DİZİNLER
Bu WEB Sitesinde bulunan terimler Yapı Endüstri Merkezi'nin Mart 1997 de yayımlanarak
satışa sunduğu AYDINLATMA SÖZÜĞÜ kitabından alınmıştır. Prof. Şazi Sirel tarafından
yazılan AYDINLATMA SÖZLÜĞÜ kitabında daha çok terim, terimlerin kesin belirlemeleri
ve Türkçe tanımları yanısıra simge, formül, çizelge, açıklayıcı not, terimler arası
ilişki gibi önemli ayrıntılar da bulunmaktadır. Daha geniş ve daha kesin bilgi için
adı geçen sözlüğe başvurulmalıdır.
- A
Abney phenomenon : Abney olayı
Abney's law : Abney yasası
abnormal cathode fall : anormal katotsal düşüş
absolute thermal detector : salt ışınsal ısıölçer
absorptance : soğurma çarpanı
absorption : soğurma
accommodation : uyum
achromatic perceived colour : türsüz algılanmış renk
achromatic stimulus : türsüz renk uyartısı
actinic : aktiniksel
actinic action spectrum : aktiniksel etkinlik tayfı
actinic dose : aktiniksel doz
actinic erythema : aktiniksel deri kızarması
actinism : aktinizm
adaptation : uyma
adaptive colorimetric shift : uymada renkölçümsel çarpıklaşma
adaptive colour shift : uymada renk çarpıklaşması
additive complementary colours : tümler renkler
additive mixture of colour stimuli : renk uyartıları toplamsal karışımı
adjustable luminaire : ayarlanabilir ışıklık
afterglow : geç ışılışıma
air-turbo lamp : hava basıncı jeneratörlü lamba
alychne : alişne; alikne
anomalous trichromatism : sapak üçrenkçillik
anti-Stokes luminescence : anti-Stokes ışıklılık
aperture colour : delik rengi
apparent magnitude : görünür büyüklük
arc discharge : yay boşalması
arc lamp : yay lambası
arc tube : boşalma tüpü artifically induced actinic effect : yapay oluşturulmuş
aktiniksel etki
astronomical sunshine duration : astronomik güneşlenme süresi
asymmetrical luminaire : bakışımsız ışıklık
avalanche photodiode : çığıl ışıdiod
average life : ortalama ömür
- B
bactericidal lamp : mikrop kırıcı lamba
bactericidal radiation : bakteri kırıcı ışınım
ballast : durultucu; balast
ballast lumen factor : durultucu ışık akısı çarpanı
base : dip
bayonet cap; bayonet base : süngü dip
bayonet pin : dip tırnağı
Bezold-Brücke phenomenon : Bezold-Brücke olayı
binary hue : ara renk türü; ikili renk türü
biological rhythm : biolojik ritim
bioluminescence : biyolojik ışılışıma
black light lamp : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
blackbody : Planck ışıyıcısı; kara cisim
blended lamp : karışık ışıklı lamba
bolometer : bolometre
bowl : çanak
bright : parıltılı
brightness : parıltı
bulb : ampul
bulkhead luminaire : yer ışıklığı; taban ışıklığı
- C
candela : kandela
candela per square metre : kandela bölü metrekare
cap : dip
cap lamp : şapka lambası
carbon filament lamp : karbon telli lamba
cathode fall; cathode drop : katotsal düşüş
cathodoluminescence : katotsal ışılışıma
chemiluminescence : kimyasal ışılışıma
chroma : bağıl türsellik
chroma : renksel parlaklık
chromatic adaptation : türsel uyma
chromatic perceived colour : algılanmış türsel renk
chromatic stimulus : türsel renk uyartısı
chromaticity : türsellik
chromaticity coordinates : üçtürsel koordinatlar
chromaticity diagram : türsellik diyagramı
chromaticness : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
CIE standard clear sky : standart açık CIE göğü; açık gök
CIE standard overcast sky : standart kapalı CIE göğü; kapalı gök
clear bulb : saydam ampul
coated bulb : opalleştirilmiş ampul
coefficient of luminous intensity : ışık yeğinliği katsayısı
coefficient of retroreflected luminance : geri yansımış ışıklılık katsayısı
coefficient of retroreflection : geri yansıma katsayısı
coffer : gömülü tavan ışıklığı
coherent radiation : koheran ışınım
coiled-coil filament : çift kıvrımlı tel
cold cathode lamp : soğuk katotlu lamba
cold-start lamp : ön ısıtmasız lamba
colorimeter : renkölçer
colorimetric purity : renkölçümsel arılık
colorimetric purity : tayfsal renk yoğunluğu
colorimetry : renkölçme
colour atlas : renk atlası
colour equation : renk denklemi
colour fullness : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
colour matching : renk eşleme
colour rendering : renksel geriverim
colour rendering index : renksel geriverim indisi
colour solid : renk katısı
colour space : tür uzayı
colour stimulus : renk uyartısı
colour stimulus function : renk uyartı fonksiyonu
colour temperature : renk sıcaklığı
coloured bulb : renkli ampul
colour-matching functions : renkölçümsel fonksiyonlar
comparison lamp : dara lambası
complementary colour stimuli : tümler renk uyartıları
complementary wavelength : tümler dalga boyu
complex refractive index : karmaşık kırılma indisi
compressed air luminaire : hava basıncı jeneratörlü lamba
cones : koniler
configuration factor : biçimleniş çarpanı
contact plate : dip tepesi
contrast : karşıtlık
contrast rendering factor : karşıtlık geriverim çarpanı
contrast sensitivity : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
cornice lighting : ışıklı korniş
correlated colour temperature : benzer renk sıcaklığı
cove lighting : korniş aydınlatması
cumulative downward flux proportion : alt toplanık akı orantısı
cumulative flux : toplanık akı
cut-off : siperlik
cut-off angle : siperlik engel açısı
cylindrical irradiance : erkesel silindirsel aydınlık
- D
dark : koyu
dark current : karanlık akımı
daylight : günışığı
daylight factor : günışığı çarpanı
daylight illuminant : günışığı ışıklayıcısı
daylight lamp : günışığı lambası
daylight locus : günışıkları geometrik yeri
daylight opening : günışığı açıklığı
defective colour vision : renk görme sapaklığı
densitometer : yoğunlukölçer
detectivity : alıcılık
deuteranomalous vision : ikinci sapaklık
deuteranopia : ikinci görmezlik
dichromatism : çiftrenkçillik
diffraction : kırınma
diffuse reflectance : yayınık yansıtma çarpanı
diffuse reflection : yayınık yansıma
diffuse sky radiation : yayınık gök ışınımı
diffuse transmission : yayınık geçme
diffuse transmittance : yayınık geçirme çarpanı
diffused lighting : yayınık aydınlatma
diffuser : yayıcı
diffuser : yayındırıcı
diffusion factor : yayınma çarpanı
diffusion : yayınma
dim : karanlık
dimmer : karartıcı; dimmer
direct actinic effect : dolaysız aktiniksel etki
direct flux : dolaysız akı
direct glare : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
direct lighting : dolaysız aydınlatma
direct ratio : dolaysız oran
direct solar radiation : dolaysız güneş ışınımı
directional emissivity : doğrultusal yayımlayıcılık
directional lighting : doğrultulu aydınlatma
disability glare : bozucu kamaşma
discharge lamp : boşalmalı lamba
discomfort glare : konforsuz kamaşma
dispersion : dağılım
distribution of luminous intensity : ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
distribution temperature : dağılış sıcaklığı
dominant wavelength : baskın dalga boyu
dose : doz
dose rate : doz debisi
downlight : toplayıcı tavan ışıklığı
downward flux : alt yarı küresel akı
downward flux fraction : alt yarı küresel akı oranı
downward light output ratio : standart alt geriverim
- E
effective dose : etkin doz
effects projector : dekor projektörü
electric arc : yay boşalması
electric discharge : elektriksel boşalma
electroluminescence : elektro-ışılışıma
electroluminescent lamp : elektro-ışılışıyıcı lamba
electroluminescent panel : elektro-ışılışıyıcı levha
electroluminescent source : elektro-ışılışıyıcı kaynak
electromagnetic radiation : elektromanyetik ışıma
electromagnetic radiation : elektromanyetik ışınım
electronic-flash lamp : elektronik flaş lambası
emergency lighting : yardım aydınlatması
emission : yayım
emission spectrum : yayım tayfı
emissive material : yayımlatıcı özdek
enamelled bulb : emaylanmış ampul
energy level : erkesel düzey
entrance angle : aydınlatma açısı
equality of brightness photometer : parıltı eşlemeli ışıkölçer
equality of contrast photometer : karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
equi-energy spectrum : eşit erke tayfı; eşerke tayfı
equivalent contrast : eşdeğer karşıtlık
equivalent luminance : eşdeğer ışıklılık
equivalent veiling luminance : donukluk eşdeğer ışıklılığı
erythemal radiation : kızartıcı ışınım
escape lighting : boşaltma aydınlatması
exchange coefficient : karşılıklı değişim katsayısı
excitation : uyarma
excitation purity : uyartı arılığı
excitation spectrum : uyarma tayfı
explosion-proof luminaire : patlama korumalı ışıklık
exposure meter : pozölçer
extraterrestrial solar radiation : dünya dışı güneş ışınımı
eyelet : dip tepesi
- F
face luminaire : alın ışıklığı
fall time : iniş süresi
field of view : bakma alanı
filament : tel; filaman
flameproof luminaire : patlama korumalı ışıklık
flash tube : elektronik flaş lambası
flashlight : cep ışıklığı
flicker : titreme; ışık titremesi
flicker photometer : titremeli ışıkölçer
floodlight : ışıklandırma projektörü
floodlighting : ışıklandırma
floor lamp : ayaklı ışıklık
fluorescence : flüorışıma
fluorescent lamp : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
fluorophor : ışılışır; fosfor; flüorofor
flux code : akı kodu
flux triplet : üçüzlü akı
form factor : biçim çarpanı
fovea; fovea centralis : fovea; merkezsel fovea
foveola : foveola
Fresnel spotlight : Fresnel mercekli projektör
frosted bulb : buzlu ampul
fusion frequency : erime frekansı
- G
gas-filled lamp : gaz dolu lamba
general diffused lighting : dolaylı-dolaysız aydınlatma
general lighting : genel aydınlatma
geometric extent : geometrik yaygınlık
germicidal lamp : mikrop kırıcı lamba
germicidal radiation : mikrop kırıcı ışınım
glare : kamaşma
glare by reflection : yansımayla kamaşma
global illuminance : toplam günışıksal aydınlık
global solar radiation : toplam güneş ışınımı
globe : karpuz; glob
gloss : parlaklık
glossmeter : parlaklıkölçer
glow discharge : ışıltılı boşalma; ışılışır boşalma
goniophotometer : açılı ışıkölçer
gonioradiometer : açılı ışınımölçer
Grassmann's laws : Grassmann yasaları
grey body : gri cisim
- H
half-peak divergence : arı yeğinlikte açısal genişlik
half-value angle : yarı değer açısı
hand-lamp : el ışıklığı; el lambası
hard glass bulb : sert camlı ampul
haulageway luminaire : galeri ışıklığı
headpiece : şapka lambası projektörü
heliotherapy : heliootama; güneş ışığı tedavisi
Helmholtz-Kohlrausch phenomenon : Helmholtz-Kohlrausch olayı
hemeralopia : gece körlüğü
hemispherical emissivity : yarı küresel yayımlayıcılık
HID lamp : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
high intensity discharge lamp : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
high pressure mercury vapour lamp : yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
high pressure sodium vapour lamp : yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
hot cathode lamp : sıcak katotlu lamba
hot-start lamp : ön ısıtmalı lamba
hue : renk türü; tür
- I
ignitor : ateşleyici
illuminance : aydınlık
illuminance : ışıksal aydınlık
illuminance meter : aydınlıkölçer; lüksmetre
illuminance vector : aydınlık vektörü
illuminant : ışıklayıcı
illuminant colorimetric shift : ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
illuminant colour shift : ışıklayıcı renk çarpıklaşması
illumination : aydınlatma
incandescence : akkor ışıma
incandescent lamp : akkor elektrik lambası
indicatrix of diffusion : yayınma göstericisi
indirect actinic effect : dolaylı aktiniksel etki
indirect flux : dolaylı akı
indirect lighting : dolaylı aydınlatma
induction luminaire : endüksiyon beslemeli ışıklık
infrared lamp : kızılaltı lambası
infrared radiation : kızılaltı ışınım
input : giriş büyüklüğü
installation flux density : yüzeylik döşem akısı
installation index : yer indisi; döşem indisi
installed lamp flux density : döşeli lambaların yüzeylik akısı
instant-start lamp : ön ısıtmasız lamba
instrinsically safe luminaire : özgüvenli ışıklık
integrating photometer : ışık akısı ölçer
integrating sphere : Ulbircht küresi
interference : girişim
interreflection : çoklu yansıma; iç yansışma
interreflection ratio : iç yansışma çarpanı
irradiance : erkesel aydınlık
iso-illuminance curve : eşaydınlık eğrisi
iso-intensity curve : eş yeğinlik eğrisi
iso-intensity diagram : eş yeğinlik diyagramı
isoluminance curve : eşışıklılık eğrisi
isotropic diffuse reflection : izotrop yayınık yansıma
isotropic diffuse transmission : izotrop yayınık geçme
- L
lambertian surface : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
Lambert's cosine law : Lambert yasası; kosinüs yasası
lamp : lamba
lamp connector : lamba bağlayıcı
