
    unbezogene Farbe : ayrı algılanmış renk
    unbunte Farbe : türsüz algılanmış renk
    unbunter Farbreiz : türsüz renk uyartısı
    unterer Betriebswirkungsgrad : standart alt geriverim
    unterer halbräumlicher Lichtstrom : alt yarı küresel akı
    unterer halbräumlicher Lichtstromanteil : alt yarı küresel akı oranı
    unterer kumulierter Zonenlichtstromanteil : alt toplanık akı orantısı
    Unterschiedsempfindlichkeit : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
    Unterschiedsschwelle für Leuchtdichten : ışıklılık ayrımsal eşiği
    Urfarbe : ana renk türü; temel renk türü
    Übergangssehen : akşam görmesi

  • V

    Vakuumlampe : boşluklu akkor lamba
    Verbauung : engel
    Verbund-Lampe : karışık ışıklı lamba
    Vergleichslampe : dara lambası
    Verminderungsfaktor : değer düşme çarpanı
    Verschmelzungsfrequenz : erime frekansı
    verspiegelter Kolben : yansıtıcı ampul
    Verstärkungsfaktor : güçlendirme çarpanı
    Verstärkungszahl : güçlendirme çarpanı
    verstellbare Leuchte : ayarlanabilir ışıklık
    Verteilungstemperatur : dağılış sıcaklığı
    visuelle Farbmessung : görsel renkölçme
    visuelle Photometrie : görsel ışıkölçme
    visueller Nutzeffekt : bağıl ışıksal verim
    vollkommen gestreute Reflexion : izotrop yayınık yansıma
    vollkommen gestreute Transmission : izotrop yayınık geçme
    vollkommen matte Fläche : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
    vollkommen mattweisses Medium bei Reflexion : yansıma ile tam yayındırıcı
    vollkommen mattweisses Medium bei Transmission : geçme ile tam yayındırıcı
    Vorhangbeleuchtung : ışıklı perdelik
    Vorschaltgerät : durultucu; balast
    Vorschaltgerät-Lichtstromfaktor : durultucu ışık akısı çarpanı
    vorwiegend direkte Beleuchtung : yarı dolaysız aydınlatma
    vorwiegend indirekte Beleuchtung : yarı dolaylı aydınlatma
    Voutenbeleuchtung : korniş aydınlatması

  • W

    wahrgenommenes Licht : algılanmış ışık
    Wahrnehmung : algı
    Wahrnehmungsgeschwindigkeit : algı hızı
    Wahrnehmungsschwelle : ışıklılık eşiği
    Wandabstand : duvar uzaklığı
    Wandbeleuchtung : ışıklı korniş
    Warmstartlampe : ön ısıtmalı lamba
    Weitwinkel-Leuchte : geniş açılı ışıklık
    Wellenlänge : dalga boyu
    Wellenzahl : dalga sayısı
    Wendel : tek kıvrımlı tel
    Wiensches Strahlungsgesetz : Wien'in ışınım yasası; Wien yasası
    wirksame Dosis : etkin doz
    Wolframband-Lampe : tungsten şeritli lamba
    Wolframdrahtlampe : tungsten telli lamba

  • Z

    Zapfen : koniler
    Zeitkonstante : süre değişmezi
    Zonenlichtstrom : kuşaksal akı
    Zugleuchte : değişken askılı ışıklık
    Zugschlussleuchte : katar ardı ışıklık
    Zündelektrode : başlatma elektrotu
    Zündgerät : ateşleyici
    Zündspannung : başlama gerilimi
    Zündstrich : başlatma şeridi
    Zündzeit : başlama süresi
    Zwischenton : ara renk türü; ikili renk türü
    zylindrische Belichtung : silindirsel ışıklanma
    zylindrische Bestrahlung : silindirsel ışınımlanma
    zylindrische Bestrahlungsstärke : erkesel silindirsel aydınlık
    zylindrische Photonenbestrahlung : silindirsel fotonlanma

  • A


    % X kayıplı ömür
          ing.: life to X % failures
          fra.: durée de vie à X % de défaillances
          alm.: Lebensdauer bis zu einer Ausfallrate von X%

    abajur
          ing.: shade
          fra.: abat-jour
          alm.: Leuchtenschirm

    Abney olayı
          ing.: Abney phenomenon
          fra.: phénomène d'Abney
          alm.: Bezold-Abney-Phänomen

    Abney yasası
          ing.: Abney's law
          fra.: loi d'Abney
          alm.: Abneysches Gesetz

    açık
          ing.: light
          fra.: clair
          alm.: hell

    açıklık
          ing.: lightness 
          fra.: clarté; leucie
          alm.: Helligkeit 

    açılı ışıkölçer
          ing.: goniophotometer
          fra.: goniophotomètre
          alm.: Goniophotometer

    açılı ışınımölçer
          ing.: gonioradiometer
          fra.: gonioradiomètre
          alm.: Gonioradiometer

    ağtabaka
          ing.: retina
          fra.: rétine
          alm.: Netzhaut

    akı kodu
          ing.: flux code 
          fra.: code de flux 
          alm.: ..... 

    akkor elektrik lambası
          ing.: incandescent lamp
          fra.: lampe à incandescence
          alm.: Glühlampe

    akkor ışıma
          ing.: incandescence
          fra.: incandescence
          alm.: Glühen

    akşam görmesi
          ing.: mesopic vision
          fra.: vision mésopique
          alm.: Dämmerungssehen; Übergangssehen; mesopisches Sehen

    aktiniksel
          ing.: actinic
          fra.: actinique
          alm.: aktinisch

    aktiniksel deri kızarması
          ing.: erythema
          fra.: érythème 
          alm.: Erythem

    aktiniksel doz
          ing.: actinic dose
          fra.: dose actinique
          alm.: aktinische Dosis

    aktiniksel etkinlik tayfı
          ing.: action spectrum
          fra.: spectre d'action 
          alm.: Wirkungsfunktion

    aktinizm
          ing.: actinism
          fra.: actinisme
          alm.: Aktinität

    alçak basınçlı cıva buharlı lamba
          ing.: low pressure mercury lamp
          fra.: lampe à mercure à basse pression
          alm.: Quecksilberdampf-Niederdrucklampe

    alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
          ing.: low pressure sodium lamp
          fra.: lampe à sodium à basse pression
          alm.: Natriumdampf-Niederdrucklampe

    alevli güvenlik lambası
          ing.: mine safety lamp
          fra.: lampe de sûreté à flamme
          alm.: Benzinsicherheitslampe

    algı
          ing.: perception
          fra.: perception
          alm.: Wahrnehmung

    algı hızı
          ing.: speed of perception
          fra.: vitesse de perception
          alm.: Wahrnehmungsgeschwindigkeit

    algılanmış ışık
          ing.: light
          fra.: lumière 
          alm.: Licht

    algılanmış renk
          ing.: colour
          fra.: couleur 
          alm.: Farbempfindung

    algılanmış türsel renk
          ing.: chromatic colour
          fra.: couleur chromatique
          alm.: bunte Farbe

    alıcılık
          ing.: detectivity 
          fra.: détectivité 
          alm.: Detektivität 

    alın ışıklığı
          ing.: face luminaire
          fra.: luminaire de front
          alm.: Ortsleuchte

    alişne; alikne
          ing.: alychne
          fra.: alychne
          alm.: Alychne

    alt toplanık akı orantısı
          ing.: cumulative downward flux proportion
          fra.: proportion de flux cumulé inférieur
          alm.: unterer kumulierter Zonenlichtstromanteil

    alt akı
          ing.: downward flux 
          fra.: flux inférieur 
          alm.: unterer halbräumlicher Lichtstrom 

    alt akı oranı
          ing.: downward flux fraction 
          fra.: fraction de flux inférieur 
          alm.: unterer halbräumlicher Lichtstromanteil 

    ampul
          ing.: bulb
          fra.: ampoule
          alm.: Kolben

    ana elektrot
          ing.: main electrode 
          fra.: électrode principale 
          alm.: Hauptelektrode 

    ana renk türü
          ing.: unitary hue; unique hue
          fra.: teinte élémentaire
          alm.: Urfarbe

    anormal katotsal düşüş
          ing.: abnormal cathode fall
          fra.: chute cathodique anormale
          alm.: anormaler Kathodenfall

    anti-Stokes ışıklılık
          ing.: anti-Stokes luminescence
          fra.: luminescence anti-Stokes
          alm.: Anti-Stokes-Lumineszenz

    ara renk türü
          ing.: binary hue
          fra.: teinte binaire
          alm.: Zwischenton

    aralama
          ing.: spacing 
          fra.: espacement 
          alm.: Abstand 

    arılık
          ing.: purity 
          fra.: pureté 
          alm.: ..... 

    asılı ışıklık
          ing.: pendant luminaire; suspended luminaire 
          fra.: luminaire suspendu; lustre
          alm.: Hängeleuchte; Pendelleuchte 

    astronomik güneşlenme süresi
          ing.: astronomical sunshine duration
          fra.: durée astronomique d'ensoleillement
          alm.: astronomische Sonnenscheindauer

    ateşleyici
          ing.: ignitor
          fra.: amorceur
          alm.: Zündgerät

    atmosferin optik kalınlığı
          ing.: optical thickness of the atmosphere
          fra.: épaisseur optique de l'atmosphère
          alm.: optische Dicke der Atmosphäre

    ayaklı ışıklık
          ing.: standard lamp; floor lamp 
          fra.: lampadaire; lampe à pied
          alm.: Stehleuchte

    ayarlanabilir ışıklık
          ing.: adjustable luminaire
          fra.: luminaire ajustable
          alm.: verstellbare Leuchte

    aydınlatma
          ing.: lighting; illumination
          fra.: éclairage
          alm.: Beleuchtung

    aydınlatma açısı
          ing.: entrance angle 
          fra.: angle d'éclairage 
          alm.: Lichteinfallswinkel 

    aydınlatma aygıtı (eski terim); ışıklık
          ing.: luminaire; lighting fitting (eski terim)
          fra.: luminaire
          alm.: Leuchte

    aydınlatmacılık
          ing.: lighting technology; illuminating engineering
          fra.: éclairagisme
          alm.: Lichttechnik; Beleuchtungstechnik

    aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
          ing.: uniformity ratio of illuminance
          fra.: facteur d'uniformité de l'éclairement
          alm.: Gleichmässigkeitsgrad der Beleuchtungsstärke; Gleichmässigkeit der Beleuchtungsstärke

    aydınlık
          ing.: illumination ; illuminance
          fra.: éclairement ; éclairement lumineux
          alm.: Beleuchtungsstärke 

    aydınlık vektörü
          ing.: illuminance vector 
          fra.: vecteur d'éclairement 
          alm.: Lichtvektor 

    aydınlıkölçer
          ing.: illuminance meter
          fra.: luxmètre
          alm.: Beleuchtungsstärkemesser; Beleuchtungsmesser ; Luxmeter 

    ayırdedici güç
          ing.: rated power 
          fra.: puissance assignée 
          alm.: Bemessungswert der elektrischen Leistung 

    ayırdedici ışık akısı
          ing.: rated luminous flux
          fra.: flux lumineux assigné
          alm.: Bemessungswert des Lichtstromes

    ayırdedici veriler
          ing.: rating 
          fra.: charactéristiques assignées 
          alm.: Bemessungsdaten 

    aynalı projektör
          ing.: reflector spotlight
          fra.: projecteur-réflecteur
          alm.: Spiegel-Scheinwerfer

    aynasal yansıma
          ing.: regular reflection; specular reflection
          fra.: réflexion régulière; réflexion spéculaire
          alm.: gerichtete Reflexion

    ayrı algılanmış renk
          ing.: unrelated colour
          fra.: couleur isolée
          alm.: unbezogene Farbe