lamp voltage : yanma gerilimi; lamba gerilimi
lampholder : duy
laser : lazer
LCD : sıvı kristal displey; LCD
LED : ışık yayımlayıcı diod; LED
lens spotlight : mercekli projektör
life : ömür
life test : süre testi; süre denemesi
life to X % failures : % X kayıplı ömür
light : açık
light : ışık
light centre : ışıksal merkez
light emitting diod : ışık yayımlayıcı diod; LED
light exposure : ışıklanma
light loss factor : değer düşme çarpanı
light output ratio : standart geriverim
light stimulus : ışıksal uyartı; ışık uyartısı
lighting chain; lighting string : ışık zinciri
lighting technology : aydınlatmacılık
lighting : aydınlatma
lightness : açıklık
liquid crystal display : sıvı kristal displey; LCD
local lighting : bölgelik aydınlatma
localised lighting : bölgelenmiş aydınlatma
long-arc lamp : uzun yay lambası
louvre; louver : örtücü
low pressure mercury vapour lamp : alçak basınçlı cıva buharlı lamba
low pressure sodium vapour lamp : alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
lumen : lümen
luminaire : ışıklık
luminaire efficiency : standart geriverim
luminaire guard : koruma ızgarası
luminance : ışıklılık
luminance : ışıksal ışıklılık
luminance coefficient : ışıksal ışıklılık katsayısı
luminance difference threshold : ışıklılık ayrımsal eşiği
luminance factor : ışıksal ışıklılık çarpanı
luminance meter : ışıklılıkölçer
luminance threshold : ışıklılık eşiği
luminescence : ışılışıma
luminophor : ışılışır; fosfor; flüorofor
luminosity : parıltı
luminous colour : ışık rengi
luminous cylindrical exposure : silindirsel ışıklanma
luminous efficacy of a source : ışıksal verim
luminous efficacy of radiation : ışıksal verim
luminous efficiency : bağıl ışıksal verim
luminous element : ışıklı element; ışıklı parçacık
luminous environment : ışıklı çevre
luminous exitance : ışıksal uyarıcılık
luminous exposure : ışıklanma
luminous flux : ışıksal akı; ışık akısı
luminous flux maintenance factor : ışık akısı kalıcılık çarpanı
luminous intensity : ışıksal yeğinlik
lux : lüks ; lümen bölü metrekare
- M
macula lutea : sarı leke
magnification ratio : güçlendirme çarpanı
main electrode : baş elektrot; ana elektrot
maintenance factor : değer düşme çarpanı
mean spherical luminous intensity : ortalama küresel ışık yeğinliği
mesopic vision : akşam görmesi
metal filament lamp : metal telli lamba
metal halide lamp : metal halojenürlü lamba; metal halide lamba
metameric colour stimuli : metamer renk uyartıları
mine luminaire : maden ocağı ışıklığı
mine rescue luminaire : kurtarıcı lambası
mine safety lamp : alevli güvenlik lambası
miner's lamp : madenci lambası
minimum erythema dose; MED : kızartıcı en az doz; KED
mixed reflection : karışık yansıma; yarı yayınık yansıma
mixed transmission : karışık geçme; yarı yayınık geçme
monochromatic radiance temperature : tektürsel ışıklılık sıcaklığı
monochromatic radiation : tektürsel ışınım
monochromatic stimulus : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
monochromatism : renk körlüğü
monochromatism : tekrenkçillik
- N
natural actinic effect : doğal aktiniksel etki
negative-glow lamp : ışıltı lambası
Nepierian spectral absorption coefficient : neperien tayfsal soğurma katsayısı
Nepierian spectral internal transmittance density : neperien tayfsal iç geçiricilik
yoğunluğu
neutral step wedge : kademeli geçirici gri süzgeç
neutral wedge : gri kama
night-blindness : gece körlüğü
noise equivalent input : gürültü eşdeğer uyartısı
noise equivalent irradiance : gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
noise equivalent power : gürültü eşdeğer erke akısı
non-luminous colour : ışımayan nesne rengi
non-selective detector : seçmez alıcı
non-selective radiator : seçmez ışıyıcı
normal cathode fall : normal katotsal düşüş
normalized detectivity : standart alıcılık
- O
object-colour : nesne-renk
observation angle : gözlem açısı
obstruction : engel
opal bulb : opal ampul
opaque medium : geçirimsiz ortam
optical filter : süzgeç; optik süzgeç
optical light output ratio : optik geriverim
optical radiation : optik ışınım
optical thickness of the atmosphere : atmosferin optik kalınlığı
optimal colour stimuli : optimal renk uyartıları; en yüksek renk uyartıları
ordinary luminaire : sıradan ışıklık
output : çıkış büyüklüğü; yanıt
- P
paddy lamp : katar ardı ışıklık
parallel cathode heating : paralel elektrot ısınması
parallel cathode preheating : paralel elektrot ön ısınması
pelmet lighting : ışıklı perdelik
pendant luminaire : asılı ışıklık
perceived colour : algılanmış renk
perceived light : algılanmış ışık
perception : algı
perfect reflecting diffuser : yansıma ile tam yayındırıcı
perfect transmitting diffuser : geçme ile tam yayındırıcı
permanent supplementary artificial lighting : sürekli tümler yapay aydınlatma
permissible luminaire : grizu güvenli ışıklık
phosphor : ışılışır; fosfor; flüorofor
phosphorescence : fosforışıma
photobiology : ışıbiyoloji
photocathode : ışıkatot
photoconductive cell : ışıiletken gözcük
photocurrent : ışıelektrik akım
photodesensitization : ışıduyarsızlaştırma
photodiode : ışıdiod
photoeffect : ışıetki
photoelectric detector : ışıelektrik alıcı
photoelement : ışıpil; fotovoltaik gözcük
photoemissive cell : ışıyıcı gözcük; fotosel
photoflash lamp : flaş lambası
photoflood lamp : fotoğrafçı lambası
photoluminescence : ışıksal ışılışıma
photoluminescence quantum yield : ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
photoluminescence radiant yield : ışıksal ışılışıma erkesel verimi
photometer : ışıkölçer
photometry : ışıkölçme
photomultiplier : ışı çarpımcı
photon counter : foton sayıcı
photon cylindrical exposure : silindirsel fotonlanma
photon exitance : fotonsal uyarıcılık
photon exposure : fotonlanma
photon flux : foton akısı
photon intensity : fotonsal yeğinlik
photon irradiance : fotonsal aydınlık
photon number : foton sayısı
photon radiance : fotonsal ışıklılık
photopathology : ışıpatoloji
photoperiod : ışıdönüm
photopic vision : gündüz görmesi
photoresistor : ışıdirenç
photosensitization : ışıduyarlılaştırma
phototherapy : ışıotama
phototransistor : ışıtransistör; fototransistör
phototube : ışıyıcı gözcük; fotosel
photovoltaic cell : ışıpil; fotovoltaik gözcük
physical colorimetry : fiziksel renkölçme
physical photometry : fiziksel ışıkölçme
pin : iğne
pin cap; pin base : iğneli dip
Planckian locus : kara cisimler yeri; Planck'ın geometrik yeri
Planckian radiator : Planck ışıyıcısı; kara cisim
Planck's law : Planck yasası
point brilliance : noktasal parıltı
point source : noktasal kaynak
polarized radiation : kutuplanmış ışınım
portable luminaire : taşınır ışıklık
portable mine luminaire : taşınır maden ocağı ışıklığı
possible sunshine duration : olanaklı güneşlenme süresi
post : iğne
prefocus cap; prefocus base : önodaklamalı dip
prefocus lamp : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
preheat lamp : ön ısıtmalı lamba
pressed glass lamp : optik düzenli lamba
primary light source : birincil ışık kaynağı
primary photometric standard : ışıkölçümsel birincil ölçün
profile spotlight : profil projektörü
projection lamp : projeksiyon lambası
projector : projektör
projector lamp : projektör lambası
protanomalous vision : birinci sapaklık
protanopia : birinci görmezlik
protected luminaire : korunmuş ışıklık
protective glass : koruma camı
proximity : duvar uzaklığı
psychophysical colour : psikofizik renk
purity : arılık
Purkinje phenomenon : Purkinje olayı
purple boundary : purpuralar sınırı
purple stimulus : purpura uyartısı
pyroelectric detector : piroelektrik alıcı
- Q
quantity of light : ışık niceliği
quantum detector : kuantasal alıcı
quantum efficiency : kuantasal verim
- R
radiance : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
radiance coefficient : erkesel ışıklılık katsayısı
radiance factor : erkesel ışıklılık çarpanı
radiant cylindrical exposure : silindirsel ışınımlanma
radiant efficiency : erkesel verim
radiant energy : ışıyan erke
radiant exitance : erkesel uyarıcılık
radiant exposure : ışınımlanma
radiant exposure meter : ışınımlanmaölçer
radiant flux : erkesel akı; ışıyan güç
radiant intensitiy per unit area : ışınımlılık
radiant intensity : erkesel yeğinlik
radiant power : erkesel akı; ışıyan güç
radiant spherical exposure; radiant fluence : küresel ışınımlanma
radiation : ışıma
radiation : ışınım
radioluminescence : radyoışılışıma; X ışınımıyla ışılışıma
radiometer : ışınımölçer
radiometry : ışınımölçme
rated luminous flux : ayırdedici ışık akısı
rated power : ayırdedici güç
rating : ayırdedici veriler
Rayleigh scatter : Rayleigh yayınması
recessed luminaire : gömülü ışıklık
reduced utilance : kısıtlı yararlılık
reduced utilization factor : kısıtlı kullanma çarpanı
reference ballast : referans durultucusu
reference colour stimuli : referans renk uyartıları; birincil renk uyartıları
reference illuminant : referans ışıklayıcısı
reference lamp : referans lambası
reference lighting : referans aydınlatması
reference surface : referans yüzeyi
reflectance : yansıtma çarpanı
reflectance factor : yansıtıcılık çarpanı
reflectance factor optical density : optik yansıtıcılık yoğunluk çarpanı
reflectance optical density : optik yansıtıcılık yoğunluğu
reflected solar radiation : yansımış güneş ışınımı
reflection : yansıma
reflectivity : yansıtıcılık
reflectometer : yansımaölçer
reflectometer value : yansımaölçümsel değer
reflector : yansıtıcı
reflector lamp : yansıtıcı lamba
reflector spotlight : aynalı projektör; yansıtıcılı projektör
reflectorized bulb : yansıtıcı ampul
refraction : kırılma
refractive index : kırılma indisi
refractor : kırıcı; ışık kırıcı
regular reflectance : düzgün yansıtma çarpanı
regular reflection : düzgün yansıma; aynasal yansıma
regular transmission : düzgün geçme
regular transmittance : düzgün geçirme çarpanı
related perceived colour : birlikte algılanmış renk
relative colour stimulus function : bağıl renk uyartı fonksiyonu
relative optical air mass : bağıl optik hava kütlesi
relative sensitivity : bağıl duyarlılık
relative spectral distribution : bağıl tayfsal dağılım
relative spectral sensitivity : bağıl tayfsal duyarlılık
relative sunshine duration : bağıl güneşlenme süresi
resonance line : rezonans çizgisi
response time : yanıt süresi
responsivity : duyarlılık resultant colorimetric shift : toplam renkölçümsel çarpıklaşma
resultant colour shift : toplam renk çarpıklaşması
retina : ağtabaka
retina : retina; ağtabaka; ağ katman
retroreflection : geri yansıma
retroreflector : geri yansıtıcı
rise and fall pendant : değişken askılı ışıklık
rise time : gelişme süresi
rods : sopacıklar
rooflight : çatı penceresi; yatay pencere
room index : yer indisi; döşem indisi
rotationally symmetrical luminous intensity distribution : ışık yeğinliği dönel
dağılımı
- S
safety lighting : güvenlik aydınlatması
saturation : bağıl doymuşluk
saturation : renksel doymuşluk
scattering : yayınma
scattering indicatrix : yayınma göstericisi
scintillator : skentilatör
scotopic vision : gece görmesi
screw cap; screw base : vidalı dip
sealed beam lamp : tanımlı ışık demeti lambası
searchlihgt : ışıldak; arama ışıklığı
secondary light source : ikincil ışık kaynağı
secondary photometric standard : ışıkölçümsel ikincil ölçün
secondary standard lamp : ikincil ölçün lamba
selective detector : seçer alıcı
selective radiator : seçer ışıyıcı
self-ballasted mercury lamp : karışık ışıklı lamba
self-exchange coefficient : özdeğişim katsayısı
semiconductor ballast : yarıiletken durultucu; elektronik balast
semi-direct lighting : yarı dolaysız aydınlatma
semi-indirect lighting : yarı dolaylı aydınlatma
sensation : duyulanma
sensitivity : duyarlılık
service illuminance : kullanma aydınlığı
shade : abajur
shading : güneş kıran
shell cap; shell base : silindirsel dip
shielding angle : siperlik çıkış açısı
short-arc lamp : kısa yay lambası
single-coil filament : tek kıvrımlı tel
skylight : çatı penceresi; yatay pencere
skylight : gök ışığı
softlight : yumuşak yayıcı
solar constant : güneş değişmezi
solar factor : güneş çarpanı
solar radiation : güneş ışınımı
spacing : aralama
special studio floodlight : özel stüdyo projektörü
spectral : tayfsal; spektral
spectral absorbance : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
spectral absorption index : tayfsal soğurma indisi
spectral absorptivity : tayfsal soğuruculuk
spectral chromaticity coodrinates : tayfsal üçtürsel koordinatlar