  • B

    bağıl doymuşluk
          ing.: saturation
          fra.: saturation
          alm.: Sättigung

    bağıl duyarlılık
          ing.: relative responsivity; relative sensitivity 
          fra.: sensibilité relative 
          alm.: relative Empfindlichkeit 

    bağıl güneşlenme süresi
          ing.: relative sunshine duration
          fra.: durée relative d'ensoleillement
          alm.: relative Sonnenscheindauer

    bağıl ışıksal verim
          ing.: luminous efficiency 
          fra.: efficacité lumineuse relative 
          alm.: visueller Nutzeffekt 

    bağıl optik hava kütlesi
          ing.: relative optical air mass
          fra.: masse d'air optique relative
          alm.: relative optische Luftmasse

    bağıl renk uyartı fonksiyonu
          ing.: relative colour stimulus function
          fra.: courbe relative d'un stimulus de couleur
          alm.: relative Farbreizfunktion

    bağıl tayfsal dağılım
          ing.: relative spectral distribution
          fra.: répartition spectrale relative
          alm.: relative spektrale Verteilung; Strahlungsfunktion

    bağıl tayfsal duyarlılık
          ing.: relative spectral responsivity; relative spectral sensitivity 
          fra.: sensibilité spectrale relative 
          alm.: relative spektrale Empfindlichkeit 

    bağıl türsellik
          ing.: chroma
          fra.: chroma
          alm.: Buntheit

    bakışımlı ışıklık
          ing.: symmetrical luminaire
          fra.: luminaire symétrique
          alm.: symmetrische Leuchte

    bakışımsız ışıklık
          ing.: asymmetrical luminaire
          fra.: luminaire asymétrique
          alm.: asymmetrische Leuchte

    bakma alanı
          ing.: field of view
          fra.: champ du regard
          alm.: Blickfeld

    bakteri kırıcı ışınım
          ing.: bactericidal radiation
          fra.: rayonnement bactéricide
          alm.: bakterientötende Strahlung

    balast
          ing.: ballast
          fra.: ballast
          alm.: Vorschaltgerät

    baskın dalga boyu
          ing.: dominant wavelength 
          fra.: longueur d'onde dominante 
          alm.: bunttongleiche Wellenlänge 

    baş elektrot
          ing.: main electrode 
          fra.: électrode principale 
          alm.: Hauptelektrode 

    başlama gerilimi
          ing.: starting voltage 
          fra.: tension d'amorçage 
          alm.: Zündspannung 

    başlama süresi
          ing.: starting time 
          fra.: temps d'amorçage 
          alm.: Zündzeit 

    başlatıcı
          ing.: starter
          fra.: starter
          alm.: Starter

    başlatıcılı flüorışıl lamba
          ing.: switch-start fluorescent lamp
          fra.: lampe fluorescente à allumage par starter
          alm.: Leuchtstofflampe für Starterbetrieb

    başlatıcısız flüorışıl lamba
          ing.: starterless fluorescent lamp
          fra.: lampe fluorescente à allumage sans starter
          alm.: Leuchtstofflampe für starterlosen Betrieb

    başlatma düzeni
          ing.: starting device
          fra.: dispositif d'amorçage
          alm.: Startvorrichtung

    başlatma elektrotu
          ing.: starting electrode 
          fra.: électrode d'amorçage 
          alm.: Zündelektrode 

    başlatma şeridi
          ing.: starting strip; starting stripe 
          fra.: bande d'amorçage
          alm.: Zündstrich

    benzer renk sıcaklığı
          ing.: correlated colour temperature
          fra.: température de couleur proximale
          alm.: ähnlichste Farbtemperatur

    Bezold-Brücke olayı
          ing.: Bezold-Brücke phenomenon
          fra.: phénomène de Bezold-Brücke
          alm.: Bezold-Brücke Phänomen

    biçim çarpanı
          ing.: form factor 
          fra.: facteur de forme 
          alm.: ..... 

    biçimleniş çarpanı
          ing.: configuration factor 
          fra.: facteur de configuration 
          alm.: ..... 

    biolojik ritim
          ing.: biological rhythm
          fra.: rythme biologique
          alm.: biologischer Rhythmus

    bir ışık demetinin yarı yeğinlikte açısal genişliği
          ing.: half-peak divergence; one-half-peak spread 
          fra.: largeur angulaire de faisceau à mi-intensité
          alm.: Halbstreuwinkel

    birinci görmezlik
          ing.: protanopia
          fra.: protanopie
          alm.: Protanopie

    birinci sapaklık
          ing.: protanomalous vision
          fra.: protanomalie
          alm.: Protanomalie

    birincil ışık kaynağı
          ing.: primary light source
          fra.: source primaire de lumière
          alm.: Selbstleuchter; Primärlichtquelle

    birincil renk uyartıları
          ing.: reference colour stimuli
          fra.: stimulus de couleur de référence
          alm.: Primärvalenzen

    birlikte algılanmış renk
          ing.: related colour
          fra.: couleur non isolée
          alm.: bezogene Farbe

    biyolojik ışılışıma
          ing.: bioluminescence
          fra.: bioluminescence
          alm.: Biolumineszenz

    bolometre
          ing.: bolometer
          fra.: bolomètre
          alm.: Bolometer

    boşalma tüpü
          ing.: arc tube
          fra.: tube à décharge
          alm.: Entladungsrohr; Brenner

    boşalmalı lamba
          ing.: discharge lamp
          fra.: lampe à décharge
          alm.: Entladungslampe

    boşaltma aydınlatması
          ing.: escape lighting
          fra.: éclairage d'évacuation
          alm.: Sicherheitsbeleuchtung für Rettungswege; Notbeleuchtung für Fluchtwege 

    boşluklu lamba
          ing.: vacuum lamp
          fra.: lampe à vide
          alm.: Vakuumlampe

    bozucu kamaşma
          ing.: disability glare
          fra.: éblouissement perturbateur
          alm.: physiologische Blendung

    bölgelenmiş aydınlatma
          ing.: localised lighting
          fra.: éclairage localisé
          alm.: arbeitsplatzorientierte Allgemeinbeleuchtung

    bölgelik aydınlatma
          ing.: local lighting
          fra.: éclairage local
          alm.: Platzbeleuchtung; Arbeitsplatzbeleuchtung

    bronzlaşma
          ing.: suntan
          fra.: bronzage
          alm.: Sonnenbräunung

    buzlu ampul
          ing.: frosted bulb
          fra.: ampoule dépolie
          alm.: mattierter Kolben

  • C

    cep ışıklığı
          ing.: torch; flashlight 
          fra.: lampe de poche
          alm.: Taschenleuchte

  • Ç

    çalışma düzlemi
          ing.: work plane; working plane
          fra.: plan utile; plan de travail
          alm.: Nutzebene

    çanak
          ing.: bowl
          fra.: vasque; coupe
          alm.: Leuchtenschale

    çatı penceresi
          ing.: rooflight; skylight
          fra.: lucarne
          alm.: Oberlicht

    çevre alanı
          ing.: surround of a comparison field
          fra.: champ périphérique 
          alm.: Umfeld; photometrisches Umfeld

    çığıl ışıdiod
          ing.: avalanche photodiode
          fra.: photodiode à avalanche
          alm.: Avalanche-Photodiode; Lawinen-Photodiode

    çıkış büyüklüğü
          ing.: output
          fra.: réponse; grandeur de sortie
          alm.: Ausgangsgrösse

    çift kıvrımlı tel
          ing.: coiled-coil filament
          fra.: filament à double boudinage; filament bispiralé
          alm.: Doppelwendel

    çiftrenkçillik
          ing.: dichromatism
          fra.: dichromatisme
          alm.: Dichromasie

    çoklu yansıma
          ing.: interreflection; interflection 
          fra.: réflexions mutuelles; interréflexions
          alm.: Mehrfachreflexion; Interflexion

    çoklu yansıtma çarpanı
          ing.: interreflection ratio
          fra.: fateur de réflexions mutuelles; facteur d'interréflexions
          alm.: Interflexionswirkungsgrad

  • D

    dağılım
          ing.: dispersion
          fra.: dispersion
          alm.: Dispersion

    dağılış sıcaklığı
          ing.: distribution temperature
          fra.: température de répartition
          alm.: Verteilungstemperatur

    dalga boyu
          ing.: wavelength
          fra.: longueur d'onde
          alm.: Wellenlänge

    dalga sayısı
          ing.: wave number
          fra.: nombre d'ondes 
          alm.: Wellenzahl

    dara lambası
          ing.: comparison lamp
          fra.: lampe tare
          alm.: Vergleichslampe

    değer düşme çarpanı
          ing.: light loss factor; maintenance factor 
          fra.: facteur de dépréciation; facteur de maintenance 
          alm.: Verminderungsfaktor

    değişken askılı ışıklık
          ing.: rise and fall pendant
          fra.: luminaire à suspension réglable; lustre à suspension réglable
          alm.: Zugleuchte

    dekor projektörü
          ing.: effects projector
          fra.: appareil à effets; projecteur de décor
          alm.: Effekt-Scheinwerfer; Bühnenbildprojektor

    delik rengi
          ing.: aperture colour
          fra.: couleur-ouverture
          alm.: freie Farbe

    deney uzaklığı
          ing.: test distance 
          fra.: distance d'essai 
          alm.: Messabstand 

    dimmer
          ing.: dimmer
          fra.: gradateur ; variateur 
          alm.: Lichtsteuergerät

    dip
          ing.: cap; base 
          fra.: culot
          alm.: Sockel

    dip tepesi
          ing.: contact plate; eyelet 
          fra.: plot
          alm.: Bodenkontakt; Kontaktplättchen

    dip tırnağı
          ing.: bayonet pin
          fra.: ergot
          alm.: Bajonettstift

    doğal aktiniksel etki
          ing.: natural actinic effect
          fra.: effet actinique naturel
          alm.: natürlicher aktinischer Effekt

    doğrultulu aydınlatma
          ing.: directional lighting
          fra.: éclairage dirigé
          alm.: gerichtete Beleuchtung

    doğrultusal yayımlayıcılık
          ing.: directional emissivity
          fra.: émissivité directionnelle
          alm.: gerichteter Emissionsgrad

    dolaylı akı
          ing.: indirect flux 
          fra.: flux indirect 
          alm.: indirekter Lichtstrom 

    dolaylı aktiniksel etki
          ing.: indirect actinic effect
          fra.: effet actinique indirect
          alm.: indirekter aktninischer Effekt

    dolaylı aydınlatma
          ing.: indirect lighting
          fra.: éclairage indirect
          alm.: indirekte Beleuchtung

    dolaylı-dolaysız aydınlatma
          ing.: general diffused lighting
          fra.: éclairage direct-indirect
          alm.: gleichförmige Beleuchtung

    dolaysız akı
          ing.: direct flux 
          fra.: flux direct 
          alm.: direkter Lichtstrom 

    dolaysız aktiniksel etki
          ing.: direct actinic effect
          fra.: effet actinique direct
          alm.: direkter aktninischer Effekt

    dolaysız aydınlatma
          ing.: direct lighting
          fra.: éclairage direct
          alm.: direkte Beleuchtung

    dolaysız güneş ışınımı
          ing.: direct solar radiation
          fra.: rayonnement solaire direct
          alm.: direkte Sonnenstrahlung

    dolaysız kamaşma
          ing.: direct glare
          fra.: éblouissement direct
          alm.: Infeldblendung; direkte Blendung

    dolaysız oran
          ing.: direct ratio 
          fra.: rapport direct 
          alm.: Direktanteil 

    donukluk eşdeğer ışıklılığı
          ing.: equivalent veiling luminance
          fra.: luminance équivalente de voile
          alm.: äquivalente Schleierleuchtdichte

    doz
          ing.: dose 
          fra.: dose 
          alm.: Dosis 

    doz debisi
          ing.: dose rate
          fra.: débit de dose
          alm.: Dosisrate

    döşeli lambaların yüzeylik akısı
          ing.: installed lamp flux density
          fra.: flux surfacique des lampes installées
          alm.: flächenbezogener Lichtstrom der installierten Lampen

    döşem indisi
          ing.: room index; installation index
          fra.: indice du local; indice d'installation
          alm.: Raum-Index

    durultucu
          ing.: ballast
          fra.: ballast
          alm.: Vorschaltgerät

    durultucu ışık akısı çarpanı
          ing.: ballast lumen factor
          fra.: facteur de flux d'un ballast
          alm.: Vorschaltgerät-Lichtstromfaktor

    duvar uzaklığı
          ing.: proximity 
          fra.: proximité 
          alm.: Wandabstand 

    duy
          ing.: lampholder
          fra.: douille
          alm.: Fassung

    duyarlılık
          ing.: responsivity; sensitivity 
          fra.: sensibilité 
          alm.: Empfindlichkeit 

    duyulanma
          ing.: sensation
          fra.: sensation
          alm.: Empfindung

    duyulanma hızı
          ing.: speed of sensation of light
          fra.: vitesse de sensation
          alm.: Empfindungsgeschwindigkeit

    dünya dışı güneş ışınımı
          ing.: extraterrestrial solar radiation
          fra.: rayonnement solaire extraterrestre
          alm.: extraterrestrische Sonnenstrahlung

    dürtülü yayım
          ing.: stimulated emission
          fra.: émission stimulée
          alm.: stimulierte Emission

    düz tel
          ing.: straight filament
          fra.: filament droit
          alm.: gestreckter Leuchtdraht

    düzgün geçirme çarpanı
          ing.: regular transmittance
          fra.: facteur de transmission régulière
          alm.: Grad der gerichteten Transmission

    düzgün geçme
          ing.: regular transmission; direct transmission
          fra.: transmission régulière
          alm.: gerichtete Transmission

    düzgün yansıma
          ing.: regular reflection; specular reflection
          fra.: réflexion régulière; réflexion spéculaire
          alm.: gerichtete Reflexion

    düzgün yansıtma çarpanı
          ing.: regular reflectance
          fra.: facteur de réflexion régulière
          alm.: Grad der gerichteten Reflexion