spectral concentration : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
spectral distribution : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
spectral internal absorptance : tayfsal iç soğurma çarpanı
spectral internal transmittance : tayfsal iç geçirme çarpanı
spectral internal transmittance density : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
spectral line : tayf çizgisi
spectral linear absorption coefficient : tayfsal çizgil soğurma katsayısı
spectral linear attenuation coefficient : tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
spectral linear scattering coefficient : tayfsal çizgil yayınma katsayısı
spectral luminous efficiency : tayfsal bağıl ışık etkinliği
spectral mass attenuation coefficient : tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
spectral optical depth : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
spectral optical thickness : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
spectral responsivity; spectral sensivity : tayfsal duyarlılık
spectral stimulus : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
spectral transmissivity : tayfsal geçiricilik
spectrophotometer : tayfsal ışıkölçer
spectroradiometer : tayfsal ışınımölçer
spectroscopic lamp : tayf lambası
spectrum : tayf; spektrum
spectrum locus : tayfsal yer; tayfsal geometrik yer
specular reflection : düzgün yansıma; aynasal yansıma
speed of perception : algı hızı
speed of sensation of light : duyulanma hızı
spherical irradiance : erkesel küresel aydınlık
spill shield : örtücü
spotlight : nokta ışıklığı; spot
spotlighting : noktasal aydınlatma
standard lamp : ayaklı ışıklık
stand-by lighting : yedek aydınlatma
starter : başlatıcı; starter
starterless fluorescent lamp : başlatıcısız flüorışıl lamba
starting device : başlatma düzeni
starting electrode : başlatma elektrotu
starting strip : başlatma şeridi
starting time : başlama süresi
starting voltage : başlama gerilimi
Stefan-Boltzmann's law : Stefan-Boltzmann yasası
steradian : steradyan
stimulated emission : dürtülü yayım
straight filament : düz tel
strip lamp : tungsten şeritli lamba
stroboscopic effect : stroboskopi etkisi
studio floodlight : stüdyo yayıcı projektörü
sunburn : güneş yanığı
sunlight : güneş ışığı
sunshine duration : güneşlenme süresi
suntan : bronzlaşma
surface colour : yüzey rengi
surround : çevre alanı
suspended luminaire : asılı ışıklık
suspension factor : tavan uzaklığı oranı
suspension length : tavan uzaklığı
switch-start fluorescent lamp : başlatıcılı flüorışıl lamba
symmetrical luminaire : bakışımlı ışıklık
symmetrical luminous intensity distribution : ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
synchrotron radiation : senkrotron ışınım
- T
table lamp : masa ışıklığı; masa lambası
Talbot's law : Talbot yasası
test distance : deney uzaklığı
thermal detector of radiation : ısısal ışınım alıcısı
thermal radiation : ısısal ışınım
thermal radiator : ısısal ışıyıcı
thermally activated luminescence : ısısal ışılışıma
thermocouple : ısı çifti; ısıelektrik çift
thermoluminescence : ısısal ışılışıma
thermopile : ısıpil; ısıelektrik pil
time constant : süre değişmezi
torch : cep ışıklığı
total cloud amount : kapalılık; bulutluluk
total flux : toplam akı
total turbidity factor : toplam bulanıklık çarpanı
translucent medium : ışık geçiren ortam
transmission : geçme
transmittance : geçirme çarpanı
transmittance optical density : optik geçiricilik yoğunluğu
transparent medium : saydam ortam; görüntü geçiren ortam
triboluminescence : mekaniksel ışılışıma
trichromatic system : üçtürsel dizge
trichromatism : üçrenkçillik
trip lamp : katar ardı ışıklık
tristimulus values : üçtürsel bileşenler
tritanomalous vision : üçüncü sapaklık
tritanopia : üçüncü görmezlik
troffer : gömülü uzun ışıklık
troland : troland
trouble lamp : el ışıklığı; el lambası
tungsten filament lamp : tungsten telli lamba
tungsten halogen lamp : halojen akkor lamba
tungsten ribbon lamp : tungsten şeritli lamba
- U
UCS diagram : tekdüze türsellik diyagramı
Ulbricht sphere : Ulbircht küresi
ultraviolet lamp : morötesi lambası
ultraviolet radiation : morötesi ışınım
uniform colour space : tekdüze türsel uzay; üniform tür uzayı
uniform-chromaticity-scale diagram : tekdüze türsellik diyagramı
uniformity ratio of illuminance : aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
unique hue : ana renk türü; temel renk türü
unitary hue : ana renk türü; temel renk türü
unrelated perceived colour : ayrı algılanmış renk
upward flux : üst yarı küresel akı
utilance : yararlılık
utilization factor : kullanma çarpanı
utilized flux : yararlı akı
- V
vacuum lamp : boşluklu lamba
valance lighting : ışıklı perdelik
veiling reflections : puslu yansımalar
visible radiation : görünür ışınım
vision : görme
visual acuity; visual resolution : görme keskinliği
visual colorimetry : görsel renkölçme
visual performance : görsel performans
visual photometry : görsel ışıkölçme
von Kries' persistence law : von Kries'in geçerlilik yasası
- W
wave number : dalga sayısı
wavelength : dalga boyu
wide angle luminaire : geniş açılı ışıklık
Wien's law : Wien'in ışınım yasası; Wien yasası
window : pencere
Wood's glass lamp : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
work plane; working plane : yararlı düzlem; çalışma düzlemi
working photometric standard : ışıkölçümsel çalışma ölçünü
working standart lamp : ölçün çalışma lambası
- Y
- Z
zonal flux : kuşaksal akı
- A
abat-jour : abajur
absorbance spectrale : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal soğuruculuk
absorption : soğurma
absorptivité spectrale : tayfsal soğuruculuk
accommodation : uyum
achromatopsie : renk körlüğü
achromatopsie : tekrenkçillik
actinique : aktiniksel
actinisme : aktinizm
acuité visuelle : görme keskinliği
adaptation : uyma
adaptation chromatique : türsel uyma
affichage à cristaux liquides : sıvı kristal displey; LCD
alychne : alişne; alikne
ambiance lumineuse : ışıklı çevre
amorceur : ateşleyici
ampoule : ampul
ampoule claire : saydam ampul
ampoule colorée : renkli ampul
ampoule dépolie : buzlu ampul
ampoule émaillée : emaylanmış ampul
ampoule en verre dur : sert camlı ampul
ampoule opale : opal ampul
ampoule opalisée : opalleştirilmiş ampul
ampoule réfléchissante : yansıtıcı ampul
angle de défilement : siperlik engel açısı
angle de demi-valeur : yarı değer açısı
angle de divergence : gözlem açısı
angle d'éclairage : aydınlatma açısı
apparei diffuseur : yumuşak yayıcı
appareil à effets : dekor projektörü
atlas des couleur : renk atlası
- B
ballast : durultucu; balast
ballast à semiconducteurs : yarıiletken durultucu; elektronik balast
ballast de référence : referans durultucusu
bande d'amorçage : başlatma şeridi
bandeau lumineux : ışıklı korniş
bâtonnets : sopacıklar
bioluminescence : biyolojik ışılışıma
boîte à rideau lumineuse : ışıklı perdelik
bolomètre : bolometre
brillant : parlaklık
brise-soleil : güneş kıran
broche : iğne
bronzage : bronzlaşma
- C
candela : kandela
candela par mètre carré : kandela bölü metrekare
catadioptre : geri yansıtıcı
cathodoluminescence : katotsal ışılışıma
cécité scotopique : gece körlüğü
cellule photoconductrice : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
cellule photoémissive : ışıyıcı gözcük; fotosel
cellule photovoltaïque : ışıpil; fotovoltaik gözcük
centre lumineux : ışıksal merkez
champ du regard : bakma alanı
champ périphérique : çevre alanı
charactéristiques assignées : ayırdedici veriler
chauffage en parallèle des électrodes : paralel elektrot ısınması
chemin lunineux encastré : gömülü uzun ışıklık
chimiluminescence : kimyasal ışılışıma
chroma : bağıl türsellik
chromaticité : türsellik
chromie : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
chute cathodique : katotsal düşüş
chute cathodique anormale : anormal katotsal düşüş
chute cathodique normale : normal katotsal düşüş
ciel couvert normalisé CIE : standart kapalı CIE göğü
ciel serein normalisé CIE : standart açık CIE göğü
clair : açık
clarté : açıklık
code de flux : akı kodu
coefficient d'absorbtion spectral népérien : neperien tayfsal soğurma katsayısı
coefficient d'absorption linéique spectral : tayfsal çizgil soğurma katsayısı
coefficient d'atténuation linéique spectral : tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
coefficient d'atténuation massique spectral : tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
coefficient d'auto-échange : özdeğişim katsayısı
coefficient de diffusion linéique spectral : tayfsal çizgil yayınma katsayısı
coefficient de luminance énergétique : erkesel ışıklılık katsayısı
coefficient de luminance lumineuse : ışıksal ışıklılık katsayısı
coefficient de luminance rétroréfléchie : geri yansımış ışıklılık katsayısı
coefficient de rétroréflexion : geri yansıma katsayısı
coefficient d'échange mutuel : karşılıklı değişim katsayısı
coefficient d'intensité lumineuse : ışık yeğinliği katsayısı
coin photométrique : gri kama
colorimètre : renkölçer
colorimétrie : renkölçme
colorimétrie physique : fiziksel renkölçme
colorimétrie visuelle : görsel renkölçme
composants trichromatiques : üçtürsel bileşenler
compteur de photons : foton sayıcı
cônes : koniler
connecteur de lampe : lamba bağlayıcı
constante de temps : süre değişmezi
constante solaire : güneş değişmezi
contraste : karşıtlık
contraste équivalent : eşdeğer karşıtlık
coordonnées trichromatiques : üçtürsel koordinatlar
coordonnées trihcromatiques spectrales : tayfsal üçtürsel koordinatlar
corps gris : gri cisim
corps lumineux : ışıklı element; ışıklı parçacık
corps noir : Planck ışıyıcısı; kara cisim
couleur complémentaires : tümler renkler
couleur de surface : yüzey rengi
couleur perçue : algılanmış renk
couleur perçue achromatique : türsüz algılanmış renk
couleur perçue chromatique : algılanmış türsel renk
couleur perçue d'un objet non lumineux : ışımayan nesne rengi
couleur perçue isolée : ayrı algılanmış renk
couleur perçue non isolée : birlikte algılanmış renk
couleur phychophysique : psikofizik renk
couleur-lumière : ışık rengi
couleur-objet : nesne-renk
couleur-ouverture : delik rengi
coup de soleil : güneş yanığı
coupe : çanak
couple thermoélectrique : ısı çifti; ısıelektrik çift
courant d'obscurité : karanlık akımı
courant photoélectrique : ışıelektrik akım
courbe isoéclairement; courbe isolux : eşaydınlık eğrisi; izolüks eğrisi
courbe isointensité; courbe isocandela : eş yeğinlik eğrisi ; izokandela eğrisi
courbe isoluminance : eşışıklılık eğrisi
courbe relative d'un stimulus de couleur : bağıl renk uyartı fonksiyonu
courbe spectrale d'un stimulus de couleur : renk uyartı tayf eğrisi
culot : dip
culot à baïonnette : süngü dip
culot à broches : iğneli dip
culot à vis : vidalı dip
culot cylindrique : silindirsel dip
culot préfocus; culot à précentrage : önodaklamalı dip
- D
débit de dose : doz debisi
décharge électrique : elektriksel boşalma
décharge en arc : yay boşalması
décharge luminescente; décharge en lueur : ışıltılı boşalma; ışılışır boşalma
défilement : siperlik
DEL : ışık yayımlayıcı diod; LED
DEM : kızartıcı en az doz; KED
densité optique interne népérienne par transmission : neperien tayfsal iç geçiricilik
yoğunluğu
densité optique interne spectrale par transmission : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu;
tayfsal soğuruculuk
densité optique par réflexion : optik yansıtıcılık yoğunluğu
densité optique par transmission : optik geçiricilik yoğunluğu
densité spectrale : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
densitomètre : yoğunlukölçer
détectivité : alıcılık
détectivité spécifique; détectivité normée : standart alıcılık
deutéranomalie : ikinci sapaklık
deutéranopie : ikinci görmezlik
diagramme de chromaticité : türsellik diyagramı
diagramme de chromaticité uniforme : tekdüze türsellik diyagramı
diagramme isointensité; diagramme isocandela : eş yeğinlik diyagramı ; izokandela
diyagramı
dichromatisme : çiftrenkçillik
diffraction : kırınma
diffuser parfait par reflexion : yansıma ile tam yayındırıcı
diffuseur : yayıcı
diffuseur : yayındırıcı
diffuseur parfait par transmission : geçme ile tam yayındırıcı
diffusion : yayınma
diffusion de Rayleigh : Rayleigh yayınması
diode électroluminescente : ışık yayımlayıcı diod; LED
diode photoémettrice : ışık yayımlayıcı diod; LED
dispersion : dağılım
dispositif d'amorçage : başlatma düzeni
distance au plafond : tavan uzaklığı
distance d'essai : deney uzaklığı
distorsion colorimétrique pour l'adaptation : uymada renkölçümsel çarpıklaşma
distorsion colorimétrique pour l'illuminant : ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
distorsion colorimétrique totale : toplam renkölçümsel çarpıklaşma
distorsion de couleur pour l'adaptation : uymada renk çarpıklaşması
distorsion de couleur pour l'illuminant : ışıklayıcı renk çarpıklaşması
distorsion totale de couleur : toplam renk çarpıklaşması
dose : doz
dose actinique : aktiniksel doz
dose effective : etkin doz
dose érythémale minimale : kızartıcı en az doz; KED
douille : duy
durée astronomique d'ensoleillement : astronomik güneşlenme süresi
durée de vie : ömür
durée de vie à X % de défaillances : % X kayıplı ömür
durée de vie moyenne : ortalama ömür
durée d'ensoleillement : güneşlenme süresi
durée possible d'ensoleillement : olanaklı güneşlenme süresi
durée relative d'ensoleillement : bağıl güneşlenme süresi
dyschromatopsie : renk görme sapaklığı
- E
éblouissement : kamaşma
éblouissement direct : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
éblouissement inconfortable : konforsuz kamaşma
éblouissement par réflexion : yansımayla kamaşma
éblouissement perturbateur : bozucu kamaşma
éclairage : aydınlatma
éclairage direct-indirect : dolaylı-dolaysız aydınlatma
éclairage artificiel complémentaire permanent : sürekli tümler yapay aydınlatma
éclairage de référence : referans aydınlatması
éclairage de remplacement : yedek aydınlatma
éclairage de secours : yardım aydınlatması
éclairage de sécurité : güvenlik aydınlatması
éclairage d'évacuation : boşaltma aydınlatması
éclairage diffusé : yayınık aydınlatma
éclairage direct : dolaysız aydınlatma
éclairage dirigé : doğrultulu aydınlatma
éclairage en corniche : korniş aydınlatması
éclairage général : genel aydınlatma
éclairage indirect : dolaylı aydınlatma
éclairage local : bölgelik aydınlatma
éclairage localisé : bölgelenmiş aydınlatma
éclairage ponctuel : noktasal aydınlatma
éclairage semi-direct : yarı dolaysız aydınlatma
éclairage semi-indirect : yarı dolaylı aydınlatma
éclairagisme : aydınlatmacılık
éclairement ; éclairement lumineux : aydınlık
éclairement cylindrique énergétique : erkesel silindirsel aydınlık
éclairement en service : kullanma aydınlığı
éclairement énergétique : erkesel aydınlık
éclairement énergétique équivalent au bruit : gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
éclairement lumineux : ışıksal aydınlık
éclairement lumineux global : toplam günışıksal aydınlık
éclairement photonique : fotonsal aydınlık
éclairement sphérique énergétique : erkesel küresel aydınlık
éclat apparent : noktasal parıltı
écran solaire : güneş kıran
écran-paralume : örtücü
effect stroboscopique : stroboskopi etkisi
effet actinique direct : dolaysız aktiniksel etki
effet actinique indirect : dolaylı aktiniksel etki
effet actinique naturel : doğal aktiniksel etki
effet actinique produit artificiellement : yapay oluşturulmuş aktiniksel etki
efficacité lumineuse d'un rayonnement : ışıksal verim
efficacité lumineuse d'une source : ışıksal verim
efficacité lumineuse relative : bağıl ışıksal verim
efficacité lumineuse relative spectrale : tayfsal bağıl ışık etkinliği
égalisation de couleur : renk eşleme
électrode d'amorçage : başlatma elektrotu
électrode principale : baş elektrot; ana elektrot
électroluminescence : elektro-ışılışıma
émission : yayım
émission stimulée : dürtülü yayım
émissivité directionnelle : doğrultusal yayımlayıcılık
émissivité hémisphérique : yarı küresel yayımlayıcılık
énergie rayonnante : ışıyan erke
épaisseur optique de l'atmosphère : atmosferin optik kalınlığı
épaisseur optique spectrale : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
équation chromatique : renk denklemi
ergot : dip tırnağı
érythème actinique : aktiniksel deri kızarması
espace chromatique : tür uzayı
espace chromatique uniforme : tekdüze türsel uzay; üniform tür uzayı
espacement : aralama
essai de durée : süre testi; süre denemesi
étalon photométrique de travail : ışıkölçümsel çalışma ölçünü
étalon photométrique primaire : ışıkölçümsel birincil ölçün
étalon photométrique secondaire : ışıkölçümsel ikincil ölçün
étendue géométrique : geometrik yaygınlık
excitation : giriş büyüklüğü
excitation : uyarma
excitation équivalente au bruit : gürültü eşdeğer uyartısı
exitance énergétique : erkesel uyarıcılık
exitance lumineuse : ışıksal uyarıcılık
exitance photonique : fotonsal uyarıcılık
exposition cylindrique énergétique : silindirsel ışınımlanma
exposition cylindrique lumineuse : silindirsel ışıklanma
exposition cylindrique photonique : silindirsel fotonlanma
exposition énergétique : ışınımlanma
exposition lumineuse : ışıklanma
exposition photonique : fotonlanma
exposition sphérique énergétique : küresel ışınımlanma
- F
facteur d'absorption : soğurma çarpanı
facteur d'absorption interne spectral : tayfsal iç soğurma çarpanı
facteur de configuration : biçimleniş çarpanı
facteur de conservation du flux lumineux : ışık akısı kalıcılık çarpanı
facteur de dépréciation : değer düşme çarpanı
facteur de diffusion : yayınma çarpanı
facteur de flux lumineux d'un ballast : durultucu ışık akısı çarpanı
facteur de forme : biçim çarpanı
facteur de lumière du jour : günışığı çarpanı
facteur de luminance énergétique : erkesel ışıklılık çarpanı
facteur de luminance lumineuse : ışıksal ışıklılık çarpanı
facteur de maintenance : değer düşme çarpanı
facteur de multiplication : güçlendirme çarpanı
facteur de pureté colorimétrique : tayfsal renk yoğunluğu
facteur de réflexion : yansıtma çarpanı
facteur de réflexion diffuse : yayınık yansıtma çarpanı
facteur de réflexion régulière : düzgün yansıtma çarpanı
facteur de rendu du contraste : karşıtlık geriverim çarpanı
facteur de transmission : geçirme çarpanı
facteur de transmission diffuse : yayınık geçirme çarpanı
facteur de transmission interne spectral : tayfsal iç geçirme çarpanı
facteur de transmission régulière : düzgün geçirme çarpanı
facteur d'interréflexions : çoklu yansıtma çarpanı; iç yansışma çarpanı
facteur d'uniformité de l'éclairement : aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
facteur d'utilisation : kullanma çarpanı
facteur d'utilisation réduit : kısıtlı kullanma çarpanı
facteur solaire : güneş çarpanı
facteur total de trouble : toplam bulanıklık çarpanı
fateur de réflexions mutuelles : çoklu yansıtma çarpanı; iç yansışma çarpanı
fenêtre : pencere
feu arrière d'une rame : katar ardı ışıklık
filament : tel; filaman
filament à double boudinage : çift kıvrımlı tel
filament à simple boudinage; filament spiralé : tek kıvrımlı tel
filament bispiralé : çift kıvrımlı tel
filament droit : düz tel
filtre neutre à transmission échelonnée : kademeli geçirici gri süzgeç
filtre optique : süzgeç; optik süzgeç
fluence énergétique : küresel ışınımlanma
fluorescence : flüorışıma
flux cumulé : toplanık akı
flux direct : dolaysız akı
flux énergétique équivalent au bruit : gürültü eşdeğer erke akısı
flux énergétiques : erkesel akı; ışıyan güç
flux hémisphérique inférieur : alt yarı küresel akı
flux hémisphérique supérieur : üst yarı küresel akı
flux indirect : dolaylı akı
flux lumineux : ışıksal akı; ışık akısı
flux lumineux assigné : ayırdedici ışık akısı
flux photonique : foton akısı
flux surfacique de l'installation : yüzeylik döşem akısı
flux surfacique des lampes installées : döşeli lambaların yüzeylik akısı
flux total : toplam akı
flux utile : yararlı akı
flux zonal : kuşaksal akı
fonctions colorimétriques : renkölçümsel fonksiyonlar
fovea; fovea centralis : fovea; merkezsel fovea
foveola : foveola
fraction de flux hémisphérique inférieur : alt yarı küresel akı oranı
fréquence de fusion : erime frekansı
- G
globe : karpuz; glob
goniophotomètre : açılı ışıkölçer
gonioradiomètre : açılı ışınımölçer
gradateur : karartıcı; dimmer
grandeur de sortie : çıkış büyüklüğü; yanıt
grandeur d'entrée : giriş büyüklüğü
grille de protection : koruma ızgarası
guirlande lumineuse : ışık zinciri
- H
hauteur de suspension : tavan uzaklığı
héliothérapie : heliootama; güneş ışığı tedavisi
héméralopie : gece körlüğü
hublot : yer ışıklığı; taban ışıklığı
- I
illuminant : ışıklayıcı
illuminant de référence : referans ışıklayıcısı
illuminant lumière du jour : günışığı ışıklayıcısı
illumination : ışıklandırma
incandescence : akkor ışıma
indicatrice de diffusion : yayınma göstericisi
indice d'absoption spectral : tayfsal soğurma indisi
indice de réfraction : kırılma indisi
indice de réfraction complexe : karmaşık kırılma indisi
indice de rendu des couleurs : renksel geriverim indisi
indice du local; indice d'installation : yer indisi; döşem indisi
intensité énergétique : erkesel yeğinlik
intensité lumineuse : ışıksal yeğinlik
intensité lumineuse sphérique moyenne : ortalama küresel ışık yeğinliği
intensité photonique : fotonsal yeğinlik
interférence : girişim
interréflexions : çoklu yansıma; iç yansışma
- L
lamp de référence : referans lambası
lamp sans préchauffage : ön ısıtmasız lamba
lampadaire : ayaklı ışıklık
lampe : lamba
lampe à amorçage à chaud : ön ısıtmalı lamba
lampe à amorçage à froid : ön ısıtmasız lamba
lampe à arc : yay lambası
lampe à arc court : kısa yay lambası
lampe à arc long : uzun yay lambası
lampe à cathode chaude : sıcak katotlu lamba
lampe à cathode froide : soğuk katotlu lamba
lampe à décharge : boşalmalı lamba
lampe à décharge à haute intensité : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
lampe à éclats : elektronik flaş lambası
lampe à filament centré : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
lampe à filament de carbone : karbon telli lamba
lampe à filament de tungstène : tungsten telli lamba
lampe à filament métallique : metal telli lamba
lampe à incandescence à atmosphère gazeuse : gaz dolu akkor lamba
lampe à incandescence à halogènes : halojen akkor lamba
lampe à incandescence à vide : boşluklu akkor lamba
lampe à infrarouge : kızılaltı lambası
lampe à lueur : ışıltı lambası
lampe à lumière du jour : günışığı lambası
lampe à lumière mixte : karışık ışıklı lamba
lampe à lumière noire; lampe à lumière de Wood : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
lampe à optique incorporée : optik düzenli lamba
lampe à pied : ayaklı ışıklık
lampe à préchauffage : ön ısıtmalı lamba
lampe à réflecteur : yansıtıcı lamba
lampe à ruban de tungstène : tungsten şeritli lamba
lampe à ultraviolet : morötesi lambası
lampe à vapeur de mercure à basse pression : alçak basınçlı cıva buharlı lamba
lampe à vapeur de mercure à haute pression : yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
lampe à vapeur de sodium à basse pression : alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
lampe à vapeur de sodium à haute pression : yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
lampe au chapeau; lampe-casque : şapka lambası
lampe aux halogénures métalliques : metal halojenürlü lamba; metal halide lamba
lampe baladeuse : el ışıklığı; el lambası
lampe de mineur : madenci lambası
lampe de poche : cep ışıklığı
lampe de projection : projeksiyon lambası
lampe de sauveteur : kurtarıcı lambası
lampe de sûreté à flamme : alevli güvenlik lambası
lampe de table : masa ışıklığı; masa lambası
lampe DHI : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
lampe éclair : flaş lambası
lampe électrique à incandescence : akkor elektrik lambası
lampe électroluminescente : elektro-ışılışıyıcı lamba
lampe électropneumatique : hava basıncı jeneratörlü lamba
lampe étalon de travail : ölçün çalışma lambası
lampe étalon secondaire : ikincil ölçün lamba
lampe fluorescente à allumage par starter : başlatıcılı flüorışıl lamba
lampe fluorescente à allumage sans starter : başlatıcısız flüorışıl lamba
lampe fluorescente; lampe à fluorescence : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
lampe germicide : mikrop kırıcı lamba
lampe monobloc : tanımlı ışık demeti lambası
lampe pour photographie : fotoğrafçı lambası
lampe pour projecteur : projektör lambası
lampe préfocus : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
lampe spectrale : tayf lambası
lampe tare : dara lambası
largeur angulaire de faisceau à mi-intensité : bir ışık demetinin yarı yeğinlikte
açısal genişliği
laser : lazer
leucie : açıklık
lieu des corps noirs : kara cisimler yeri; Planck'ın geometrik yeri
lieu des lumière du jour : günışıkları geometrik yeri
lieu spectral : tayfsal yer; tayfsal geometrik yer