  • E

    el ışıklığı; el lambası
          ing.: hand-lamp; trouble lamp 
          fra.: baladeuse
          alm.: Handleuchte

    elektriksel boşalma
          ing.: electric discharge
          fra.: décharge électrique
          alm.: Gasentladung

    elektro-ışılışıma
          ing.: electroluminescence
          fra.: électroluminescence
          alm.: Elektrolumineszenz

    elektro-ışılışıyıcı kaynak
          ing.: electroluminescent source
          fra.: source électroluminescente
          alm.: Elektrolumineszenz-Lichtquelle

    elektro-ışılışıyıcı lamba
          ing.: electroluminescent lamp
          fra.: lampe électroluminescente
          alm.: Elektrolumineszenz-Lampe

    elektro-ışılışıyıcı levha
          ing.: electroluminescent panel
          fra.: plaque électroluminescente
          alm.: Elektrolumineszenz-Leuchtplatte

    elektromanyetik ışıma
          ing.: radiation
          fra.: rayonnement ; radiation 
          alm.: Strahlung

    elektromanyetik ışınım
          ing.: electromagnetic radiation
          fra.: rayonnement électromagnétique; radiation électromagnétique
          alm.: elektromagnetische Strahlung

    elektronik balast
          ing.: semiconductor ballast
          fra.: ballast à semiconducteurs
          alm.: Halbleiter-Vorschaltgerät

    elektronik flaş lambası
          ing.: flash tube; electronic-flash lamp
          fra.: lampe à éclats
          alm.: Blitzröhre

    emaylanmış ampul
          ing.: enamelled bulb
          fra.: ampoule émaillée
          alm.: emaillierter Kolben

    endüksiyon beslemeli ışıklık
          ing.: induction luminaire
          fra.: luminaire à alimentation par induction
          alm.: Induktionsleuchte

    engel
          ing.: obstruction
          fra.: obstruction
          alm.: Verbauung

    erime frekansı
          ing.: fusion frequency; critical flicker frequency
          fra.: fréquence de fusion; fréquence critique de papillotement
          alm.: Verschmelzungsfrequenz

    erkesel akı
          ing.: radiant flux
          fra.: flux énergétiques
          alm.: Strahlungsfluss

    erkesel aydınlık
          ing.: irradiance
          fra.: éclairement énergétique
          alm.: Bestrahlungsstärke

    erkesel düzey
          ing.: energy level
          fra.: niveau énergétique; niveau d'énergie
          alm.: Energieniveau

    erkesel ışıklılık
          ing.: radiance
          fra.: luminance énergétique; radiance
          alm.: Strahldichte

    erkesel ışıklılık çarpanı
          ing.: radiance factor
          fra.: facteur de luminance énergétique
          alm.: Strahldichtefaktor

    erkesel ışıklılık katsayısı
          ing.: radiance coefficient
          fra.: coefficient de luminance énergétique
          alm.: Strahldichtekoeffizient

    erkesel küresel aydınlık
          ing.: spherical irradiance
          fra.: éclairement sphérique énergétique
          alm.: Raumbestrahlungsstärke

    erkesel silindirsel aydınlık
          ing.: cylindrical irradiance
          fra.: éclairement cylindrique énergétique
          alm.: zylindrische Bestrahlungsstärke

    erkesel uyarıcılık
          ing.: radiant exitance
          fra.: exitance énergétique
          alm.: spezifische Ausstrahlung

    erkesel verim
          ing.: radiant efficiency
          fra.: rendement énergétique
          alm.: Strahlungsausbeute

    erkesel yeğinlik
          ing.: radiant intensity
          fra.: intensité énergétique
          alm.: Strahlstärke

    eş yeğinlik diyagramı
          ing.: iso-intensity diagram
          fra.: diagramme isointensité
          alm.: Diagramm gleicher Lichtstärke

    eş yeğinlik eğrisi
          ing.: iso-intensity curve; iso-intensity line
          fra.: courbe isointensité
          alm.: Kurve gleicher Lichtstärke

    eşaydınlık eğrisi
          ing.: iso-illuminance curve; iso-illuminance line
          fra.: courbe isoéclairement
          alm.: Isolux-Linie; Kurve gleicher Beleuchtungsstärke

    eşerke tayfı
          ing.: equi-energy spectrum; equal energy spectrum 
          fra.: spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique
          alm.: energiegleiches Spektrum

    eşdeğer ışıklılık
          ing.: equivalent luminance
          fra.: luminance équivalente
          alm.: äquivalente Leuchtdichte

    eşdeğer karşıtlık
          ing.: equivalent contrast 
          fra.: contraste équivalent 
          alm.: äquivalenter Kontrast 

    eşışıklılık eğrisi
          ing.: isoluminance curve
          fra.: courbe isoluminance
          alm.: Kurve gleicher Leuchtdichte

    eşit erke tayfı
          ing.: equi-energy spectrum; equal energy spectrum 
          fra.: spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique
          alm.: energiegleiches Spektrum

    etkin doz
          ing.: effective dose
          fra.: dose effective
          alm.: wirksame Dosis

  • F

    filaman
          ing.: filament
          fra.: filament
          alm.: Leuchtdraht

    fiziksel ışıkölçme
          ing.: physical photometry
          fra.: photométrie physique
          alm.: physikalische Photometrie

    fiziksel renkölçme
          ing.: physical colorimetry
          fra.: colorimétrie physique
          alm.: physikalische Farbmessung

    flaş lambası
          ing.: photoflash lamp
          fra.: lampe éclair 
          alm.: Blitzlampe

    flüoresan lamba
          ing.: fluorescent lamp
          fra.: lampe fluorescente; lampe à fluorescence
          alm.: Leuchtstofflampe; Fluoreszenzlampe 

    flüorışıl lamba
          ing.: fluorescent lamp
          fra.: lampe fluorescente; lampe à fluorescence
          alm.: Leuchtstofflampe; Fluoreszenzlampe 

    flüorışıma
          ing.: fluorescence
          fra.: fluorescence
          alm.: Fluoreszenz

    flüorofor
          ing.: luminophor; phosphor; fluorophor
          fra.: luminophore
          alm.: Luminophor

    fosfor
          ing.: luminophor; phosphor; fluorophor
          fra.: luminophore
          alm.: Luminophor

    fosforışıma
          ing.: phosphorescence
          fra.: phosphorescence
          alm.: Phosphoreszenz

    fotoğrafçı lambası
          ing.: photoflood lamp
          fra.: lampe pour photographie
          alm.: Photo-Aufnahme-Lampe

    foton akısı
          ing.: photon flux
          fra.: flux photonique
          alm.: Photonenstrom

    foton sayıcı
          ing.: photon counter
          fra.: compteur de photons
          alm.: Photonenzähler

    foton sayısı
          ing.: number of photons; photon number
          fra.: nombre de photons
          alm.: Photonenanzahl

    fotonlanma
          ing.: photon exposure
          fra.: exposition photonique
          alm.: Photonenbestrahlung

    fotonsal aydınlık
          ing.: photon irradiance
          fra.: éclairement photonique
          alm.: Photonenbestrahlungsstärke

    fotonsal ışıklılık
          ing.: photon radiance
          fra.: luminance photonique
          alm.: Photonenstrahldichte

    fotonsal uyarıcılık
          ing.: photon exitance
          fra.: exitance photonique
          alm.: spezifische Photonenausstrahlung

    fotonsal yeğinlik
          ing.: photon intensity
          fra.: intensité photonique
          alm.: Photonenstrahlstärke

    fotosel
          ing.: photoemissive cell; phototube
          fra.: cellule photoémissive
          alm.: Photozelle

    fototransistör
          ing.: phototransistor
          fra.: phototransistor
          alm.: Phototransistor

    fotovoltaik gözcük
          ing.: photoelement; photovoltaic cell
          fra.: photopile; cellule photovoltaïque
          alm.: Photoelement

    fovea
          ing.: fovea; fovea centralis
          fra.: fovea; fovea centralis
          alm.: Netzhautgrube; Fovea centralis

    foveola
          ing.: foveola
          fra.: foveola
          alm.: Foveola

    Fresnel mercekli projektör
          ing.: Fresnel spotlight
          fra.: projecteur à lentille de Fresnel
          alm.: Stufenlinsen-Scheinwerfer; Fresnellinsen-Scheinwerfer

  • G

    galeri ışıklığı
          ing.: haulageway luminaire
          fra.: luminaire de galerie
          alm.: Streckenleuchte

    gaz dolu lamba
          ing.: gas-filled lamp
          fra.: lampe à atmosphère gazeuse
          alm.: gasgefüllte Lampe

    gece görmesi
          ing.: scotopic vision
          fra.: vision scotopique
          alm.: Nachtsehen; skotopisches Sehen

    gece körlüğü
          ing.: hemeralopia; night-blindness
          fra.: héméralopie; cécité scotopique
          alm.: Nachtblindheit; Hemeralopie

    geç ışılışıma
          ing.: afterglow
          fra.: postluminescence
          alm.: Nachleuchten

    geçirimsiz ortam
          ing.: opaque medium
          fra.: milieu opaque
          alm.: lichtundurchlässiges Medium

    geçirme çarpanı
          ing.: transmittance
          fra.: facteur de transmission
          alm.: Transmissionsgrad

    geçme
          ing.: transmission
          fra.: transmission
          alm.: Transmission

    geçme ile tam yayındırıcı
          ing.: perfect transmitting diffuser
          fra.: diffuseur parfait par transmission
          alm.: vollkommen mattweisses Medium bei Transmission

    gelişme süresi
          ing.: rise time 
          fra.: temps de montée; temps de croissance 
          alm.: Anstiegszeit 

    genel aydınlatma
          ing.: general lighting
          fra.: éclairage général
          alm.: Allgemeinbeleuchtung

    geniş açılı ışıklık
          ing.: wide angle luminaire
          fra.: luminaire extensif; luminaire à répartition extensive
          alm.: Weitwinkel-Leuchte; Breitstrahler

    geometrik yaygınlık
          ing.: geometric extent 
          fra.: étendue géométrique 
          alm.: geometrischer Leitwert; geometrischer Fluss 

    geri yansıma
          ing.: retroreflection
          fra.: rétroréflexion
          alm.: Retroreflexion; Rückstrahlung 

    geri yansıma katsayısı
          ing.: coefficient of retroreflection
          fra.: coefficient de rétroréflexion
          alm.: spezifischer Rückstrahlwert

    geri yansımış ışıklılık katsayısı
          ing.: coefficient of retroreflected luminance
          fra.: coefficient de luminance rétroréfléchie
          alm.: Leuchtdichtekoeffizient bei Retroreflexion

    geri yansıtıcı
          ing.: retroreflector
          fra.: rétroréflecteur; catadioptre
          alm.: Retroreflektor; Rückstrahler

    giriş büyüklüğü
          ing.: input
          fra.: excitation, grandeur d'entrée
          alm.: Eingangsgrösse

    girişim
          ing.: interference
          fra.: interférence
          alm.: Interferenz

    glob
          ing.: globe
          fra.: globe
          alm.: Leuchtenglocke

    gök ışığı
          ing.: skylight 
          fra.: lumière du ciel 
          alm.: Himmelslicht 

    gömülü ışıklık
          ing.: recessed luminaire
          fra.: luminaire encastré
          alm.: Einbauleuchte

    gömülü tavan ışıklığı
          ing.: coffer
          fra.: plafonnier encastré
          alm.: Deckeneinbauleuchte

    gömülü uzun ışıklık
          ing.: troffer
          fra.: chemin lunineux encastré
          alm.: Muldenleuchte

    görme
          ing.: vision
          fra.: vision
          alm.: Sehen

    görme keskinliği
          ing.: visual acuity; visual resolution
          fra.: acuité visuelle
          alm.: Sehschärfe

    görsel ışıkölçme
          ing.: visual photometry
          fra.: photométrie visuelle
          alm.: visuelle Photometrie

    görsel performans
          ing.: visual performance
          fra.: performance visuelle
          alm.: Sehleistung

    görsel renkölçme
          ing.: visual colorimetry
          fra.: colorimétrie visuelle
          alm.: visuelle Farbmessung

    görüntü geçiren ortam
          ing.: transparent medium
          fra.: milieu transparent
          alm.: durchsichtiges Medium

    görünür büyüklük
          ing.: apparent magnitude 
          fra.: magnitude apparente 
          alm.: scheinbare Grösse 

    görünür ışınım
          ing.: visible radiation
          fra.: rayonnement visible
          alm.: sichtbare Strahlung

    gözlem açısı
          ing.: observation angle 
          fra.: angle de divergence 
          alm.: Beobachtungswinkel 

    Grassmann yasaları
          ing.: Grassmann's laws
          fra.: lois de Grassmann
          alm.: Grassmannsche Gesetze

    gri cisim
          ing.: grey body; gray body 
          fra.: corps gris
          alm.: grauer Strahler; grauer Körper

    gri kama
          ing.: neutral wedge
          fra.: coin photométrique
          alm.: Graukeil

    grizu güvenli ışıklık
          ing.: permissible luminaire
          fra.: luminaire antigrisouteux
          alm.: schlagwettergeschützte Grubenleuchte

    güçlendirme çarpanı
          ing.: magnification ratio 
          fra.: facteur de multiplication 
          alm.: Verstärkungszahl; Verstärkungsfaktor 

    gündüz görmesi
          ing.: photopic vision
          fra.: vision photopique
          alm.: Tagessehen; photopisches Sehen

    güneş çarpanı
          ing.: solar factor
          fra.: facteur solaire
          alm.: Sonnenfaktor

    güneş değişmezi
          ing.: solar constant
          fra.: constante solaire
          alm.: Solarkonstante

    güneş ışığı
          ing.: sunlight 
          fra.: lumière solaire 
          alm.: Sonnenlicht 

    güneş ışığı tedavisi; heliootama
          ing.: heliotherapy
          fra.: héliothérapie
          alm.: Heliotherapie

    güneş ışınımı
          ing.: solar radiation
          fra.: rayonnement solaire
          alm.: Sonnenstrahlung

    güneş kıran
          ing.: shading
          fra.: brise-soleil; écran solaire
          alm.: Sonnenschutzeinrichtung

    güneş yanığı
          ing.: sunburn
          fra.: coup de soleil
          alm.: Sonnenbrand

    güneşlenme süresi
          ing.: sunshine duration
          fra.: durée d'ensoleillement
          alm.: Sonnenscheindauer

    günışığı
          ing.: daylight 
          fra.: lumière du jour 
          alm.: Tageslicht 

    günışığı açıklığı
          ing.: daylight opening
          fra.: prise de jour
          alm.: Tageslichtöffnung

    günışığı çarpanı
          ing.: daylight factor
          fra.: facteur de lumière du jour
          alm.: Tageslichtquotient

    günışığı ışıklayıcısı
          ing.: daylight illuminant
          fra.: illuminant lumière du jour
          alm.: Tageslichtart

    günışığı lambası
          ing.: daylight lamp
          fra.: lampe à lumière du jour
          alm.: Tageslichtlampe

    günışıkları geometrik yeri
          ing.: daylight locus
          fra.: lieu des lumière du jour
          alm.: Tageslichtkurvenzug

    gürültü eşdeğer erke akısı
          ing.: noise equivalent power; NEP 
          fra.: flux équivalent au bruit 
          alm.: rauschäquivalente Leistung 

    gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
          ing.: noise equivalent irradiance 
          fra.: éclairement équivalent au bruit 
          alm.: rauschäquivalente Bestrahlungsstärke 

    gürültü eşdeğer uyartısı
          ing.: noise equivalent input 
          fra.: excitation équivalente au bruit 
          alm.: rauschäquivalente Eingangsgrösse 

    güvenlik aydınlatması
          ing.: safety lighting
          fra.: éclairage de sécurité
          alm.: Sicherheitsbeleuchtung für Arbeitsplätze ; Notbeleuchtung für Räume 

  • H

    halojen akkor lamba
          ing.: tungsten halogen lamp
          fra.: lampe à halogènes
          alm.: Halogen-Glühlampe

    hava basıncı jeneratörlü lamba
          ing.: air-turbo lamp; compressed air luminaire 
          fra.: lampe électropneumatique
          alm.: Druckluftleuchte

    heliootama; güneş ışığı tedavisi
          ing.: heliotherapy
          fra.: héliothérapie
          alm.: Heliotherapie

    Helmholtz-Kohlrausch olayı
          ing.: Helmholtz-Kohlrausch phenomenon
          fra.: phénomène d'Helmholtz-Kohlrausch
          alm.: Helmholtz-Kohlrausch-Phänomen

  • I

    ısı çifti
          ing.: thermocouple
          fra.: couple thermoélectrique; thermocouple
          alm.: Strahlungsthermoelement

    ısıelektrik çift
          ing.: thermocouple
          fra.: couple thermoélectrique; thermocouple
          alm.: Strahlungsthermoelement

    ısıelektrik pil
          ing.: thermopile
          fra.: thermopile; pile thermoélectrique
          alm.: Strahlungsthermosäule

    ısıpil
          ing.: thermopile
          fra.: thermopile; pile thermoélectrique
          alm.: Strahlungsthermosäule

    ısısal ışılışıma
          ing.: thermally activated luminescence; thermoluminescence
          fra.: luminescence thermiquement activée; thermoluminescence
          alm.: thermisch stimulierte Lumineszenz; Thermolumineszenz

    ısısal ışınım
          ing.: thermal radiation
          fra.: rayonnement thermique
          alm.: Temperaturstrahlung

    ısısal ışınım alıcısı
          ing.: thermal detector of radiation; thermal detector
          fra.: récepteur thermique 
          alm.: thermischer Strahlungsempfänger

    ısısal ışıyıcı
          ing.: thermal radiator
          fra.: radiateur thermique
          alm.: Temperaturstrahler

    ışı çarpımcı
          ing.: photomultiplier
          fra.: photomultiplicateur
          alm.: Photovervielfacher

    ışıbiyoloji
          ing.: photobiology
          fra.: photobiologie
          alm.: Photobiologie

    ışıdiod
          ing.: photodiode
          fra.: photodiode
          alm.: Photodiode

    ışıdirenç
          ing.: photoresistor; photoconductive cell
          fra.: photorésistance; cellule photoconductrice
          alm.: Photowiderstand; Photoleiter

    ışıdönüm
          ing.: photoperiod
          fra.: photopériode
          alm.: Photoperiode

    ışıduyarlılaştırma
          ing.: photosensitization
          fra.: photosensibilisation
          alm.: Photosensibilisierung

    ışıduyarsızlaştırma
          ing.: photodesensitization
          fra.: photodésensibilisation
          alm.: Photodesensibilisierung

    ışıelektrik akım
          ing.: photocurrent
          fra.: courant photoélectrique
          alm.: Photostrom

    ışıelektrik alıcı
          ing.: photoelectric detector
          fra.: récepteur photoélectrique
          alm.: photoelektrischer Empfänger

    ışıetki
          ing.: photoeffect
          fra.: photoeffet
          alm.: Photoeffekt

    ışıiletken gözcük
          ing.: photoresistor; photoconductive cell
          fra.: photorésistance; cellule photoconductrice
          alm.: Photowiderstand; Photoleiter

    ışık
          ing.: light
          fra.: lumière
          alm.: Licht

    ışık akısı
          ing.: luminous flux
          fra.: flux lumineux
          alm.: Lichtstrom

    ışık akısı kalıcılık çarpanı
          ing.: luminous flux maintenance factor; lumen maintenance 
          fra.: facteur de conservation du flux lumineux 
          alm.: Lichtstromverhältnis; Lichtstromfaktor

    ışık akısı ölçer
          ing.: integrating photometer
          fra.: lumenmètre
          alm.: Lichtstrommessgerät

    ışık geçiren ortam
          ing.: translucent medium
          fra.: milieu translucide
          alm.: durchscheinendes Medium

    ışık kırıcı
          ing.: refractor
          fra.: réfracteur
          alm.: Refraktor

    ışık niceliği
          ing.: quantity of light
          fra.: qiantité de lumière
          alm.: Lichtmenge

    ışık rengi
          ing.: luminous colour
          fra.: couleur-lumière
          alm.: Lichtfarbe

    ışık titremesi
          ing.: flicker
          fra.: papillotement
          alm.: Flimmern

    ışık uyartısı
          ing.: light stimulus
          fra.: stimulus lumineux; stimulus de lumière
          alm.: Lichtreiz

    ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
          ing.: symmetrical luminous intensity distribution 
          fra.: répartition symétrique de l'intensité lumineuse 
          alm.: symmetrische Lichtstärkeverteilung 

    ışık yeğinliği dönel dağılımı
          ing.: rotationally symmetrical luminous intensity distribution 
          fra.: répartition de révolution de l'intensité lumineuse 
          alm.: rotationssymmetrische Lichtstärkeverteilung 

    ışık yeğinliği katsayısı
          ing.: coefficient of luminous intensity 
          fra.: coefficient d'intensité lumineuse 
          alm.: Rückstrahlwert 

    ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
          ing.: distribution of luminous intensity 
          fra.: répartition de l'intensité lumineuse 
          alm.: Verteilung der Lichtstärke 

    ışık zinciri
          ing.: lighting chain; lighting string 
          fra.: guirlande 
          alm.: Leuchtkette

    ışıkatot
          ing.: photocathode
          fra.: photocathode
          alm.: Photokathode

    ışıklandırma
          ing.: floodlighting
          fra.: illumination
          alm.: Flutlicht-Beleuchtung

    ışıklandırma projektörü
          ing.: floodlight
          fra.: projecteur d'illumination
          alm.: Flutlicht-Strahler; Flutlichtscheinwerfer

    ışıklanma
          ing.: luminous exposure; light exposure 
          fra.: exposition lumineuse; lumination 
          alm.: Belichtung 

    ışıklayıcı
          ing.: illuminant
          fra.: illuminant
          alm.: Lichtart

    ışıklayıcı renk çarpıklaşması
          ing.: illuminant colour shift
          fra.: distorsion de couleur pour l'illuminant
          alm.: Farbverzerrung

    ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
          ing.: illuminant colorimetric shift
          fra.: distorsion colorimétrique pour l'illuminant
          alm.: farbmetrische Verzerrung

    ışıklı çevre
          ing.: luminous environment
          fra.: ambiance lumineuse
          alm.: ...

    ışıklı element
          ing.: luminous element
          fra.: corps lumineux
          alm.: Leuchtkörper

    ışıklı korniş
          ing.: cornice lighting
          fra.: bandeau lumineux
          alm.: Wandbeleuchtung

    ışıklı parçacık
          ing.: luminous element
          fra.: corps lumineux
          alm.: Leuchtkörper

    ışıklı perdelik
          ing.: valance lighting; pelmet lighting
          fra.: boîte à rideau lumineuse
          alm.: Vorhangbeleuchtung

    ışıklık; aydınlatma aygıtı
          ing.: luminaire; lighting fitting 
          fra.: luminaire
          alm.: Leuchte

    ışıklılık
          ing.: luminance
          fra.: luminance
          alm.: Leuchtdichte

    ışıklılık ayrımsal eşiği
          ing.: luminance difference threshold
          fra.: seuil différentiel de luminance
          alm.: Unterschiedsschwelle für Leuchtdichten

    ışıklılık eşiği
          ing.: luminance threshold
          fra.: seuil de luminance
          alm.: Wahrnehmungsschwelle

    ışıklılıkölçer
          ing.: luminance meter
          fra.: luminance mètre
          alm.: Leuchtdichtemesser

    ışıkölçer
          ing.: photometer
          fra.: photomètre
          alm.: Photometer

    ışıkölçme
          ing.: photometry
          fra.: photométrie
          alm.: Photometrie

    ışıkölçümsel birincil ölçün
          ing.: primary photometric standard
          fra.: étalon photométrique primaire
          alm.: photometrisches Primärnormal

    ışıkölçümsel çalışma ölçünü
          ing.: working photometric standard
          fra.: étalon photométrique de travail
          alm.: photometrisches Arbeitsnormal

    ışıkölçümsel ikincil ölçün
          ing.: secondary photometric standard
          fra.: étalon photométrique secondaire
          alm.: photometrisches Sekundärnormal

    ışıksal akı
          ing.: luminous flux
          fra.: flux lumineux
          alm.: Lichtstrom

    ışıksal aydınlık
          ing.: illuminance 
          fra.: éclairement 
          alm.: Beleuchtungsstärke 

    ışıksal ışıklılık
          ing.: luminance 
          fra.: luminance ; luminance visuelle 
          alm.: Leuchtdichte 

    ışıksal ışıklılık çarpanı
          ing.: luminance factor
          fra.: facteur de luminance 
          alm.: Leuchtdichtefaktor

    ışıksal ışıklılık katsayısı
          ing.: luminance coefficient
          fra.: coefficient de luminance 
          alm.: Leuchtdichtekoeffizient

    ışıksal ışılışıma
          ing.: photoluminescence
          fra.: photoluminescence
          alm.: Photolumineszenz

    ışıksal ışılışıma erkesel verimi
          ing.: photoluminescence radiant yield
          fra.: rendement énergétique de photoluminescence
          alm.: Photolumineszenz-Strahlungsausbeute

    ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
          ing.: photoluminescence quantum yield
          fra.: rendement quantique de photoluminescence
          alm.: Photolumineszenz-Quantenausbeute

    ışıksal merkez
          ing.: light centre 
          fra.: centre lumineux 
          alm.: Lichtschwerpunkt 

    ışıksal uyarıcılık
          ing.: luminous exitance 
          fra.: exitance lumineuse 
          alm.: spezifische Lichtausstrahlung 

    ışıksal uyartı
          ing.: light stimulus
          fra.: stimulus lumineux; stimulus de lumière
          alm.: Lichtreiz

    ışıksal verim
          ing.: luminous efficacy of radiation
          fra.: efficacité lumineuse d'un rayonnement
          alm.: photometrisches Strahlungsäquivalent

    ışıksal verim
          ing.: luminous efficacy of a source
          fra.: efficacité lumineuse d'une source
          alm.: Lichtausbeute einer Strahlungsquelle

    ışıksal yeğinlik
          ing.: luminous intensity
          fra.: intensité lumineuse
          alm.: Lichtstärke

    ışıldak
          ing.: searchlihgt
          fra.: ...
          alm.: Suchscheinwerfer

    ışılışıma
          ing.: luminescence
          fra.: luminescence
          alm.: Lumineszenz

    ışılışır
          ing.: luminophor; phosphor; fluorophor
          fra.: luminophore
          alm.: Luminophor

    ışılışır boşalma
          ing.: glow discharge
          fra.: décharge luminescente; décharge en lueur
          alm.: Glimmentladung

    ışıltı lambası
          ing.: negative-glow lamp
          fra.: lampe à lueur
          alm.: Glimmlampe