limite des pourpres : purpuralar sınırı
loi d'Abney : Abney yasası
loi de Lambert; loi du cosinus : Lambert yasası; kosinüs yasası
loi de persistance de von Kries : von Kries'in geçerlilik yasası
loi de Planck : Planck yasası
loi de Stefan-Boltzmann : Stefan-Boltzmann yasası
loi de Talbot : Talbot yasası
loi du rayonnement de Wien, loi de Wien : Wien'in ışınım yasası; Wien yasası
lois de Grassmann : Grassmann yasaları
longueur d'onde : dalga boyu
longueur d'onde complémentaires : tümler dalga boyu
longueur d'onde dominante : baskın dalga boyu
lucarne : çatı penceresi; yatay pencere
luisance : parlaklık
luisancemètre : parlaklıkölçer
lumen : lümen
lumenmètre : ışık akısı ölçer
lumière : ışık
lumière du ciel : gök ışığı
lumière du jour : günışığı
lumière perçue : algılanmış ışık
lumière solaire : güneş ışığı
luminaire : ışıklık; aydınlatma aygıtı
luminaire à alimentation par induction : endüksiyon beslemeli ışıklık
luminaire à répartition extensive : geniş açılı ışıklık
luminaire à suspension réglable : değişken askılı ışıklık
luminaire ajustable : ayarlanabilir ışıklık
luminaire antidéflagrant : patlama korumalı ışıklık
luminaire antigrisouteux : grizu güvenli ışıklık
luminaire asymétrique : bakışımsız ışıklık
luminaire de front : alın ışıklığı
luminaire de galerie : galeri ışıklığı
luminaire de mine : maden ocağı ışıklığı
luminaire de mine portatif : taşınır maden ocağı ışıklığı
luminaire de sécurité intrinsèque : özgüvenli ışıklık
luminaire de table : masa ışıklığı; masa lambası
luminaire encastré : gömülü ışıklık
luminaire extensif : geniş açılı ışıklık
luminaire mobile; luminaire portatif : taşınır ışıklık
luminaire ordinaire : sıradan ışıklık
luminaire protégé : korunmuş ışıklık
luminaire suspendu : asılı ışıklık
luminaire symétrique : bakışımlı ışıklık
luminance : ışıklılık
luminance énergétique : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
luminance énergétique : ışınımlılık
luminance équivalente : eşdeğer ışıklılık
luminance équivalente de voile : donukluk eşdeğer ışıklılığı
luminance lumineuse; luminance visuelle : ışıksal ışıklılık
luminance mètre : ışıklılıkölçer
luminance photonique : fotonsal ışıklılık
lumination : ışıklanma
luminescence : ışılışıma
luminescence anti-Stokes : anti-Stokes ışıklılık
lumineux : parıltılı
luminophore : ışılışır; fosfor; flüorofor
luminosité : parıltı
lustre : asılı ışıklık
lux : lüks ; lümen bölü metrekare
luxmètre : aydınlıkölçer; lüksmetre
- M
macula lutea : sarı leke
magnitude apparente : görünür büyüklük
masse d'air optique relative : bağıl optik hava kütlesi
matière émissive : yayımlatıcı özdek
mélange additif de stimulus de couleur : renk uyartıları toplamsal karışımı
métamères : metamer renk uyartıları
milieu opaque : geçirimsiz ortam
milieu translucide : ışık geçiren ortam
milieu transparent : saydam ortam
- N
nébulosité : kapalılık; bulutluluk
niveau de coloration : türsel doymuşluk; türsellik düzeyi
niveau d'énergie : erkesel düzey
niveau énergétique : erkesel düzey
nombre de photons : foton sayısı
nombre d'ondes : dalga sayısı
- O
obscur : karanlık
obstruction : engel
- P
papillotement : titreme; ışık titremesi
paralume : örtücü
perception : algı
performance visuelle : görsel performans
phénomène d'Abney : Abney olayı
phénomène de Bezold-Brücke : Bezold-Brücke olayı
phénomène de Purkinje : Purkinje olayı
phénomène d'Helmholtz-Kohlrausch : Helmholtz-Kohlrausch olayı
phosphorescence : fosforışıma
photobiologie : ışıbiyoloji
photocathode : ışıkatot
photodésensibilisation : ışıduyarsızlaştırma
photodiode : ışıdiod
photodiode à avalanche : çığıl ışıdiod
photoeffet : ışıetki
photoluminescence : ışıksal ışılışıma
photomètre : ışıkölçer
photomètre à égalisation de contraste : karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
photomètre à égalisation de luminosité : parıltı eşlemeli ışıkölçer
photomètre à papillotement : titremeli ışıkölçer
photométrie : ışıkölçme
photométrie physique : fiziksel ışıkölçme
photométrie visuelle : görsel ışıkölçme
photomultiplicateur : ışı çarpımcı
photopathologie : ışıpatoloji
photopériode : ışıdönüm
photopile : ışıpil; fotovoltaik gözcük
photorésistance : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
photosensibilisation : ışıduyarlılaştırma
photothérapie : ışıotama
phototransistor : ışıtransistör; fototransistör
pile thermoélectrique : ısıpil; ısıelektrik pil
plafonnier encastré : gömülü tavan ışıklığı
plafonnier intensif : toplayıcı tavan ışıklığı
plan utile; plan de travail : yararlı düzlem; çalışma düzlemi
plaque électroluminescente : elektro-ışılışıyıcı levha
plot : dip tepesi
posemètre : pozölçer
postluminescence : geç ışılışıma
préchauffage en parallèle des électrodes : paralel elektrot ön ısınması
prise de jour : günışığı açıklığı
profondeur optique spectrale : tayfsal optik kalınlık; tayfsal optik derinlik
projecteur : projektör
projecteur à lentille de Fresnel : Fresnel mercekli projektör
projecteur de décor : dekor projektörü
projecteur de lampe au chapeau : şapka lambası projektörü
projecteur de silhouettes : profil projektörü
projecteur d'illumination : ışıklandırma projektörü
projecteur-réflecteur : aynalı projektör; yansıtıcılı projektör
projeteur à lentille : mercekli projektör
proportion de flux cumulé inférieur : alt toplanık akı orantısı
protanomalie : birinci sapaklık
protanopie : birinci görmezlik
proximité : duvar uzaklığı
puissance assignée : ayırdedici güç
puissance rayonnante : erkesel akı; ışıyan güç
pureté : arılık
pureté colorimétrique : renkölçümsel arılık
pureté d'excitation : uyartı arılığı
- Q
qiantité de lumière : ışık niceliği
- R
radiance : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
radiateur de Planck : Planck ışıyıcısı; kara cisim
radiateur non sélectif : seçmez ışıyıcı
radiateur sélectif : seçer ışıyıcı
radiateur thermique : ısısal ışıyıcı
radiation : ışınım
radiation monochromatique : tektürsel ışınım
radioluminescence : radyoışılışıma
radiomètre : ışınımölçer
radiomètre absolu : salt ışınsal ısıölçer
radiométrie : ışınımölçme
raie de résonance : rezonans çizgisi
raie spectrale : tayf çizgisi
rapport de hauteur de suspension : tavan uzaklığı oranı
rapport direct : dolaysız oran
rayonnement : ışıma
rayonnement bactéricide : bakteri kırıcı ışınım
rayonnement cohérent : koheran ışınım
rayonnement diffus du ciel : yayınık gök ışınımı
rayonnement électromagnétique : elektromanyetik ışıma
rayonnement électromagnétique : elektromanyetik ışınım
rayonnement érythémal : kızartıcı ışınım
rayonnement germicide : mikrop kırıcı ışınım
rayonnement infrarouge : kızılaltı ışınım
rayonnement monochromatique : tektürsel ışınım
rayonnement optique : optik ışınım
rayonnement polarisé : kutuplanmış ışınım
rayonnement solaire : güneş ışınımı
rayonnement solaire direct : dolaysız güneş ışınımı
rayonnement solaire extraterrestre : dünya dışı güneş ışınımı
rayonnement solaire global : toplam güneş ışınımı
rayonnement solaire global réfléchi : yansımış toplam güneş ışınımı
rayonnement synchrotron : senkrotron ışınım
rayonnement thermique : ısısal ışınım
rayonnement ultraviolet : morötesi ışınım
rayonnement visible : görünür ışınım
récepteur non sélectif : seçmez alıcı
récepteur photoélectrique : ışıelektrik alıcı
récepteur pyroélectrique : piroelektrik alıcı
récepteur quantique : kuantasal alıcı
récepteur sélectif : seçer alıcı
récepteur thermique de rayonnement : ısısal ışınım alıcısı
réflecteur : yansıtıcı
réflecteur diffusant de studio : stüdyo yayıcı projektörü
réflecteur diffusant spécial : özel stüdyo projektörü
réflectivité : yansıtıcılık
réflectomètre : yansımaölçer
réflexion : yansıma
réflexion diffuse : yayınık yansıma
réflexion diffuse isotrope; réflexion diffuse uniforme : izotrop yayınık yansıma
réflexion mixte; réflexion semi-diffuse : karışık yansıma; yarı yayınık yansıma
réflexion régulière; réflexion spéculaire : düzgün yansıma; aynasal yansıma
réflexions mutuelles : çoklu yansıma; iç yansışma
réflexions-voile : puslu yansımalar
réfracteur : kırıcı; ışık kırıcı
réfraction : kırılma
rendement énergétique : erkesel verim
rendement énergétique de photoluminescence : ışıksal ışılışıma erkesel verimi
rendement normalisé : standart geriverim
rendement normalisé inférieur : standart alt geriverim
rendement optique : optik geriverim
rendement quantique : kuantasal verim
rendement quantique de photoluminescence : ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
rendu des couleurs : renksel geriverim
répartition de révolution de l'intensité lumineuse : ışık yeğinliği dönel dağılımı
répartition spatiale de l'intensité lumineuse : ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
répartition spectrale : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
répartition spectrale relative : bağıl tayfsal dağılım
répartition symétrique de l'intensité lumineuse : ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
réponse : çıkış büyüklüğü; yanıt
rétine : ağtabaka
rétine : retina; ağtabaka; ağ katman
rétroréflecteur : geri yansıtıcı
rétroréflexion : geri yansıma
rythme biologique : biolojik ritim
- S
saturation : bağıl doymuşluk
saturation : renksel doymuşluk
scintillateur : skentilatör
sensation : duyulanma
sensibilité : duyarlılık
sensibilité au contraste; sensibilité différentielle : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal
duyarlılık
sensibilité relative : bağıl duyarlılık
sensibilité spectrale : tayfsal duyarlılık
sensibilité spectrale relative : bağıl tayfsal duyarlılık
seuil de luminance : ışıklılık eşiği
seuil différentiel de luminance : ışıklılık ayrımsal eşiği
solide des couleur : renk katısı
sombre : koyu
source électroluminescente : elektro-ışılışıyıcı kaynak
source ponctuelle : noktasal kaynak
source primaire de lumière : birincil ışık kaynağı
source secondaire de lumière : ikincil ışık kaynağı
spectoradiomètre : tayfsal ışınımölçer
spectral : tayfsal; spektral
spectre : tayf; spektrum
spectre d'action actinique : aktiniksel etkinlik tayfı
spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique : eşit erke tayfı; eşerke tayfı
spectre d'émission : yayım tayfı
spectre d'excitation : uyarma tayfı
spectrophotomètre : tayfsal ışıkölçer
sphère d'Ulbricht; sphère intégrante : Ulbircht küresi
spot : nokta ışıklığı; spot
spot de plafond : toplayıcı tavan ışıklığı
starter : başlatıcı; starter
stéradian : steradyan
stimulus achromatique : türsüz renk uyartısı
stimulus chromatique : türsel renk uyartısı
stimulus de couleur : renk uyartısı
stimulus de couleur complémentaires : tümler renk uyartıları
stimulus de couleur de référence : referans renk uyartıları
stimulus de couleur métamères : metamer renk uyartıları
stimulus de couleur optimaux : optimal renk uyartıları; en yüksek renk uyartıları
stimulus lumineux; stimulus de lumière : ışıksal uyartı; ışık uyartısı
stimulus monochromatique; stimulus spectral : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
stimulus pourpre : purpura uyartısı
surface de référence : referans yüzeyi
surface lambertienne : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
système trichromatique : üçtürsel dizge
- T
tache jaune : sarı leke
teinte : renk türü; tür
teinte binaire : ara renk türü; ikili renk türü
teinte élémentaire : ana renk türü; temel renk türü
température de couleur : renk sıcaklığı
température de couleur proximale : benzer renk sıcaklığı
température de luminance monochromatique : tektürsel ışıklılık sıcaklığı
température de répartition : dağılış sıcaklığı
temps d'amorçage : başlama süresi
temps de descente; temp de décroissance : iniş süresi
temps de montée; temps de croissance : gelişme süresi
temps de réponse : yanıt süresi
tension d'amorçage : başlama gerilimi
tension fonctionnement : yanma gerilimi; lamba gerilimi
thermocouple : ısı çifti; ısıelektrik çift
thermoluminescence : ısısal ışılışıma
thermopile : ısıpil; ısıelektrik pil
tonalité chromatique : renk türü; tür
transmission : geçme
transmission diffuse : yayınık geçme
transmission diffuse isotrope : izotrop yayınık geçme
transmission diffuse uniforme : izotrop yayınık geçme
transmission mixte; transmission semi-diffuse : karışık geçme; yarı yayınık geçme
transmission régulière : düzgün geçme
transmissivité spectrale : tayfsal geçiricilik
triboluminescence : mekaniksel ışılışıma
trichromatisme : üçrenkçillik
trichromatisme anormal : sapak üçrenkçillik
triplet de flux : üçüzlü akı
tritanomalie : üçüncü sapaklık
tritanopie : üçüncü görmezlik
troland : troland
tube à décharge : boşalma tüpü
- U
utilance : yararlılık
utilance réduite : kısıtlı yararlılık
- V
valeur réflectométriques : yansımaölçümsel değer
variateur : karartıcı; dimmer
vasque : çanak
vecteur d'éclairement : aydınlık vektörü
verre de protection : koruma camı
verrine : koruma camı
vision : görme
vision anormale des couleur : renk görme sapaklığı
vision mésopique : akşam görmesi
vision photopique : gündüz görmesi
vision scotopique : gece görmesi
vitesse de perception : algı hızı
vitesse de sensation : duyulanma hızı
- A
Abdeckung : örtücü
Abfallzeit : iniş süresi
Abneysches Gesetz : Abney yasası
Abschirmung : siperlik
Abschirmwinkel : siperlik engel açısı
absoluter thermischer Empfänger : salt ışınsal ısıölçer
Absorption : soğurma
Absorptionsgrad : soğurma çarpanı
Abstand : aralama
Achromatopsie : renk körlüğü
Achromatopsie : tekrenkçillik
Adaptation : uyma
additive Farbmischung : renk uyartıları toplamsal karışımı
ähnlichste Farbtemperatur : benzer renk sıcaklığı
Akkommodation : uyum
aktinisch : aktiniksel
aktinische Dosis : aktiniksel doz
aktinische Wirkungsfunktion : aktiniksel etkinlik tayfı
aktinisches Erythem : aktiniksel deri kızarması
Aktinität : aktinizm
Allgemeinbeleuchtung : genel aydınlatma
Alychne : alişne; alikne
anomale Trichromasie : sapak üçrenkçillik
anormaler Kathodenfall : anormal katotsal düşüş
Anregung : uyarma
Anregungsspektrum : uyarma tayfı
Ansprechzeit : yanıt süresi
Anstiegszeit : gelişme süresi
Anstrahlung : noktasal aydınlatma
Anti-Stokes-Lumineszenz : anti-Stokes ışıklılık
äquivalente Leuchtdichte : eşdeğer ışıklılık
äquivalente Schleierleuchtdichte : donukluk eşdeğer ışıklılığı
äquivalenter Kontrast : eşdeğer karşıtlık
Arbeitsnormallampe : ölçün çalışma lambası
Arbeitsplatzbeleuchtung : bölgelik aydınlatma
arbeitsplatzorientierte Allgemeinbeleuchtung : bölgelenmiş aydınlatma
aselektiver Empfänger : seçmez alıcı
aselektiver Strahler : seçmez ışıyıcı
astronomische Sonnenscheindauer : astronomik güneşlenme süresi
asymmetrische Leuchte : bakışımsız ışıklık
Aufsichtfarbe : yüzey rengi
Ausgangsgrösse : çıkış büyüklüğü; yanıt
Ausstrahlungswinkel : siperlik çıkış açısı
Avalanche-Photodiode : çığıl ışıdiod
- B
Bajonettsockel : süngü dip
Bajonettstift : dip tırnağı
bakterientötende Strahlung : bakteri kırıcı ışınım
bedeckter Himmel nach CIE : standart kapalı CIE göğü
bedingt-gleiche Farbreize : metamer renk uyartıları
Beleuchtung : aydınlatma
Beleuchtungsmesser : aydınlıkölçer; lüksmetre
Beleuchtungsstärke : aydınlık
Beleuchtungsstärke : ışıksal aydınlık
Beleuchtungsstärkemesser : aydınlıkölçer; lüksmetre
Beleuchtungstechnik : aydınlatmacılık
Beleuchtungswirkungsgrad : kullanma çarpanı
Belichtung : ışıklanma
Belichtungsmesser : pozölçer
Bemessungsdaten : ayırdedici veriler
Bemessungswert der elektrischen Leistung : ayırdedici güç
Bemessungswert des Lichtstromes : ayırdedici ışık akısı
Benzinsicherheitslampe : alevli güvenlik lambası
Beobachtungswinkel : gözlem açısı
beschichteter Kolben : opalleştirilmiş ampul
Bestrahlung : ışınımlanma
Bestrahlungsmesser : ışınımlanmaölçer
Bestrahlungsstärke : erkesel aydınlık
Betriebsbeleuchtungsstärke : kullanma aydınlığı
Betriebswirkungsgrad : standart geriverim
Beugung : kırınma
bezogene Farbe : birlikte algılanmış renk
Bezold-Abney-Phänomen : Abney olayı
Bezold-Brücke Phänomen : Bezold-Brücke olayı
Bezugsfläche : referans yüzeyi
Bezugslichtart : referans ışıklayıcısı
biologischer Rhythmus : biolojik ritim
Biolumineszenz : biyolojik ışılışıma
Blendung : kamaşma
Blickfeld : bakma alanı
Blitzlampe : flaş lambası
Blitzröhre : elektronik flaş lambası
Bodenkontakt : dip tepesi
Bodenleuchte : yer ışıklığı; taban ışıklığı
Bogenentladung : yay boşalması
Bogenlampe : yay lambası
Bolometer : bolometre
Brechung : kırılma
Brechungszahl : kırılma indisi
Brechzahl : kırılma indisi
Breitstrahler : geniş açılı ışıklık
Brenner : boşalma tüpü
Brennspannung : yanma gerilimi; lamba gerilimi
bunte Farbe : algılanmış türsel renk
bunter Farbreiz : türsel renk uyartısı
Buntheit : bağıl türsellik
Buntton : renk türü; tür
bunttongleiche Wellenlänge : baskın dalga boyu
Bühnenbildprojektor : dekor projektörü
- C
Candela : kandela
Candela pro Quadratmeter : kandela bölü metrekare
Chemilumineszenz : kimyasal ışılışıma
Cosinus-Gesetz : Lambert yasası; kosinüs yasası
- D
Dämmerungssehen : akşam görmesi
Deckenbeleuchtung : korniş aydınlatması
Deckeneinbauleuchte : gömülü tavan ışıklığı
dekadische Extinktion : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal soğuruculuk
Densitometer : yoğunlukölçer
Detektivität : alıcılık
Deuteranomalie : ikinci sapaklık
Deuteranopie : ikinci görmezlik
Diagramm gleicher Lichtstärke : eş yeğinlik diyagramı
Dichromasie : çiftrenkçillik
diffuse Beleuchtung : yayınık aydınlatma
diffuse Bezugsbeleuchtung : referans aydınlatması
diffuse Himmelsstrahlung : yayınık gök ışınımı
diffuse Reflexion : yayınık yansıma
diffuse Transmission : yayınık geçme
Diffusor : yayıcı
Diffusor : yayındırıcı
Direktanteil : dolaysız oran
direkte Beleuchtung : dolaysız aydınlatma
direkte Blendung : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
direkte Sonnenstrahlung : dolaysız güneş ışınımı
direkter aktninischer Effekt : dolaysız aktiniksel etki
direkter Lichtstrom : dolaysız akı
Dispersion : dağılım
Doppelwendel : çift kıvrımlı tel
Dosis : doz
Dosisrate : doz debisi
Druckluftleuchte : hava basıncı jeneratörlü lamba
dunkel : karanlık
dunkel : koyu
Dunkelstrom : karanlık akımı
durchscheinendes Medium : ışık geçiren ortam
durchsichtiges Medium : saydam ortam
- E
Effekt-Scheinwerfer : dekor projektörü
Eigenaustauschkoeffizient : özdeğişim katsayısı
Eigenreflexionsgrad : yansıtıcılık
eigensichere Leuchte : özgüvenli ışıklık
Einbauleuchte : gömülü ışıklık
Einfachwendel : tek kıvrımlı tel
Eingangsgrösse : giriş büyüklüğü
Einstellampe : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
Einstellsockel : önodaklamalı dip
elektrische Glühlampe : akkor elektrik lambası
Elektrolumineszenz : elektro-ışılışıma
Elektrolumineszenz-Lampe : elektro-ışılışıyıcı lamba
Elektrolumineszenz-Leuchtplatte : elektro-ışılışıyıcı levha
Elektrolumineszenz-Lichtquelle : elektro-ışılışıyıcı kaynak
elektromagnetische Strahlung : elektromanyetik ışıma
elektromagnetische Strahlung : elektromanyetik ışınım
emaillierter Kolben : emaylanmış ampul
Emission : yayım
Emissionsspektrum : yayım tayfı
Emitter : yayımlatıcı özdek
Empfindlichkeit : duyarlılık
Empfindung : duyulanma
Empfindungsgeschwindigkeit : duyulanma hızı
Energiefluenz : küresel ışınımlanma
energiegleiches Spektrum : eşit erke tayfı; eşerke tayfı
Energieniveau : erkesel düzey
Entkeimungslampe : mikrop kırıcı lamba
Entladungslampe : boşalmalı lamba
Entladungsrohr : boşalma tüpü
Ersatzbeleuchtung : yedek aydınlatma
erythemwirksame Bestrahlung : kızartıcı ışınım
explosiongeschützte Leuchte : patlama korumalı ışıklık
extraterrestrische Sonnenstrahlung : dünya dışı güneş ışınımı
- F
Farbabgleich : renk eşleme
Farbabgleichung : renk denklemi
Farbart : türsellik
Farbatlas : renk atlası
Farbe eines Nichtselbstleuchters : ışımayan nesne rengi
Farbempfindung : algılanmış renk
Farbenfehlsichtigkeit : renk görme sapaklığı
Farbenkarte : renk atlası
Farbenraum : tür uzayı
Farbkörper : renk katısı
Farbmessgerät : renkölçer
Farbmessung : renkölçme
farbmetrische Verschiebung : toplam renkölçümsel çarpıklaşma
farbmetrische Verzerrung : ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
Farbreiz : renk uyartısı
Farbreizfunktion : renk uyartı tayf eğrisi
Farbtafel : türsellik diyagramı
Farbtemperatur : renk sıcaklığı
Farbumstimmung : türsel uyma
Farbumstimmungs-Adaptation : uymada renkölçümsel çarpıklaşma
Farbvalenz : psikofizik renk
Farbverschiebung : toplam renk çarpıklaşması
Farbverzerrung : ışıklayıcı algılanmış renk çarpıklaşması
Farbwandlung : uymada renk çarpıklaşması
Farbwertanteile : üçtürsel koordinatlar
Farbwerte : üçtürsel bileşenler
Farbwiedergabe : renksel geriverim
Farbwiedergabe-Index : renksel geriverim indisi
Fassung : duy
Fenster : pencere
flächenbezogener Lichtstrom der Beleuchtugnsanlage : yüzeylik döşem akısı
flächenbezogener Lichtstrom der installierten Lampen : döşeli lambaların yüzeylik
akısı
Flimmern : titreme; ışık titremesi
Flimmerphotometer : titremeli ışıkölçer
Fluoreszenz : flüorışıma
Fluoreszenzlampe : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
Flutlicht-Beleuchtung : ışıklandırma
Flutlichtscheinwerfer : ışıklandırma projektörü
Flutlicht-Strahler : ışıklandırma projektörü
Flüssigkristallanzeige : sıvı kristal displey; LCD
Fovea centralis : fovea; merkezsel fovea
Foveola : foveola
freie Farbe : delik rengi
Fremdleuchter : ikincil ışık kaynağı
Fresnellinsen-Scheinwerfer : Fresnel mercekli projektör
- G
Gasentladung : elektriksel boşalma
gasgefüllte Lampe : gaz dolu akkor lamba
gebundene Farbe : nesne-renk
gefärbter Kolben : renkli ampul
gegenseitiger Austauschkoeffizient : karşılıklı değişim katsayısı
gelber Fleck : sarı leke
gemischte Reflexion : karışık yansıma; yarı yayınık yansıma
gemischte Transmission : karışık geçme; yarı yayınık geçme
geometrischer Leitwert; geometrischer Fluss : geometrik yaygınlık
gerichtete Beleuchtung : doğrultulu aydınlatma
gerichtete Reflexion : düzgün yansıma; aynasal yansıma
gerichtete Transmission : düzgün geçme
gerichteter Emissionsgrad : doğrultusal yayımlayıcılık
Gesamtbewölkungsgrad : kapalılık; bulutluluk
Gesamtlichtstrom : toplam akı
geschützte Leuchte : korunmuş ışıklık
gestreckter Leuchtdraht : düz tel
gestreute Beleuchtung : yayınık aydınlatma
gestreute Reflexion : yayınık yansıma
gestreute Transmission : yayınık geçme
Gewindesockel : vidalı dip
gewöhnliche Leuchte : sıradan ışıklık
Glanz : parlaklık
Glanzmeter : parlaklıkölçer
gleichförmige Beleuchtung : dolaylı-dolaysız aydınlatma
gleichförmige Farbtafel : tekdüze türsellik diyagramı
gleichförmiger Farbenraum : tekdüze türsel uzay; üniform tür uzayı
Gleichheitsphotometer : parıltı eşlemeli ışıkölçer
Gleichmässigkeitsgrad der Beleuchtungsstärke : aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
Glimmentladung : ışıltılı boşalma; ışılışır boşalma
Glimmlampe : ışıltı lambası
Globalbeleuchtungsstärke : toplam günışıksal aydınlık
Globalstrahlung : toplam güneş ışınımı
Glühen : akkor ışıma
Glühkathodenlampe : sıcak katotlu lamba
Glühstartlampe : ön ısıtmalı lamba
Goniophotometer : açılı ışıkölçer
Gonioradiometer : açılı ışınımölçer
Grad der gerichteten Reflexion : düzgün yansıtma çarpanı
Grad der gerichteten Transmission : düzgün geçirme çarpanı
Grad der gestreuten Reflexion : yayınık yansıtma çarpanı
Grad der gestreuten Transmission : yayınık geçirme çarpanı
Grassmannsche Gesetze : Grassmann yasaları
grauer Strahler; grauer Körper : gri cisim
Graukeil : gri kama
Graustufenfilter : kademeli geçirici gri süzgeç
Grubenleuchte : maden ocağı ışıklığı
- H
Halbleiter-Vorschaltgerät : yarıiletken durultucu; elektronik balast
halbräumlicher Emissionsgrad : yarı küresel yayımlayıcılık
Halbstreuwinkel : bir ışık demetinin yarı yeğinlikte açısal genişliği
Halbwertswinkel : yarı değer açısı
Halogen-Glühlampe : halojen akkor lamba
Handleuchte : el ışıklığı; el lambası
Hängeleuchte : asılı ışıklık
Hartglaskolben : sert camlı ampul
Hauptelektrode : baş elektrot; ana elektrot
Heliotherapie : heliootama; güneş ışığı tedavisi
hell : açık
hell : parıltılı
Helligkeit : parıltı
Helligkeit : açıklık
Helmholtz-Kohlrausch-Phänomen : Helmholtz-Kohlrausch olayı
Hemeralopie : gece körlüğü
HID-Lampe : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
Himmelslicht : gök ışığı
Hochdruckentladungslampe : yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
Hülsensockel : silindirsel dip
- I
indirekte Beleuchtung : dolaylı aydınlatma
indirekter aktninischer Effekt : dolaylı aktiniksel etki
indirekter Lichtstrom : dolaylı akı
Induktionsleuchte : endüksiyon beslemeli ışıklık
Infeldblendung : dolaysız kamaşma; doğrudan kamaşma
infrarote Strahlung : kızılaltı ışınım
Infrarot-Lampe : kızılaltı lambası
Interferenz : girişim
Interflexion : çoklu yansıma; iç yansışma
Interflexionswirkungsgrad : çoklu yansıtma çarpanı; iç yansışma çarpanı
Isocandela-Diagramm : eş yeğinlik diyagramı
Isocandela-Kurve : eş yeğinlik eğrisi
Isolux-Linie : eşaydınlık eğrisi; izolüks eğrisi
isotrope diffuse Reflexion : izotrop yayınık yansıma
isotrope diffuse Transmission : izotrop yayınık geçme