    ışıltılı boşalma
          ing.: glow discharge
          fra.: décharge luminescente; décharge en lueur
          alm.: Glimmentladung

    ışıma
          ing.: radiation
          fra.: rayonnement
          alm.: Strahlung

    ışımayan nesne rengi
          ing.: non-luminous colour
          fra.: couleur d'un objet non lumineux
          alm.: Körperfarbe; Farbe eines Nichtselbstleuchters

    ışınım
          ing.: radiation
          fra.: radiation
          alm.: Strahlung

    ışınımlanma
          ing.: radiant exposure
          fra.: exposition énergétique
          alm.: Bestrahlung

    ışınımlanmaölçer
          ing.: radiant exposure meter
          fra.: ...
          alm.: Bestrahlungsmesser

    ışınımlılık
          ing.: radiant intensitiy per unit area 
          fra.: luminance énergétique
          alm.: Strahldichte

    ışınımölçer
          ing.: radiometer
          fra.: radiomètre
          alm.: Radiometer

    ışınımölçme
          ing.: radiometry
          fra.: radiométrie
          alm.: Radiometrie

    ışıotama
          ing.: phototherapy
          fra.: photothérapie
          alm.: Phototherapie

    ışıpatoloji
          ing.: photopathology
          fra.: photopathologie
          alm.: Photopathologie

    ışıpil
          ing.: photoelement; photovoltaic cell
          fra.: photopile; cellule photovoltaïque
          alm.: Photoelement

    ışıtransistör
          ing.: phototransistor
          fra.: phototransistor
          alm.: Phototransistor

    ışıyan erke
          ing.: radiant energy
          fra.: énergie rayonnante
          alm.: Strahlungsenergie

    ışıyan güç
          ing.: radiant power
          fra.: puissance rayonnante
          alm.: Strahlungsleistung

    ışıyıcı gözcük
          ing.: photoemissive cell; phototube
          fra.: cellule photoémissive
          alm.: Photozelle

  • İ

    iç yansışma
          ing.: interreflection; interflection 
          fra.: réflexions mutuelles; interréflexions
          alm.: Mehrfachreflexion; Interflexion

    iç yansışma çarpanı
          ing.: interreflection ratio
          fra.: fateur de réflexions mutuelles; facteur d'interréflexions
          alm.: Interflexionswirkungsgrad

    iğne
          ing.: pin; post
          fra.: broche
          alm.: Stift

    iğneli dip
          ing.: pin cap; pin base 
          fra.: culot à broches
          alm.: Stiftsockel

    ikili renk türü
          ing.: binary hue
          fra.: teinte binaire
          alm.: Zwischenton

    ikinci görmezlik
          ing.: deuteranopia
          fra.: deutéranopie
          alm.: Deuteranopie

    ikinci sapaklık
          ing.: deuteranomalous vision
          fra.: deutéranomalie
          alm.: Deuteranomalie

    ikincil ışık kaynağı
          ing.: secondary light source
          fra.: source secondaire de lumière
          alm.: Fremdleuchter; Sekundärlichtquelle

    ikincil ölçün lamba
          ing.: secondary standard lamp
          fra.: lampe étalon secondaire
          alm.: Sekundärnormallampe

    iniş süresi
          ing.: fall time
          fra.: temps de descente; temp de décroissance
          alm.: Abfallzeit

    izotrop yayınık geçme
          ing.: isotropic diffuse transmission
          fra.: transmission diffuse isotrope; transmission diffuse uniforme
          alm.: vollkommen gestreute Transmission; isotrope diffuse Transmission

    izotrop yayınık yansıma
          ing.: isotropic diffuse reflection
          fra.: réflexion diffuse isotrope; réflexion diffuse uniforme
          alm.: vollkommen gestreute Reflexion; isotrope diffuse Reflexion

  • K

    kademeli geçirici gri süzgeç
          ing.: neutral step wedge
          fra.: filtre neutre à transmission échelonnée
          alm.: Graustufenfilter

    kamaşma
          ing.: glare
          fra.: éblouissement
          alm.: Blendung

    kandela
          ing.: candela
          fra.: candela
          alm.: Candela

    kandela bölü metrekare
          ing.: candela per square metre
          fra.: candela par mètre carré
          alm.: Candela pro Quadratmeter

    kara cisim
          ing.: Planckian radiator, blackbody
          fra.: radiateur de Planck; corps noir
          alm.: Planckscher Strahler; schwarzer Körper

    kara cisimler yeri
          ing.: Planckian locus
          fra.: lieu des corps noirs
          alm.: Planckscher Kurvenzug

    kara ışık lambası
          ing.: black light lamp; Wood's glass lamp
          fra.: lampe à lumière noire; lampe de Wood
          alm.: Schwarzglaslampe

    karanlık
          ing.: dim
          fra.: obscur
          alm.: dunkel

    karanlık akımı
          ing.: dark current
          fra.: courant d'obscurité
          alm.: Dunkelstrom

    karartıcı
          ing.: dimmer
          fra.: gradateur ; variateur 
          alm.: Lichtsteuergerät

    karbon telli lamba
          ing.: carbon filament lamp
          fra.: lampe à filament de carbone
          alm.: Kohlefadenlampe

    karışık geçme
          ing.: mixed transmission
          fra.: transmission mixte; transmission semi-diffuse
          alm.: gemischte Transmission

    karışık ışıklı lamba
          ing.: blended lamp; self-ballasted mercury lamp 
          fra.: lampe à lumière mixte
          alm.: Verbund-Lampe; Mischlichtlampe

    karışık yansıma
          ing.: mixed reflection
          fra.: réflexion mixte; réflexion semi-diffuse; réflexion semi-régulière
          alm.: gemischte Reflexion

    karmaşık kırılma indisi
          ing.: complex refractive index 
          fra.: indice de réfraction complexe 
          alm.: komplexe Brechzahl 

    karpuz
          ing.: globe
          fra.: globe
          alm.: Leuchtenglocke

    karşılıklı değişim katsayısı
          ing.: exchange coefficient
          fra.: coefficient d'échange 
          alm.: Austauschkoeffizient

    karşıtlık
          ing.: contrast
          fra.: contraste
          alm.: Kontrast

    karşıtlık duyarlılığı
          ing.: contrast sensitivity
          fra.: sensibilité au contraste; sensibilité différentielle
          alm.: Unterschiedsempfindlichkeit; Kontrastempfindlichkeit

    karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
          ing.: equality of contrast photometer
          fra.: photomètre à égalisation de contraste
          alm.: Kontrastphotometer

    karşıtlık geriverim çarpanı
          ing.: contrast rendering factor
          fra.: facteur de rendu du contraste
          alm.: Kontrastwiedergabefaktor

    katar ardı ışıklık
          ing.: paddy lamp; trip lamp 
          fra.: feu arrière d'une rame
          alm.: Zugschlussleuchte

    katotsal düşüş
          ing.: cathode fall; cathode drop
          fra.: chute cathodique
          alm.: Kathodenfal

    katotsal ışılışıma
          ing.: cathodoluminescence
          fra.: cathodoluminescence
          alm.: Kathodolumineszenz

    kırılma
          ing.: refraction
          fra.: réfraction
          alm.: Brechung

    kırılma indisi
          ing.: refractive index
          fra.: indice de réfraction
          alm.: Brechzahl; Brechungszahl

    kırınma
          ing.: diffraction
          fra.: diffraction
          alm.: Beugung

    kısa yay lambası
          ing.: short-arc lamp; compact-source arc discharge lamp
          fra.: lampe à arc court
          alm.: Kurzbogenlampe

    kısıtlı kullanma çarpanı
          ing.: reduced utilization factor
          fra.: facteur d'utilisation réduit
          alm.: spezifischer Beleuchtungswirkungsgrad

    kısıtlı yararlılık
          ing.: reduced utilance
          fra.: utilance réduite
          alm.: spezifischer Raumwirkungsgrad

    kızartıcı en az doz
          ing.: minimum erythema dose; MED
          fra.: dose érythémale minimale; DEM
          alm.: minimale Erythem-Dosis; MED

    kızartıcı ışınım
          ing.: erythemal radiation
          fra.: rayonnement érythémal
          alm.: erythemwirksame Bestrahlung

    kızılaltı ışınım
          ing.: infrared radiation
          fra.: rayonnement infrarouge
          alm.: infrarote Strahlung

    kızılaltı lambası
          ing.: infrared lamp
          fra.: émetteur infrarouge; lampe à infrarouge
          alm.: Infrarot-Strahler; Infrarot-Lampe

    kimyasal ışılışıma
          ing.: chemiluminescence
          fra.: chimiluminescence
          alm.: Chemilumineszenz

    koheran ışınım
          ing.: coherent radiation
          fra.: rayonnement cohérent
          alm.: kohärente Strahlung

    konforsuz kamaşma
          ing.: discomfort glare
          fra.: éblouissement inconfortable
          alm.: psychologische Blendung

    koniler
          ing.: cones
          fra.: cônes
          alm.: Zapfen

    korniş aydınlatması
          ing.: cove lighting
          fra.: éclairage en corniche
          alm.: Deckenbeleuchtung; Voutenbeleuchtung 

    koruma camı
          ing.: protective glass
          fra.: verrine; verre de protection
          alm.: Schutzglas

    koruma ızgarası
          ing.: luminaire guard
          fra.: grille de protection
          alm.: Leuchtenschutzgitter

    korunmuş ışıklık
          ing.: protected luminaire
          fra.: luminaire protégé
          alm.: geschützte Leuchte

    kosinüs yasası
          ing.: Lambert's law
          fra.: loi de Lambert
          alm.: Lambertsches Gesetz

    koyu
          ing.: dark
          fra.: sombre
          alm.: dunkel

    kuantasal alıcı
          ing.: quantum detector
          fra.: récepteur quantique
          alm.: Quantenempfänger

    kuantasal verim
          ing.: quantum efficiency 
          fra.: rendement quantique 
          alm.: Quantenausbeute 

    kullanma aydınlığı
          ing.: service illuminance 
          fra.: éclairement en service 
          alm.: Betriebswert der Beleuchtungssträrke; Betriebsbeleuchtungsstärke 

    kullanma çarpanı
          ing.: uzilization factor; coefficient of utilization 
          fra.: facteur d'utilisation
          alm.: Beleuchtungswirkungsgrad

    kurtarıcı lambası
          ing.: mine rescue luminaire
          fra.: lampe de sauveteur
          alm.: Rettungsleuchte für Grubenwehrmannschaften

    kuşaksal akı
          ing.: zonal flux
          fra.: flux zonal
          alm.: Zonenlichtstrom

    kutuplanmış ışınım
          ing.: polarized radiation
          fra.: rayonnement polarisé
          alm.: polarisierte Strahlung

    küresel ışınımlanma
          ing.: radiant spherical exposure; radiant fluence
          fra.: exposition sphérique énergétique; fluence énergétique
          alm.: Raumbestrahlung; Energiefluenz

  • L

    lamba
          ing.: lamp
          fra.: lampe
          alm.: Lampe

    lamba bağlayıcı
          ing.: connector
          fra.: connecteur 
          alm.: Anschlusselement

    lamba gerilimi
          ing.: lamp voltage 
          fra.: tension fonctionnement 
          alm.: Brennspannung 

    Lambert yasası
          ing.: Lambert's law
          fra.: loi de Lambert
          alm.: Lambertsches Gesetz

    Lambert yüzeyi
          ing.: lambertian surface
          fra.: surface lambertienne
          alm.: Lambertfläche; vollkommen matte Fläche

    lazer
          ing.: laser
          fra.: laser
          alm.: Laser

    LCD; sıvı kristal displey
          ing.: liquid crystal display; LCD
          fra.: affichage à cristaux liquides
          alm.: Flüssigkristallanzeige