- K
Kaltkathodenlampe : soğuk katotlu lamba
Kaltstartlampe : ön ısıtmasız lamba
Kathodenfal : katotsal düşüş
Kathodolumineszenz : katotsal ışılışıma
keimtötende Strahlung : mikrop kırıcı ışınım
klarer Himmel nach CIE : standart açık CIE göğü
Klarglaskolben : saydam ampul
kohärente Strahlung : koheran ışınım
Kohlefadenlampe : karbon telli lamba
Kolben : ampul
Kompensationsfarbe : tümler renkler
kompensative Farbe : tümler renkler
kompensative Wellenlänge : tümler dalga boyu
komplementäre Farbreize : tümler renk uyartıları
komplexe Brechzahl : karmaşık kırılma indisi
Kontaktplättchen : dip tepesi
Kontrast : karşıtlık
Kontrastempfindlichkeit : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
Kontrastphotometer : karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
Kontrastwiedergabefaktor : karşıtlık geriverim çarpanı
Kopfleuchte : şapka lambası
Kopfstück : şapka lambası projektörü
Körperfarbe : ışımayan nesne rengi
kumulierter Zonenlichtstrom : toplanık akı
Kurve gleicher Beleuchtungsstärke : eşaydınlık eğrisi; izolüks eğrisi
Kurve gleicher Leuchtdichte : eşışıklılık eğrisi
Kurve gleicher Lichtstärke : eş yeğinlik eğrisi
Kurzbogenlampe : kısa yay lambası
künstlich erzeugter aktinischer Effekt : yapay oluşturulmuş aktiniksel etki
- L
Lambertfläche : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
Lambertsches Gesetz : Lambert yasası; kosinüs yasası
Lampe : lamba
Lampen- Anschlusselement : lamba bağlayıcı
Langbogenlampe : uzun yay lambası
Laser : lazer
Lawinen-Photodiode : çığıl ışıdiod
Lebensdauer : ömür
Lebensdauer bis zu einer Ausfallrate von X% : % X kayıplı ömür
Lebensdauerprüfung : süre testi; süre denemesi
LED : ışık yayımlayıcı diod; LED
Leuchtdichte : ışıklılık
Leuchtdichte : ışıksal ışıklılık
Leuchtdichtefaktor : ışıksal ışıklılık çarpanı
Leuchtdichtekoeffizient : ışıksal ışıklılık katsayısı
Leuchtdichtekoeffizient bei Retroreflexion : geri yansımış ışıklılık katsayısı
Leuchtdichtemesser : ışıklılıkölçer
Leuchtdraht : tel; filaman
Leuchte : ışıklık; aydınlatma aygıtı
Leuchtenglocke : karpuz; glob
Leuchtenschale : çanak
Leuchtenschirm : abajur
Leuchtenschutzgitter : koruma ızgarası
Leuchtenwirkungsgrad : optik geriverim
Leuchtkette : ışık zinciri
Leuchtkörper : ışıklı element; ışıklı parçacık
Leuchtstofflampe : flüorışıl lamba; flüoresan lamba
Leuchtstofflampe für Starterbetrieb : başlatıcılı flüorışıl lamba
Leuchtstofflampe für starterlosen Betrieb : başlatıcısız flüorışıl lamba
Licht : ışık
Lichtart : ışıklayıcı
Lichtausbeute einer Strahlungsquelle : ışıksal verim
Lichteinfallswinkel : aydınlatma açısı
Lichtfarbe : ışık rengi
Lichtmenge : ışık niceliği
Lichtreiz : ışıksal uyartı; ışık uyartısı
Lichtschwerpunkt : ışıksal merkez
Lichtstärke : ışıksal yeğinlik
Lichtsteuergerät : karartıcı; dimmer
lichtstreuender Körper : yayıcı
Lichtstrom : ışıksal akı; ışık akısı
Lichtstromfaktor : ışık akısı kalıcılık çarpanı
Lichtstrommessgerät : ışık akısı ölçer
Lichtstromverhältnis : ışık akısı kalıcılık çarpanı
Lichttechnik : aydınlatmacılık
lichtundurchlässiges Medium : geçirimsiz ortam
Lichtvektor : aydınlık vektörü
Lichtwurflampe : projektör lambası
Linsen-Scheinwerfer : mercekli projektör
Lumen : lümen
Lumineszenz : ışılışıma
lumineszenzemittierende Diode : ışık yayımlayıcı diod; LED
Luminophor : ışılışır; fosfor; flüorofor
Lux : lüks ; lümen bölü metrekare
- M
Macula lutea : sarı leke
mattierter Kolben : buzlu ampul
MED : kızartıcı en az doz; KED
Mehrfachreflexion : çoklu yansıma; iç yansışma
mesopisches Sehen : akşam görmesi
Messabstand : deney uzaklığı
Messfläche : referans yüzeyi
Metalldrahtlampe : metal telli lamba
Metall-Halogenid-Lampe : metal halojenürlü lamba; metal halide lamba
metamere Farbreize : metamer renk uyartıları
minimale Erythem-Dosis : kızartıcı en az doz; KED
Mischlichtlampe : karışık ışıklı lamba
mittlere Lebensdauer : ortalama ömür
mittlere räumliche Lichtstärke : ortalama küresel ışık yeğinliği
monochromatische Strahlung : tektürsel ışınım
mögliche Sonnenscheindauer : olanaklı güneşlenme süresi
Muldenleuchte : gömülü uzun ışıklık
- N
Nachleuchten : geç ışılışıma
Nachtblindheit : gece körlüğü
Nachtsehen : gece görmesi
Natriumdampf-Hochdrucklampe : yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
Natriumdampf-Niederdrucklampe : alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
natürlicher aktinischer Effekt : doğal aktiniksel etki
Netzhaut : ağtabaka
Netzhaut : retina; ağtabaka; ağ katman
Netzhautgrube : fovea; merkezsel fovea
normaler Kathodenfall : normal katotsal düşüş
normierte Detektivität : standart alıcılık
Notbeleuchtung : yardım aydınlatması
Notbeleuchtung für Fluchtwege : boşaltma aydınlatması
Notbeleuchtung für Räume : güvenlik aydınlatması
Nutzebene : yararlı düzlem; çalışma düzlemi
Nutzlichtstrom : yararlı akı
- O
oberer halbräumlicher Lichtstrom : üst yarı küresel akı
Oberlicht : çatı penceresi; yatay pencere
Opalglaskolben : opal ampul
Optimalfarben : optimal renk uyartıları; en yüksek renk uyartıları
optische Dichte bei Reflexion : optik yansıtıcılık yoğunluğu
optische Dichte bei Transmission : optik geçiricilik yoğunluğu
optische Dichte für den Reflexionsfaktor : optik yansıtıcılık yoğunluk çarpanı
optische Dicke der Atmosphäre : atmosferin optik kalınlığı
optische Filter : süzgeç; optik süzgeç
optische Strahlung : optik ışınım
optischer Wirkungsgrad : optik geriverim
Ortsleuchte : alın ışıklığı
ortsveränderliche Leuchte : taşınır ışıklık
- P
Parallelheizung einer Kathode : paralel elektrot ısınması
Parallelvorheizung einer Kathode : paralel elektrot ön ısınması
Pendellänge : tavan uzaklığı
Pendellängenverhältnis : tavan uzaklığı oranı
Pendelleuchte : asılı ışıklık
Persistenzsatz nach von Kries : von Kries'in geçerlilik yasası
persönliche Bergmannsleuchte : madenci lambası
persönliches Geleucht : şapka lambası
Phosphoreszenz : fosforışıma
Photo-Aufnahme-Lampe : fotoğrafçı lambası
Photobiologie : ışıbiyoloji
Photodesensibilisierung : ışıduyarsızlaştırma
Photodiode : ışıdiod
Photoeffekt : ışıetki
photoelektrischer Empfänger : ışıelektrik alıcı
Photoelement : ışıpil; fotovoltaik gözcük
Photokathode : ışıkatot
Photoleiter : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
Photolumineszenz : ışıksal ışılışıma
Photolumineszenz-Quantenausbeute : ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
Photolumineszenz-Strahlungsausbeute : ışıksal ışılışıma erkesel verimi
Photometer : ışıkölçer
Photometrie : ışıkölçme
photometrisches Umfeld : çevre alanı
photometrisches Arbeitsnormal : ışıkölçümsel çalışma ölçünü
photometrisches Primärnormal : ışıkölçümsel birincil ölçün
photometrisches Sekundärnormal : ışıkölçümsel ikincil ölçün
photometrisches Strahlungsäquivalent : ışıksal verim
Photonenanzahl : foton sayısı
Photonenbestrahlung : fotonlanma
Photonenbestrahlungsstärke : fotonsal aydınlık
Photonenstrahldichte : fotonsal ışıklılık
Photonenstrahlstärke : fotonsal yeğinlik
Photonenstrom : foton akısı
Photonenzähler : foton sayıcı
Photopathologie : ışıpatoloji
Photoperiode : ışıdönüm
photopisches Sehen : gündüz görmesi
Photosensibilisierung : ışıduyarlılaştırma
Photostrom : ışıelektrik akım
Phototherapie : ışıotama
Phototransistor : ışıtransistör; fototransistör
Photovervielfacher : ışı çarpımcı
Photowiderstand : ışıdirenç; ışıiletken gözcük
Photozelle : ışıyıcı gözcük; fotosel
physikalische Farbmessung : fiziksel renkölçme
physikalische Photometrie : fiziksel ışıkölçme
physiologische Blendung : bozucu kamaşma
Planckscher Kurvenzug : kara cisimler yeri; Planck'ın geometrik yeri
Planckscher Strahler : Planck ışıyıcısı; kara cisim
Plancksches Gesetz : Planck yasası
Platzbeleuchtung : bölgelik aydınlatma
polarisierte Strahlung : kutuplanmış ışınım
Prefocus-Lampe : merkez telli lamba; ön odaklamalı lamba
Prefocus-Sockel : önodaklamalı dip
Pressglaslampe : optik düzenli lamba
Primärlichtquelle : birincil ışık kaynağı
Primärvalenzen : referans renk uyartıları
Profil-Scheinwerfer : profil projektörü
Projektionslampe : projeksiyon lambası
Protanomalie : birinci sapaklık
Protanopie : birinci görmezlik
psychologische Blendung : konforsuz kamaşma
punktartige Strahlungsquelle : noktasal kaynak
Punkthelle : noktasal parıltı
Punktstrahler : nokta ışıklığı; spot
Purkinje-Phänomen : Purkinje olayı
Purpurfarben : purpura uyartısı
Purpurgerade : purpuralar sınırı
Purpurlinie : purpuralar sınırı
pyroelektrischer Emfänger : piroelektrik alıcı
- Q
Quantenausbeute : kuantasal verim
Quantenempfänger : kuantasal alıcı
Quecksilberdampf-Hochdrucklampe : yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
Quecksilberdampf-Niederdrucklampe : alçak basınçlı cıva buharlı lamba
- R
Radiolumineszenz : radyoışılışıma
Radiometer : ışınımölçer
Radiometrie : ışınımölçme
Raster : örtücü
Raumbestrahlung : küresel ışınımlanma
Raumbestrahlungsstärke : erkesel küresel aydınlık
Raum-Index : yer indisi; döşem indisi
räumliche Verteilung der Lichtstärke : ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
Raumwirkungsgrad : yararlılık
rauschäquivalente Bestrahlungsstärke : gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
rauschäquivalente Eingangsgrösse : gürültü eşdeğer uyartısı
rauschäquivalente Leistung : gürültü eşdeğer erke akısı
Rayleigh-Streuung : Rayleigh yayınması
Referenzlampe : referans lambası
Referenz-Vorschaltgerät : referans durultucusu
reflektierte Globalstrahlung : yansımış toplam güneş ışınımı
Reflektometer : yansımaölçer
Reflektometerwert : yansımaölçümsel değer
Reflektor : yansıtıcı
Reflektorlampe : yansıtıcı lamba
Reflexblendung : yansımayla kamaşma
Reflexionsfaktor : yansıtıcılık çarpanı
Reflexionsgrad : yansıtma çarpanı
Refraktor : kırıcı; ışık kırıcı
relative Empfindlichkeit : bağıl duyarlılık
relative Farbreizfunktion : bağıl renk uyartı fonksiyonu
relative optische Luftmasse : bağıl optik hava kütlesi
relative Sonnenscheindauer : bağıl güneşlenme süresi
relative spektrale Empfindlichkeit : bağıl tayfsal duyarlılık
relative spektrale Verteilung : bağıl tayfsal dağılım
Relfexion : yansıma
Resonanzlinie : rezonans çizgisi
Retina : retina; ağtabaka; ağ katman
Retroreflektor : geri yansıtıcı
Retroreflexion : geri yansıma
Rettungsleuchte für Grubenwehrmannschaften : kurtarıcı lambası
rotationssymmetrische Lichtstärkeverteilung : ışık yeğinliği dönel dağılımı
Rückstrahler : geri yansıtıcı
Rückstrahlung : geri yansıma
Rückstrahlwert : ışık yeğinliği katsayısı
- S
Sättigung : bağıl doymuşluk
Sättigung : renksel doymuşluk
scheinbare Grösse : görünür büyüklük
Scheinwerfer : projektör
schlagwettergeschützte Grubenleuchte : grizu güvenli ışıklık
Schleierreflexionen : puslu yansımalar
Schraubsockel : vidalı dip
Schutzglas : koruma camı
schwarzer Körper : Planck ışıyıcısı; kara cisim
Schwarzglaslampe : kara ışık lambası; Wood ışığı lambası
Sehen : görme
Sehleistung : görsel performans
Sehschärfe : görme keskinliği
Sekundärlichtquelle : ikincil ışık kaynağı
Sekundärnormallampe : ikincil ölçün lamba
Selbstleuchte : birincil ışık kaynağı
selektiver Empfänger : seçer alıcı
selektiver Strahler : seçer ışıyıcı
Sicherheitsbeleuchtung für Arbeitsplätze : güvenlik aydınlatması
Sicherheitsbeleuchtung für Rettungswege : boşaltma aydınlatması
sichtbare Strahlung : görünür ışınım
skotopisches Sehen : gece görmesi
Sockel : dip
Solarkonstante : güneş değişmezi
Sonnenbrand : güneş yanığı
Sonnenbräunung : bronzlaşma
Sonnenfaktor : güneş çarpanı
Sonnenlicht : güneş ışığı
Sonnenscheindauer : güneşlenme süresi
Sonnenschutzeinrichtung : güneş kıran
Sonnenstrahlung : güneş ışınımı
spektral : tayfsal; spektral
spektrale Absorptivität : tayfsal soğuruculuk
spektrale Dichte; spektrale Verteilung : tayfsal yoğunluk; tayfsal dağılım
spektrale Empfindlichkeit : tayfsal duyarlılık
spektrale Farbdichte : tayfsal renk yoğunluğu
spektrale optische Dicke; spektrale optische Tiefe : tayfsal optik kalınlık; tayfsal
optik derinlik
spektrale Strahlungstemperatur : tektürsel ışıklılık sıcaklığı
spektrale Transmissivität : tayfsal geçiricilik
spektraler Absorptionsindex : tayfsal soğurma indisi
spektraler Absorptionskoeffizient : tayfsal çizgil soğurma katsayısı
spektraler Farbanteil : uyartı arılığı
spektraler Farbreiz : tektürsel uyartı; tayfsal uyartı
spektraler Hellempfindlichkeitsgrad : tayfsal bağıl ışık etkinliği
spektraler Leuchtdichteanteil : renkölçümsel arılık
spektraler Massenschwächungskoeffizient : tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