    LED; ışık yayımlayıcı diod
          ing.: light emitting diod; LED 
          fra.: diode électroluminescente; DEL ; diode photoémettrice
          alm.: lumineszenzemittierende Diode; LED 

    lüks
          ing.: lux
          fra.: lux
          alm.: Lux

    lüksmetre
          ing.: illuminance meter
          fra.: luxmètre
          alm.: Beleuchtungsstärkemesser; Beleuchtungsmesser ; Luxmeter 

    lümen
          ing.: lumen
          fra.: lumen
          alm.: Lumen

    lümen bölü metrekare
          ing.: lux
          fra.: lux
          alm.: Lux

  • M

    maden ocağı ışıklığı
          ing.: mine luminaire
          fra.: luminaire de mine
          alm.: Grubenleuchte

    madenci lambası
          ing.: miner's lamp
          fra.: lampe de mineur
          alm.: Bergmannsleuchte

    masa ışıklığı; masa lambası
          ing.: table lamp
          fra.: luminaire de table; lampe de table; lampe portative
          alm.: Tischleuchte

    mekaniksel ışılışıma
          ing.: triboluminescence
          fra.: triboluminescence
          alm.: Tribolumineszenz

    mercekli projektör
          ing.: lens spotlight
          fra.: projeteur à lentille
          alm.: Linsen-Scheinwerfer

    merkez telli lamba
          ing.: prefocus lamp
          fra.: lampe préfocus; lampe à filament centré
          alm.: Prefocus-Lampe; Einstellampe

    merkezsel fovea
          ing.: fovea; fovea centralis
          fra.: fovea; fovea centralis
          alm.: Netzhautgrube; Fovea centralis

    metal halide lamba
          ing.: metal halide lamp
          fra.: lampe aux halogénures métalliques
          alm.: Metall-Halogenid-Lampe

    metal halojenürlü lamba
          ing.: metal halide lamp
          fra.: lampe aux halogénures métalliques
          alm.: Metall-Halogenid-Lampe

    metal telli lamba
          ing.: metal filament lamp
          fra.: lampe à filament métallique
          alm.: Metalldrahtlampe

    metamer renk uyartıları
          ing.: metameric colour stimuli; metamers
          fra.: stimulus de couleur métamères; métamères
          alm.: bedingt-gleiche Farbreize; metamere Farbreize

    mikrop kırıcı ışınım
          ing.: germicidal radiation
          fra.: rayonnement germicide
          alm.: keimtötende Strahlung

    mikrop kırıcı lamba
          ing.: bactericidal lamp; germicidal lamp
          fra.: lampe germicide
          alm.: Entkeimungslampe

    morötesi ışınım
          ing.: ultraviolet radiation
          fra.: rayonnement ultraviolet
          alm.: ultraviolette Strahlung

    morötesi lambası
          ing.: ultraviolet lamp
          fra.: émetteur ultraviolet; lampe à ultraviolet
          alm.: Ultraviolett-Strahler; Ultraviolet-Lampe

  • N

    neperien tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
          ing.: Nepierian spectral internal transmittance density; Nepierian spectral absorbance
          fra.: densité optique interne népérienne par transmission; absorbance spectrale népérienne
          alm.: spektrales natürliches Absorptionsmass

    neperien tayfsal soğurma katsayısı
          ing.: Nepierian spectral absorption coefficient
          fra.: coefficient d'absorbtion spectral népérien
          alm.: spektraler natürlicher Absorptionskoeffizient

    nesne-renk
          ing.: object-colour
          fra.: couleur-objet
          alm.: gebundene Farbe

    nokta ışıklığı
          ing.: spotlight
          fra.: spot
          alm.: Punktstrahler

    noktasal aydınlatma
          ing.: spotlighting
          fra.: éclairage ponctuel
          alm.: Anstrahlung

    noktasal kaynak
          ing.: point source
          fra.: source ponctuelle
          alm.: punktartige Strahlungsquelle

    noktasal parıltı
          ing.: point brilliance
          fra.: éclat apparent
          alm.: Punkthelle

    normal katotsal düşüş
          ing.: normal cathode fall
          fra.: chute cathodique normale
          alm.: normaler Kathodenfall

  • O

    olanaklı güneşlenme süresi
          ing.: possible sunshine duration
          fra.: durée possible d'ensoleillement
          alm.: mögliche Sonnenscheindauer

    opal ampul
          ing.: opal bulb
          fra.: ampoule opale
          alm.: Trübglaskolben; Opalglaskolben

    opalleştirilmiş ampul
          ing.: coated bulb
          fra.: ampoule opalisée
          alm.: beschichteter Kolben

    optik düzenli lamba
          ing.: pressed glass lamp
          fra.: lampe à optique incorporée; lampe en verre pressé
          alm.: Pressglaslampe

    optik geçiricilik yoğunluğu
          ing.: transmittance density
          fra.: densité optique par transmission
          alm.: optische Dichte bei Transmission

    optik geriverim
          ing.: optical light output ratio 
          fra.: rendement optique 
          alm.: Leuchtenwirkungsgrad; optischer Wirkungsgrad 

    optik ışınım
          ing.: optical radiation
          fra.: rayonnement optique
          alm.: optische Strahlung

    optik süzgeç
          ing.: filter
          fra.: filtre 
          alm.: Filter

    optik yansıtıcılık yoğunluğu
          ing.: reflectance density
          fra.: densité optique par réflexion
          alm.: optische Dichte bei Reflexion

    optik yansıtıcılık yoğunluk çarpanı
          ing.: reflectance factor density
          fra.: ...
          alm.: optische Dichte für den Reflexionsfaktor

    optimal renk uyartıları
          ing.: optimal colour stimuli
          fra.: stimulus de couleur optimaux
          alm.: Optimalfarben

    ortalama küresel ışık yeğinliği
          ing.: mean spherical luminous intensity 
          fra.: intensité lumineuse sphérique moyenne 
          alm.: mittlere räumliche Lichtstärke 

    ortalama ömür
          ing.: average life
          fra.: durée de vie moyenne
          alm.: mittlere Lebensdauer

  • Ö

    ölçün çalışma lambası
          ing.: working standart lamp
          fra.: lampe étalon de travail
          alm.: Arbeitsnormallampe

    ömür
          ing.: life 
          fra.: durée de vie 
          alm.: Lebensdauer 

    ön ısıtmalı lamba
          ing.: preheat lamp; hot-stant lamp
          fra.: lampe à amorçage à chaud; lampe à préchauffage
          alm.: Glühstartlampe; Warmstartlampe

    ön ısıtmasız lamba
          ing.: cold-start lamp; instant-start lamp 
          fra.: lampe à amorçage à froid; lamp sans préchauffage
          alm.: Kaltstartlampe

    ön odaklamalı lamba
          ing.: prefocus lamp
          fra.: lampe préfocus; lampe à filament centré
          alm.: Prefocus-Lampe; Einstellampe

    önodaklamalı dip
          ing.: prefocus cap; prefocus base 
          fra.: culot préfocus; culot à précentrage
          alm.: Prefocus-Sockel; Einstellsockel

    örtücü
          ing.: louvre; spill shield; louver 
          fra.: paralume; écran-paralume
          alm.: Abdeckung; Raster

    özdeğişim katsayısı
          ing.: self-exchange coefficient
          fra.: coefficient d'auto-échange
          alm.: Eigenaustauschkoeffizient

    özel stüdyo projektörü
          ing.: special studio floodlight
          fra.: réflecteur diffusant spécial
          alm.: spezieller Studio-Scheinwerfer

    özgüvenli ışıklık
          ing.: instrinsically safe luminaire
          fra.: luminaire de sécurité intrinsèque
          alm.: eigensichere Leuchte

  • P

    paralel elektrot ısınması
          ing.: parallel cathode heating
          fra.: chauffage en parallèle des électrodes
          alm.: Parallelheizung einer Kathode

    paralel elektrot ön ısınması
          ing.: parallel cathode preheating
          fra.: préchauffage en parallèle des électrodes
          alm.: Parallelvorheizung einer Kathode

    parıltı
          ing.: brightness; luminosity
          fra.: luminosité
          alm.: Helligkeit

    parıltı eşlemeli ışıkölçer
          ing.: equality of brightness photometer
          fra.: photomètre à égalisation de luminosité
          alm.: Gleichheitsphotometer

    parıltılı
          ing.: bright
          fra.: lumineux
          alm.: hell

    parlaklık
          ing.: gloss 
          fra.: brillant; luisance 
          alm.: Glanz 

    parlaklıkölçer
          ing.: glossmeter
          fra.: luisancemètre
          alm.: Glanzmeter

    patlama korumalı ışıklık
          ing.: flameproof luminaire; explosion-proof luminaire 
          fra.: luminaire antidéflagrant
          alm.: explosiongeschützte Leuchte

    pencere
          ing.: window
          fra.: fenêtre
          alm.: Fenster

    piroelektrik alıcı
          ing.: pyroelectric detector
          fra.: récepteur pyroélectrique
          alm.: pyroelektrischer Emfänger

    Planck ışıyıcısı
          ing.: Planckian radiator, blackbody
          fra.: radiateur de Planck; corps noir
          alm.: Planckscher Strahler; schwarzer Körper

    Planck yasası
          ing.: Planck's law
          fra.: loi de Planck
          alm.: Plancksches Gesetz

    pozölçer
          ing.: exposure meter
          fra.: posemètre
          alm.: Belichtungsmesser

    profil projektörü
          ing.: profile spotlight
          fra.: projecteur de silhouettes
          alm.: Profil-Scheinwerfer

    projeksiyon lambası
          ing.: projection lamp
          fra.: lampe de projection
          alm.: Projektionslampe

    projektör
          ing.: projector
          fra.: projecteur
          alm.: Scheinwerfer; Strahler 

    projektör lambası
          ing.: projector lamp
          fra.: lampe pour projecteur
          alm.: Lichtwurflampe

    psikofizik renk
          ing.: colour
          fra.: couleur 
          alm.: Farbvalenz

    Purkinje olayı
          ing.: Purkinje phenomenon
          fra.: phénomène de Purkinje
          alm.: Purkinje-Phänomen

    purpura uyartısı
          ing.: purple stimulus
          fra.: stimulus pourpre
          alm.: Purpurfarben

    purpuralar sınırı
          ing.: purple boundary
          fra.: limite des pourpres
          alm.: Purpurlinie; Purpurgerade

    puslu yansımalar
          ing.: veiling reflections
          fra.: réflexions-voile
          alm.: Schleierreflexionen

  • R

    radyoışılışıma
          ing.: radioluminescence
          fra.: radioluminescence
          alm.: Radiolumineszenz

    Rayleigh yayınması
          ing.: Rayleigh scatter 
          fra.: diffusion de Rayleigh 
          alm.: Rayleigh-Streuung 

    referans aydınlatması
          ing.: reference lighting
          fra.: éclairage de référence
          alm.: Bezugsbeleuchtung

    referans durultucusu
          ing.: reference ballast
          fra.: ballast de référence
          alm.: Referenz-Vorschaltgerät

    referans ışıklayıcısı
          ing.: reference illuminant
          fra.: illuminant de référence
          alm.: Bezugslichtart

    referans lambası
          ing.: reference lamp
          fra.: lamp de référence
          alm.: Referenzlampe

    referans renk uyartıları
          ing.: reference colour stimuli
          fra.: stimulus de couleur de référence
          alm.: Primärvalenzen

    referans yüzeyi
          ing.: reference surface
          fra.: surface de référence
          alm.: Bezugsfläche; Messfläche

    renk atlası
          ing.: colour atlas
          fra.: atlas des couleur
          alm.: Farbatlas; Farbenkarte

    renk denklemi
          ing.: colour equation
          fra.: équation chromatique
          alm.: Farbabgleichung

    renk eşleme
          ing.: colour matching
          fra.: égalisation de couleur
          alm.: Farbabgleich

    renk görme sapaklığı
          ing.: defective colour vision
          fra.: vision anormale des couleur; dyschromatopsie
          alm.: Farbenfehlsichtigkeit

    renk katısı
          ing.: colour solid
          fra.: solide des couleur
          alm.: Farbkörper

    renk körlüğü
          ing.: monochromatism
          fra.: achromatopsie
          alm.: Achromatopsie

    renk sıcaklığı
          ing.: colour temperature
          fra.: température de couleur
          alm.: Farbtemperatur

    renk türü
          ing.: hue
          fra.: teinte; tonalité 
          alm.: Buntton

    renk uyartı fonksiyonu
          ing.: colour stimulus function
          fra.: courbe spectrale d'un stimulus de couleur
          alm.: Farbreizfunktion

    renk uyartıları toplamsal karışımı
          ing.: additive mixture of colour stimuli
          fra.: mélange additif de stimulus de couleur
          alm.: additive Farbmischung

    renk uyartısı
          ing.: colour stimulus
          fra.: stimulus de couleur
          alm.: Farbreiz

    renk uyartısı bağıl tayf eğrisi
          ing.: relative colour stimulus function
          fra.: courbe relative d'un stimulus de couleur
          alm.: relative Farbreizfunktion

    renkli ampul
          ing.: coloured bulb
          fra.: ampoule colorée
          alm.: gefärbter Kolben

    renkölçer
          ing.: colorimeter
          fra.: colorimètre
          alm.: Farbmessgerät

    renkölçme
          ing.: colorimetry
          fra.: colorimétrie
          alm.: Farbmessung

    renkölçümsel arılık
          ing.: colorimetric purity
          fra.: pureté colorimétrique
          alm.: spektraler Leuchtdichteanteil

    renkölçümsel fonksiyonlar
          ing.: colour-matching functions
          fra.: fonctions colorimétriques
          alm.: Spektralwertfunktionen

    renksel doymuşluk
          ing.: saturation
          fra.: saturation
          alm.: Sättigung

    renksel geriverim
          ing.: colour rendering
          fra.: rendu des couleurs
          alm.: Farbwiedergabe

    renksel geriverim indisi
          ing.: colour rendering index
          fra.: indice de rendu des couleurs
          alm.: Farbwiedergabe-Index

    renksel parlaklık
          ing.: chroma
          fra.: 
          alm.: 

    retina; ağtabaka; ağ katman
          ing.: retina
          fra.: rétine
          alm.: Netzhaut; Retina

    rezonans çizgisi
          ing.: resonance line
          fra.: raie de résonance
          alm.: Resonanzlinie

  • S

    salt ışınsal ısıölçer
          ing.: absolute thermal detector; self-calibrating thermal detector
          fra.: radiomètre absolu
          alm.: absoluter thermischer Empfänger; selbst-kaliebrierender thermischer Empfänger

    sapak üçrenkçillik
          ing.: anomalous trichromatism
          fra.: trichromatisme anormal
          alm.: anomale Trichromasie

    sarı leke
          ing.: yellow spot; macula lutea
          fra.: tache jaune; macula lutea
          alm.: gelber Fleck; Macula lutea

    saydam ampul
          ing.: clear bulb
          fra.: ampoule claire
          alm.: Klarglaskolben

    saydam ortam
          ing.: transparent medium
          fra.: milieu transparent
          alm.: durchsichtiges Medium

    seçer alıcı
          ing.: selective detector 
          fra.: récepteur sélectif 
          alm.: selektiver Empfänger 

    seçer ışıyıcı
          ing.: selective radiator
          fra.: radiateur sélectif
          alm.: selektiver Strahler

    seçmez alıcı
          ing.: non-selective detector 
          fra.: récepteur non sélectif 
          alm.: aselektiver Empfänger 

    seçmez ışıyıcı
          ing.: non-selective radiator
          fra.: radiateur non sélectif
          alm.: aselektiver Strahler

    senkrotron ışınım
          ing.: synchrotron radiation
          fra.: rayonnement synchrotron
          alm.: Synchrotron-Strahlung

    sert camlı ampul
          ing.: hard glass bulb
          fra.: ampoule en verre dur
          alm.: Hartglaskolben

    sıcak katotlu lamba
          ing.: hot cathode lamp
          fra.: lampe à cathode chaude
          alm.: Glühkathodenlampe

    sıradan ışıklık
          ing.: ordinary luminaire
          fra.: luminaire ordinaire
          alm.: gewöhnliche Leuchte

    sıvı kristal displey; LCD
          ing.: liquid crystal display; LCD
          fra.: affichage à cristaux liquides
          alm.: Flüssigkristallanzeige

    silindirsel dip
          ing.: shell cap; shell base 
          fra.: culot cylindrique
          alm.: Hülsensockel

    silindirsel fotonlanma
          ing.: photon cylindrical exposure
          fra.: exposition cylindrique photonique
          alm.: zylindrische Photonenbestrahlung

    silindirsel ışıklanma
          ing.: luminous cylindrical exposure
          fra.: exposition cylindrique lumineuse
          alm.: zylindrische Belichtung

    silindirsel ışınımlanma
          ing.: radiant cylindrical exposure
          fra.: exposition cylindrique énergétique
          alm.: zylindrische Bestrahlung

    siperlik
          ing.: cut-off
          fra.: défilement
          alm.: Abschirmung

    siperlik çıkış açısı
          ing.: shielding angle
          fra.: ...
          alm.: Ausstrahlungswinkel

    siperlik engel açısı
          ing.: cut-off angle 
          fra.: angle de défilement 
          alm.: Abschirmwinkel 

    skentilatör
          ing.: scintillator
          fra.: scintillateur
          alm.: Szintillator

    soğuk katotlu lamba
          ing.: cold cathode lamp
          fra.: lampe à cathode froide
          alm.: Kaltkathodenlampe

    soğurma
          ing.: absorption
          fra.: absorption
          alm.: Absorption

    soğurma çarpanı
          ing.: absorptance
          fra.: facteur d'absorption
          alm.: Absorptionsgrad

    sopacıklar
          ing.: rods
          fra.: bâtonnets
          alm.: Stäbchen

    spektral
          ing.: spectral
          fra.: spectral
          alm.: spektral

    spektrum
          ing.: spectrum 
          fra.: spectre 
          alm.: Spektrum 

    spot
          ing.: spotlight
          fra.: spot
          alm.: Punktstrahler

    standart açık CIE göğü
          ing.: CIE standard clear sky
          fra.: ciel serein normalisé CIE
          alm.: klarer Himmel nach CIE 

    standart alıcılık
          ing.: normalized detectivity 
          fra.: détectivité spécifique; détectivité normée 
          alm.: normierte Detektivität 

    standart alt geriverim
          ing.: downward light output ratio 
          fra.: rendement normalisé inférieur 
          alm.: unterer Betriebswirkungsgrad 

    standart geriverim
          ing.: light output ratio ; luminaire efficiency 
          fra.: rendement normalisé 
          alm.: Betriebswirkungsgrad 

    standart kapalı CIE göğü
          ing.: CIE standard overcast sky
          fra.: ciel couvert normalisé CIE
          alm.: bedeckter Himmel nach CIE

    starter
          ing.: starter
          fra.: starter
          alm.: Starter

    Stefan-Boltzmann yasası
          ing.: Stefan-Boltzmann's law
          fra.: loi de Stefan-Boltzmann
          alm.: Stefan-Boltzmannsches Gesetz

    steradyan
          ing.: steradian
          fra.: stéradian
          alm.: Steradiant

    stroboskopi etkisi
          ing.: stroboscopic effect
          fra.: effect stroboscopique
          alm.: stroboskopischer Effekt

    stüdyo yayıcı projektörü
          ing.: studio floodlight
          fra.: réflecteur diffusant de studio
          alm.: Studio-Scheinwerfer

    süngü dip
          ing.: bayonet cap; bayonet base 
          fra.: culot à baïonnette
          alm.: Bajonettsockel

    süre değişmezi
          ing.: time constant
          fra.: constante de temps
          alm.: Zeitkonstante

    süre denemesi
          ing.: life test
          fra.: essai de durée
          alm.: Lebensdauerprüfung

    süre testi
          ing.: life test
          fra.: essai de durée
          alm.: Lebensdauerprüfung

    sürekli tümler yapay aydınlatma
          ing.: permanent supplementary artificial lighting
          fra.: éclairage artificiel complémentaire permanent
          alm.: Tageslichtergänzungsbeleuchtung

    süzgeç
          ing.: filter
          fra.: filtre 
          alm.: Filter

  • Ş

    şapka lambası
          ing.: cap lamp
          fra.: lampe au chapeau; lampe-casque
          alm.: Kopfleuchte; persönliches Geleucht
    şapka lambası projektörü
          ing.: headpiece
          fra.: projecteur de lampe au chapeau
          alm.: Kopfstück

  • T

    taban ışıklığı
          ing.: bulkhead luminaire
          fra.: hublot
          alm.: Bodenleuchte

    Talbot yasası
          ing.: Talbot's law
          fra.: loi de Talbot
          alm.: Talbotsches Gesetz

    tam mat yüzey
          ing.: lambertian surface
          fra.: surface lambertienne
          alm.: Lambertfläche; vollkommen matte Fläche

    tanımlı ışık demeti lambası
          ing.: sealed beam lamp
          fra.: lampe monobloc
          alm.: ...

    taşınır ışıklık
          ing.: portable luminaire
          fra.: luminaire mobile; luminaire portatif
          alm.: ortsveränderliche Leuchte

    taşınır maden ocağı ışıklığı
          ing.: portable mine luminaire
          fra.: luminaire de mine portatif
          alm.: tragbare Grubenleuchte

    tavan uzaklığı
          ing.: suspension length
          fra.: distance au plafond; hauteur de suspension
          alm.: Pendellänge

    tavan uzaklığı oranı
          ing.: suspension factor
          fra.: rapport de suspension
          alm.: Pendellängenverhältnis

    tayf
          ing.: spectrum 
          fra.: spectre 
          alm.: Spektrum 

    tayf çizgisi
          ing.: spectral line
          fra.: raie spectrale
          alm.: Spektrallinie

    tayf lambası
          ing.: spectroscopic lamp
          fra.: lampe spectrale
          alm.: Spektrallampe

    tayfsal
          ing.: spectral
          fra.: spectral
          alm.: spektral

    tayfsal bağıl ışık etkinliği
          ing.: spectral luminous efficiency
          fra.: efficacité lumineuse relative spectrale
          alm.: spektraler Hellempfindlichkeitsgrad

    tayfsal çizgil soğurma katsayısı
          ing.: spectral linear absorption coefficient
          fra.: coefficient d'absorption linéique spectral
          alm.: spektraler Absorptionskoeffizient

    tayfsal çizgil yayınma katsayısı
          ing.: spectral linear scattering coefficient
          fra.: coefficient de diffusion linéique spectral
          alm.: spektraler Streukoeffizient

    tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
          ing.: spectral linear attenuation coefficient
          fra.: coefficient d'atténuation linéique spectral
          alm.: spektraler Schwächungskoeffizient

    tayfsal dağılım
          ing.: spectral concentration; spectral distribution
          fra.: densité spectrale; répartition spectrale
          alm.: spektrale Dichte; spektrale Verteilung

    tayfsal duyarlılık
          ing.: spectral responsivity; spectral sensivity 
          fra.: sensibilité spectrale 
          alm.: spektrale Empfindlichkeit 

    tayfsal geçiricilik
          ing.: spectral transmissivity
          fra.: transmissivité spectrale
          alm.: spektrale Transmissivität

    tayfsal geometrik yer
          ing.: spectrum locus
          fra.: lieu spectral
          alm.: Spektralfarbenzug

    tayfsal ışıkölçer
          ing.: spectrophotometer
          fra.: spectrophotomètre
          alm.: Spektralphotometer

    tayfsal ışınımölçer
          ing.: spectroradiometer
          fra.: spectoradiomètre
          alm.: Spektralradiometer

    tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
          ing.: spectral internal transmittance density; spectral absorbance
          fra.: densité optique interne spectrale par transmission; absorbance spectrale
          alm.: spektrales dekadisches Absorptionsmass; dekadische Extinktion

    tayfsal iç geçirme çarpanı
          ing.: spectral internal transmittance
          fra.: facteur de transmission interne spectral
          alm.: spektraler Reintransmissionsgrad

    tayfsal iç soğurma çarpanı
          ing.: spectral internal absorptance
          fra.: facteur d'absorption interne spectral
          alm.: spektraler Reinabsorptionsgrad

    tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
          ing.: spectral mass attenuation coefficient
          fra.: coefficient d'atténuation massique spectral
          alm.: spektraler Massenschwächungskoeffizient

    tayfsal optik derinlik
          ing.: spectral optical thickness; spectral optical depth
          fra.: épaisseur optique spectrale; profondeur optique spectrale
          alm.: spektrale optische Dicke; spektrale optische Tiefe

    tayfsal optik kalınlık
          ing.: spectral optical thickness; spectral optical depth
          fra.: épaisseur optique spectrale; profondeur optique spectrale
          alm.: spektrale optische Dicke; spektrale optische Tiefe

    tayfsal renk yoğunluğu
          ing.: colorimetric purity
          fra.: facteur de pureté colorimétrique; pureté colorimétrique
          alm.: spektrale Farbdichte; spektraler Leuchtdichteanteil

    tayfsal soğurma indisi
          ing.: spectral absorption index 
          fra.: indice d'absoption spectral
          alm.: spektraler Absorptionsindex 

    tayfsal soğuruculuk
          ing.: spectral absorptivity
          fra.: absorptivité spectrale 
          alm.: spektrale Absorptivität

    tayfsal uyartı
          ing.: monochromatic stimulus; spectral stimulus
          fra.: stimulus monochromatique; stimulus spectral
          alm.: spektraler Farbreiz

    tayfsal üçtürsel koordinatlar
          ing.: spectral chromaticity coodrinates
          fra.: coordonnées trihcromatiques spectrales
          alm.: Spektralwertanteile

    tayfsal yer
          ing.: spectrum locus
          fra.: lieu spectral
          alm.: Spektralfarbenzug

    tayfsal yoğunluk
          ing.: spectral concentration; spectral distribution
          fra.: densité spectrale; répartition spectrale
          alm.: spektrale Dichte; spektrale Verteilung

    tek kıvrımlı tel
          ing.: single-coil filament
          fra.: filament à simple boudinage; filament spiralé
          alm.: Einfachwendel; Wendel

    tekdüze türsel uzay
          ing.: uniform colour space
          fra.: espace chromatique uniforme
          alm.: gleichförmiger Farbenraum

    tekdüze türsellik diyagramı
          ing.: uniform-chromaticity-scale diagram; UCS diagram
          fra.: diagramme de chromaticité uniforme
          alm.: gleichförmige Farbtafel; UCS-Farbtafel

    tekrenkçillik
          ing.: monochromatism
          fra.: achromatopsie
          alm.: Achromatopsie

    tektürsel ışıklılık sıcaklığı
          ing.: radiance temperature
          fra.: température de luminance 
          alm.: spektrale Strahlungstemperatur

    tektürsel ışınım
          ing.: monochromatic radiation
          fra.: radiation monochromatique; rayonnement monochromatique
          alm.: monochromatische Strahlung

    tektürsel uyartı
          ing.: monochromatic stimulus; spectral stimulus
          fra.: stimulus monochromatique; stimulus spectral
          alm.: spektraler Farbreiz

    tel
          ing.: filament
          fra.: filament
          alm.: Leuchtdraht

    temel renk türü
          ing.: unitary hue; unique hue
          fra.: teinte élémentaire
          alm.: Urfarbe

    titreme
          ing.: flicker
          fra.: papillotement
          alm.: Flimmern

    titremeli ışıkölçer
          ing.: flicker photometer
          fra.: photomètre à papillotement
          alm.: Flimmerphotometer

    toplam akı
          ing.: total flux 
          fra.: flux total 
          alm.: Gesamtlichtstrom 

    toplam renk çarpıklaşması
          ing.: resultant colour shift
          fra.: distorsion totale de couleur
          alm.: Farbverschiebung

    toplam bulanıklık çarpanı
          ing.: total turbidity factor
          fra.: facteur total de trouble
          alm.: Trübungsfaktor

    toplam güneş ışınımı
          ing.: global solar radiation
          fra.: rayonnement solaire global
          alm.: Globalstrahlung

    toplam aydınlık
          ing.: global illuminance
          fra.: éclairement global
          alm.: Globalbeleuchtungsstärke

    toplam renkölçümsel çarpıklaşma
          ing.: resultant colorimetric shift
          fra.: distorsion colorimétrique totale
          alm.: farbmetrische Verschiebung

    toplanık akı
          ing.: cumulative flux 
          fra.: flux cumulé 
          alm.: kumulierter Zonenlichtstrom 

    toplayıcı tavan ışıklığı
          ing.: downlight
          fra.: plafonnier intensif; spot de plafond
          alm.: ...

    troland
          ing.: troland
          fra.: troland
          alm.: Troland

    tungsten şeritli lamba
          ing.: tungsten ribbon lamp; strip lamp 
          fra.: lampe à ruban de tungstène
          alm.: Wolframband-Lampe

    tungsten telli lamba
          ing.: tungsten filament lamp
          fra.: lampe à filament de tungstène
          alm.: Wolframdrahtlampe

    tümler dalga boyu
          ing.: complementary wavelength
          fra.: longueur d'onde complémentaires
          alm.: kompensative Wellenlänge

    tümler renk uyartıları
          ing.: complementary colour stimuli
          fra.: stimulus de couleur complémentaires
          alm.: komplementäre Farbreize

    tümler renkler
          ing.: additive complementary colours
          fra.: couleur complémentaires
          alm.: Kompensationsfarbe; kompensative Farbe

    tür uzayı
          ing.: colour space
          fra.: espace chromatique
          alm.: Farbenraum

    türsel doymuşluk
          ing.: chromaticness; colour fullness
          fra.: chromie; niveau de coloration
          alm.: ...

    türsel renk uyartısı
          ing.: chromatic stimulus
          fra.: stimulus chromatique
          alm.: bunter Farbreiz

    türsel uyma
          ing.: chromatic adaptation
          fra.: adaptation chromatique
          alm.: Farbumstimmung

    türsellik
          ing.: chromaticity
          fra.: chromaticité
          alm.: Farbart

    türsellik diyagramı
          ing.: chromaticity diagram
          fra.: diagramme de chromaticité
          alm.: Farbtafel

    türsellik düzeyi
          ing.: chromaticness; colour fullness
          fra.: chromie; niveau de coloration
          alm.: ...

    türsüz algılanmış renk
          ing.: achromatic colour
          fra.: couleur achromatique
          alm.: unbunte Farbe

    türsüz renk uyartısı
          ing.: achromatic stimulus
          fra.: stimulus achromatique
          alm.: unbunter Farbreiz

  • U

    Ulbircht küresi
          ing.: integrating sphere; Ulbricht sphere
          fra.: sphère d'Ulbricht; sphère intégrante
          alm.: Ulbrichtsche Kugel

    uyarma
          ing.: excitation
          fra.: excitation
          alm.: Anregung

    uyarma tayfı
          ing.: excitation spectrum
          fra.: spectre d'excitation
          alm.: Anregungsspektrum

    uyartı arılığı
          ing.: excitation purity
          fra.: pureté d'excitation
          alm.: spektraler Farbanteil

    uyma
          ing.: adaptation
          fra.: adaptation
          alm.: Adaptation

    uymada renk çarpıklaşması
          ing.: adaptive colour shift
          fra.: distorsion de couleur pour l'adaptation
          alm.: Farbwandlung

    uymada renkölçümsel çarpıklaşma
          ing.: adaptive colorimetric shift
          fra.: distorsion colorimétrique pour l'adaptation
          alm.: Farbumstimmungs-Adaptation

    uyum
          ing.: accommodation
          fra.: accommodation
          alm.: Akkommodation

    uzun yay lambası
          ing.: long-arc lamp
          fra.: lampe à arc long
          alm.: Langbogenlampe

  • Ü

    üçrenkçillik
          ing.: trichromatism
          fra.: trichromatisme
          alm.: Trichromasie

    üçtürsel bileşenler
          ing.: tristimulus values 
          fra.: composants trichromatiques 
          alm.: Farbwerte 

    üçtürsel dizge
          ing.: trichromatic system
          fra.: système trichromatique
          alm.: trichromatisches System

    üçtürsel koordinatlar
          ing.: chromaticity coordinates
          fra.: coordonnées trichromatiques
          alm.: Farbwertanteile

    üçüncü görmezlik
          ing.: tritanopia
          fra.: tritanopie
          alm.: Tritanopie

    üçüncü sapaklık
          ing.: tritanomalous vision
          fra.: tritanomalie
          alm.: Tritanomalie

    üçüzlü akı
          ing.: flux triplet 
          fra.: triplet de flux 
          alm.: ... 

    üniform tür uzayı
          ing.: uniform colour space
          fra.: espace chromatique uniforme
          alm.: gleichförmiger Farbenraum

    üst akı
          ing.: upward flux 
          fra.: flux supérieur 
          alm.: oberer halbräumlicher Lichtstrom 

  • V

    vidalı dip
          ing.: screw cap; screw base 
          fra.: culot à vis
          alm.: Schraubsockel; Gewindesockel

    von Kries'in geçerlilik yasası
          ing.: persistence law
          fra.: loi de persistance 
          alm.: Persistenzsatz 

  • W

    Wien'in ışınım yasası
          ing.: Wien's law 
          fra.: loi de Wien
          alm.: Wiensches Strahlungsgesetz

  • Y

    yanıt süresi
          ing.: response time 
          fra.: temps de réponse 
          alm.: Ansprechzeit 

    yanma gerilimi
          ing.: lamp voltage 
          fra.: tension fonctionnement 
          alm.: Brennspannung 

    yansıma
          ing.: reflection
          fra.: réflexion
          alm.: Relfexion

    yansıma ile tam yayındırıcı
          ing.: perfect reflecting diffuser
          fra.: diffuser parfait par reflexion
          alm.: vollkommen mattweisses Medium bei Reflexion

    yansımaölçer
          ing.: reflectometer
          fra.: réflectomètre
          alm.: Reflektometer

    yansımaölçümsel değer
          ing.: reflectometer value
          fra.: valeur réflectométriques
          alm.: Reflektometerwert

    yansımayla kamaşma
          ing.: glare by reflection
          fra.: éblouissement par réflexion
          alm.: Reflexblendung

    yansımış güneş ışınımı
          ing.: reflected solar radiation
          fra.: rayonnement solaire réfléchi
          alm.: reflektierte Globalstrahlung

    yansıtıcı
          ing.: reflector
          fra.: réflecteur
          alm.: Reflektor

    yansıtıcı ampul
          ing.: reflectorized bulb
          fra.: ampoule réfléchissante
          alm.: verspiegelter Kolben

    yansıtıcı lamba
          ing.: reflector lamp
          fra.: lampe à réflecteur
          alm.: Reflektorlampe

    yansıtıcılı projektör
          ing.: reflector spotlight
          fra.: projecteur-réflecteur
          alm.: Spiegel-Scheinwerfer

    yansıtıcılık
          ing.: reflectivity 
          fra.: réflectivité 
          alm.: Eigenreflexionsgrad 

    yansıtıcılık çarpanı
          ing.: reflectance factor
          fra.: ... 
          alm.: Reflexionsfaktor

    yansıtma çarpanı
          ing.: reflectance
          fra.: facteur de réflexion
          alm.: Reflexionsgrad

    yapay oluşturulmuş aktiniksel etki
          ing.: artifically induced actinic effect
          fra.: effet actinique produit artificiellement
          alm.: künstlich erzeugter aktinischer Effekt

    yararlı akı
          ing.: utilized flux
          fra.: flux utile
          alm.: Nutzlichtstrom

    yararlı düzlem
          ing.: work plane; working plane
          fra.: plan utile; plan de travail
          alm.: Nutzebene

    yararlılık
          ing.: utilance
          fra.: utilance
          alm.: Raumwirkungsgrad

    yardım aydınlatması
          ing.: emergency lighting
          fra.: éclairage de secours
          alm.: Notbeleuchtung

    yarı değer açısı
          ing.: half-value angle
          fra.: angle de demi-valeur
          alm.: Halbwertswinkel

    yarı dolaylı aydınlatma
          ing.: semi-indirect lighting
          fra.: éclairage semi-indirect
          alm.: vorwiegend indirekte Beleuchtung

    yarı dolaysız aydınlatma
          ing.: semi-direct lighting
          fra.: éclairage semi-direct
          alm.: vorwiegend direkte Beleuchtung

    yarı küresel yayımlayıcılık
          ing.: emissivity 
          fra.: émissivité 
          alm.: halbräumlicher Emissionsgrad 

    yarı yayınık geçme
          ing.: mixed transmission
          fra.: transmission mixte; transmission semi-diffuse
          alm.: gemischte Transmission

    yarı yayınık yansıma
          ing.: mixed reflection
          fra.: réflexion mixte; réflexion semi-diffuse; réflexion semi-régulière
          alm.: gemischte Reflexion

    yarıiletken durultucu
          ing.: semiconductor ballast
          fra.: ballast à semiconducteurs
          alm.: Halbleiter-Vorschaltgerät

    yatay pencere
          ing.: rooflight; skylight
          fra.: lucarne
          alm.: Oberlicht

    yay boşalması
          ing.: arc discharge; electric arc 
          fra.: décharge en arc 
          alm.: Bogenentladung 

    yay lambası
          ing.: arc lamp
          fra.: lampe à arc
          alm.: Bogenlampe

    yayıcı
          ing.: diffuser
          fra.: diffuseur
          alm.: Diffusor; lichtstreuender Körper

    yayım
          ing.: emission 
          fra.: émission 
          alm.: Emission 

    yayım tayfı
          ing.: emission spectrum
          fra.: spectre d'émission 
          alm.: Emissionsspektrum

    yayımlatıcı
          ing.: emissive material
          fra.: matière émissive
          alm.: Emitter 

    yayındırıcı
          ing.: diffuser
          fra.: diffuseur
          alm.: Diffusor

    yayınık aydınlatma
          ing.: diffused lighting
          fra.: éclairage diffusé
          alm.: diffuse Beleuchtung; gestreute Beleuchtung

    yayınık geçirme çarpanı
          ing.: diffuse transmittance
          fra.: facteur de transmission diffuse
          alm.: Grad der gestreuten Transmission

    yayınık geçme
          ing.: diffuse transmission
          fra.: transmission diffuse
          alm.: gestreute Transmission; diffuse Transmission

    yayınık gök ışınımı
          ing.: diffuse sky radiation
          fra.: rayonnement diffus du ciel
          alm.: diffuse Himmelsstrahlung

    yayınık yansıma
          ing.: diffuse reflection
          fra.: réflexion diffuse
          alm.: gestreute Reflexion, diffuse Reflexion

    yayınık yansıtma çarpanı
          ing.: diffuse reflectance
          fra.: facteur de réflexion diffuse
          alm.: Grad der gestreuten Reflexion

    yayınma
          ing.: diffusion; scattering
          fra.: diffusion
          alm.: Streuung

    yayınma çarpanı
          ing.: diffusion factor
          fra.: facteur de diffusion
          alm.: Streuvermögen

    yayınma göstericisi
          ing.: indicatrix of diffusion; scattering indicatrix
          fra.: indicatrice de diffusion
          alm.: Streuindikatrix

    yedek aydınlatma
          ing.: stand-by lighting
          fra.: éclairage de remplacement
          alm.: Ersatzbeleuchtung

    yer ışıklığı
          ing.: bulkhead luminaire
          fra.: hublot
          alm.: Bodenleuchte

    yer indisi
          ing.: room index; installation index
          fra.: indice du local; indice d'installation
          alm.: Raum-Index

    yoğunlukölçer
          ing.: densitometer
          fra.: densitomètre
          alm.: Densitometer

    yumuşak yayıcı
          ing.: softlight
          fra.: diffuseur
          alm.: ...

    yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
          ing.: high pressure mercury lamp
          fra.: lampe à mercure à haute pression
          alm.: Quecksilberdampf-Hochdrucklampe

    yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
          ing.: high pressure sodium lamp
          fra.: lampe à sodium à haute pression
          alm.: Natriumdampf-Hochdrucklampe

    yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
          ing.: high intensity discharge lamp; HID lamp
          fra.: lampe à décharge à haute intensité; lampe DHI
          alm.: Hochdruckentladungslampe; HID-Lampe

    yüzey rengi
          ing.: surface colour
          fra.: couleur de surface
          alm.: Aufsichtfarbe

    yüzeylik döşem akısı
          ing.: installation flux density
          fra.: flux surfacique de l'installation
          alm.: flächenbezogener Lichtstrom der Beleuchtungsanlage