spektraler natürlicher Absorptionskoeffizient : neperien tayfsal soğurma katsayısı
spektraler Reinabsorptionsgrad : tayfsal iç soğurma çarpanı
spektraler Reintransmissionsgrad : tayfsal iç geçirme çarpanı
spektraler Schwächungskoeffizient : tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
spektraler Streukoeffizient : tayfsal çizgil yayınma katsayısı
spektrales dekadisches Absorptionsmass : tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu; tayfsal
soğuruculuk
spektrales natürliches Absorptionsmass : neperien tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
Spektralfarbenzug : tayfsal yer; tayfsal geometrik yer
Spektrallampe : tayf lambası
Spektrallinie : tayf çizgisi
Spektralphotometer : tayfsal ışıkölçer
Spektralradiometer : tayfsal ışınımölçer
Spektralwertanteile : tayfsal üçtürsel koordinatlar
Spektralwertfunktionen : renkölçümsel fonksiyonlar
Spektrum : tayf; spektrum
spezieller Studio-Scheinwerfer : özel stüdyo projektörü
spezifische Ausstrahlung : erkesel uyarıcılık
spezifische Lichtausstrahlung : ışıksal uyarıcılık
spezifische Photonenausstrahlung : fotonsal uyarıcılık
spezifischer Beleuchtungswirkungsgrad : kısıtlı kullanma çarpanı
spezifischer Raumwirkungsgrad : kısıtlı yararlılık
spezifischer Rückstrahlwert : geri yansıma katsayısı
Spiegel-Scheinwerfer : aynalı projektör; yansıtıcılı projektör
Stäbchen : sopacıklar
Starter : başlatıcı; starter
Startvorrichtung : başlatma düzeni
Stefan-Boltzmannsches Gesetz : Stefan-Boltzmann yasası
Stehleuchte : ayaklı ışıklık
Steradiant : steradyan
Stift : iğne
Stiftsockel : iğneli dip
stimulierte Emission : dürtülü yayım
Strahldichte : erkesel ışıklılık; ışınımlılık
Strahldichte : ışınımlılık
Strahldichtefaktor : erkesel ışıklılık çarpanı
Strahldichtekoeffizient : erkesel ışıklılık katsayısı
Strahler : projektör
Strahlstärke : erkesel yeğinlik
Strahlung : ışıma
Strahlung : ışınım
Strahlungsausbeute : erkesel verim
Strahlungsenergie : ışıyan erke
Strahlungsfluss : erkesel akı; ışıyan güç
Strahlungsleistung : erkesel akı; ışıyan güç
Strahlungsthermoelement : ısı çifti; ısıelektrik çift
Strahlungsthermosäule : ısıpil; ısıelektrik pil
Streckenleuchte : galeri ışıklığı
Streuindikatrix : yayınma göstericisi
Streuung : yayınma
Streuvermögen : yayınma çarpanı
stroboskopischer Effekt : stroboskopi etkisi
Studio-Scheinwerfer : stüdyo yayıcı projektörü
Stufenlinsen-Scheinwerfer : Fresnel mercekli projektör
Suchscheinwerfer : ışıldak; arama ışıklığı
symmetrische Leuchte : bakışımlı ışıklık
symmetrische Lichtstärkeverteilung : ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
Synchrotron-Strahlung : senkrotron ışınım
Szintillator : skentilatör
- T
Tageslicht : günışığı
Tageslichtart : günışığı ışıklayıcısı
Tageslichtergänzungsbeleuchtung : sürekli tümler yapay aydınlatma
Tageslichtkurvenzug : günışıkları geometrik yeri
Tageslichtlampe : günışığı lambası
Tageslichtöffnung : günışığı açıklığı
Tageslichtquotient : günışığı çarpanı
Tagessehen : gündüz görmesi
Talbotsches Gesetz : Talbot yasası
Taschenleuchte : cep ışıklığı
Temperaturstrahler : ısısal ışıyıcı
Temperaturstrahlung : ısısal ışınım
thermischer Strahlungsempfänger : ısısal ışınım alıcısı
Thermolumineszenz : ısısal ışılışıma
Tischleuchte : masa ışıklığı; masa lambası
tragbare Grubenleuchte : taşınır maden ocağı ışıklığı
Transmission : geçme
Transmissionsgrad : geçirme çarpanı
Tribolumineszenz : mekaniksel ışılışıma
Trichromasie : üçrenkçillik
trichromatisches System : üçtürsel dizge
Tritanomalie : üçüncü sapaklık
Tritanopie : üçüncü görmezlik
Troland : troland
Trübglaskolben : opal ampul
Trübungsfaktor : toplam bulanıklık çarpanı
- U
UCS-Farbtafel : tekdüze türsellik diyagramı
Ulbrichtsche Kugel : Ulbircht küresi
Ultraviolet-Lampe : morötesi lambası
ultraviolette Strahlung : morötesi ışınım
Umfeld : çevre alanı
unbezogene Farbe : ayrı algılanmış renk
unbunte Farbe : türsüz algılanmış renk
unbunter Farbreiz : türsüz renk uyartısı
unterer Betriebswirkungsgrad : standart alt geriverim
unterer halbräumlicher Lichtstrom : alt yarı küresel akı
unterer halbräumlicher Lichtstromanteil : alt yarı küresel akı oranı
unterer kumulierter Zonenlichtstromanteil : alt toplanık akı orantısı
Unterschiedsempfindlichkeit : karşıtlık duyarlılığı; ayrımsal duyarlılık
Unterschiedsschwelle für Leuchtdichten : ışıklılık ayrımsal eşiği
Urfarbe : ana renk türü; temel renk türü
Übergangssehen : akşam görmesi
- V
Vakuumlampe : boşluklu akkor lamba
Verbauung : engel
Verbund-Lampe : karışık ışıklı lamba
Vergleichslampe : dara lambası
Verminderungsfaktor : değer düşme çarpanı
Verschmelzungsfrequenz : erime frekansı
verspiegelter Kolben : yansıtıcı ampul
Verstärkungsfaktor : güçlendirme çarpanı
Verstärkungszahl : güçlendirme çarpanı
verstellbare Leuchte : ayarlanabilir ışıklık
Verteilungstemperatur : dağılış sıcaklığı
visuelle Farbmessung : görsel renkölçme
visuelle Photometrie : görsel ışıkölçme
visueller Nutzeffekt : bağıl ışıksal verim
vollkommen gestreute Reflexion : izotrop yayınık yansıma
vollkommen gestreute Transmission : izotrop yayınık geçme
vollkommen matte Fläche : Lambert yüzeyi; tam mat yüzey
vollkommen mattweisses Medium bei Reflexion : yansıma ile tam yayındırıcı
vollkommen mattweisses Medium bei Transmission : geçme ile tam yayındırıcı
Vorhangbeleuchtung : ışıklı perdelik
Vorschaltgerät : durultucu; balast
Vorschaltgerät-Lichtstromfaktor : durultucu ışık akısı çarpanı
vorwiegend direkte Beleuchtung : yarı dolaysız aydınlatma
vorwiegend indirekte Beleuchtung : yarı dolaylı aydınlatma
Voutenbeleuchtung : korniş aydınlatması
- W
wahrgenommenes Licht : algılanmış ışık
Wahrnehmung : algı
Wahrnehmungsgeschwindigkeit : algı hızı
Wahrnehmungsschwelle : ışıklılık eşiği
Wandabstand : duvar uzaklığı
Wandbeleuchtung : ışıklı korniş
Warmstartlampe : ön ısıtmalı lamba
Weitwinkel-Leuchte : geniş açılı ışıklık
Wellenlänge : dalga boyu
Wellenzahl : dalga sayısı
Wendel : tek kıvrımlı tel
Wiensches Strahlungsgesetz : Wien'in ışınım yasası; Wien yasası
wirksame Dosis : etkin doz
Wolframband-Lampe : tungsten şeritli lamba
Wolframdrahtlampe : tungsten telli lamba
- Z
Zapfen : koniler
Zeitkonstante : süre değişmezi
Zonenlichtstrom : kuşaksal akı
Zugleuchte : değişken askılı ışıklık
Zugschlussleuchte : katar ardı ışıklık
Zündelektrode : başlatma elektrotu
Zündgerät : ateşleyici
Zündspannung : başlama gerilimi
Zündstrich : başlatma şeridi
Zündzeit : başlama süresi
Zwischenton : ara renk türü; ikili renk türü
zylindrische Belichtung : silindirsel ışıklanma
zylindrische Bestrahlung : silindirsel ışınımlanma
zylindrische Bestrahlungsstärke : erkesel silindirsel aydınlık
zylindrische Photonenbestrahlung : silindirsel fotonlanma
- A
% X kayıplı ömür
ing.: life to X % failures
fra.: durée de vie à X % de défaillances
alm.: Lebensdauer bis zu einer Ausfallrate von X%
abajur
ing.: shade
fra.: abat-jour
alm.: Leuchtenschirm
Abney olayı
ing.: Abney phenomenon
fra.: phénomène d'Abney
alm.: Bezold-Abney-Phänomen
Abney yasası
ing.: Abney's law
fra.: loi d'Abney
alm.: Abneysches Gesetz
açık
ing.: light
fra.: clair
alm.: hell
açıklık
ing.: lightness
fra.: clarté; leucie
alm.: Helligkeit
açılı ışıkölçer
ing.: goniophotometer
fra.: goniophotomètre
alm.: Goniophotometer
açılı ışınımölçer
ing.: gonioradiometer
fra.: gonioradiomètre
alm.: Gonioradiometer
ağtabaka
ing.: retina
fra.: rétine
alm.: Netzhaut
akı kodu
ing.: flux code
fra.: code de flux
alm.: .....
akkor elektrik lambası
ing.: incandescent lamp
fra.: lampe à incandescence
alm.: Glühlampe
akkor ışıma
ing.: incandescence
fra.: incandescence
alm.: Glühen
akşam görmesi
ing.: mesopic vision
fra.: vision mésopique
alm.: Dämmerungssehen; Übergangssehen; mesopisches Sehen
aktiniksel
ing.: actinic
fra.: actinique
alm.: aktinisch
aktiniksel deri kızarması
ing.: erythema
fra.: érythème
alm.: Erythem
aktiniksel doz
ing.: actinic dose
fra.: dose actinique
alm.: aktinische Dosis
aktiniksel etkinlik tayfı
ing.: action spectrum
fra.: spectre d'action
alm.: Wirkungsfunktion
aktinizm
ing.: actinism
fra.: actinisme
alm.: Aktinität
alçak basınçlı cıva buharlı lamba
ing.: low pressure mercury lamp
fra.: lampe à mercure à basse pression
alm.: Quecksilberdampf-Niederdrucklampe
alçak basınçlı sodyum buharlı lamba
ing.: low pressure sodium lamp
fra.: lampe à sodium à basse pression
alm.: Natriumdampf-Niederdrucklampe
alevli güvenlik lambası
ing.: mine safety lamp
fra.: lampe de sûreté à flamme
alm.: Benzinsicherheitslampe
algı
ing.: perception
fra.: perception
alm.: Wahrnehmung
algı hızı
ing.: speed of perception
fra.: vitesse de perception
alm.: Wahrnehmungsgeschwindigkeit
algılanmış ışık
ing.: light
fra.: lumière
alm.: Licht
algılanmış renk
ing.: colour
fra.: couleur
alm.: Farbempfindung
algılanmış türsel renk
ing.: chromatic colour
fra.: couleur chromatique
alm.: bunte Farbe
alıcılık
ing.: detectivity
fra.: détectivité
alm.: Detektivität
alın ışıklığı
ing.: face luminaire
fra.: luminaire de front
alm.: Ortsleuchte
alişne; alikne
ing.: alychne
fra.: alychne
alm.: Alychne
alt toplanık akı orantısı
ing.: cumulative downward flux proportion
fra.: proportion de flux cumulé inférieur
alm.: unterer kumulierter Zonenlichtstromanteil
alt akı
ing.: downward flux
fra.: flux inférieur
alm.: unterer halbräumlicher Lichtstrom
alt akı oranı
ing.: downward flux fraction
fra.: fraction de flux inférieur
alm.: unterer halbräumlicher Lichtstromanteil
ampul
ing.: bulb
fra.: ampoule
alm.: Kolben
ana elektrot
ing.: main electrode
fra.: électrode principale
alm.: Hauptelektrode
ana renk türü
ing.: unitary hue; unique hue
fra.: teinte élémentaire
alm.: Urfarbe
anormal katotsal düşüş
ing.: abnormal cathode fall
fra.: chute cathodique anormale
alm.: anormaler Kathodenfall
anti-Stokes ışıklılık
ing.: anti-Stokes luminescence
fra.: luminescence anti-Stokes
alm.: Anti-Stokes-Lumineszenz
ara renk türü
ing.: binary hue
fra.: teinte binaire
alm.: Zwischenton
aralama
ing.: spacing
fra.: espacement
alm.: Abstand
arılık
ing.: purity
fra.: pureté
alm.: .....
asılı ışıklık
ing.: pendant luminaire; suspended luminaire
fra.: luminaire suspendu; lustre
alm.: Hängeleuchte; Pendelleuchte
astronomik güneşlenme süresi
ing.: astronomical sunshine duration
fra.: durée astronomique d'ensoleillement
alm.: astronomische Sonnenscheindauer
ateşleyici
ing.: ignitor
fra.: amorceur
alm.: Zündgerät
atmosferin optik kalınlığı
ing.: optical thickness of the atmosphere
fra.: épaisseur optique de l'atmosphère
alm.: optische Dicke der Atmosphäre
ayaklı ışıklık
ing.: standard lamp; floor lamp
fra.: lampadaire; lampe à pied
alm.: Stehleuchte
ayarlanabilir ışıklık
ing.: adjustable luminaire
fra.: luminaire ajustable
alm.: verstellbare Leuchte
aydınlatma
ing.: lighting; illumination
fra.: éclairage
alm.: Beleuchtung
aydınlatma açısı
ing.: entrance angle
fra.: angle d'éclairage
alm.: Lichteinfallswinkel
aydınlatma aygıtı (eski terim); ışıklık
ing.: luminaire; lighting fitting (eski terim)
fra.: luminaire
alm.: Leuchte
aydınlatmacılık
ing.: lighting technology; illuminating engineering
fra.: éclairagisme
alm.: Lichttechnik; Beleuchtungstechnik
aydınlığın eşyayılmışlık çarpanı
ing.: uniformity ratio of illuminance
fra.: facteur d'uniformité de l'éclairement
alm.: Gleichmässigkeitsgrad der Beleuchtungsstärke; Gleichmässigkeit der Beleuchtungsstärke
aydınlık
ing.: illumination ; illuminance
fra.: éclairement ; éclairement lumineux
alm.: Beleuchtungsstärke
aydınlık vektörü
ing.: illuminance vector
fra.: vecteur d'éclairement
alm.: Lichtvektor
aydınlıkölçer
ing.: illuminance meter
fra.: luxmètre
alm.: Beleuchtungsstärkemesser; Beleuchtungsmesser ; Luxmeter
ayırdedici güç
ing.: rated power
fra.: puissance assignée
alm.: Bemessungswert der elektrischen Leistung
ayırdedici ışık akısı
ing.: rated luminous flux
fra.: flux lumineux assigné
alm.: Bemessungswert des Lichtstromes
ayırdedici veriler
ing.: rating
fra.: charactéristiques assignées
alm.: Bemessungsdaten
aynalı projektör
ing.: reflector spotlight
fra.: projecteur-réflecteur
alm.: Spiegel-Scheinwerfer
aynasal yansıma
ing.: regular reflection; specular reflection
fra.: réflexion régulière; réflexion spéculaire
alm.: gerichtete Reflexion
ayrı algılanmış renk
ing.: unrelated colour
fra.: couleur isolée
alm.: unbezogene Farbe
- B
bağıl doymuşluk
ing.: saturation
fra.: saturation
alm.: Sättigung
bağıl duyarlılık
ing.: relative responsivity; relative sensitivity
fra.: sensibilité relative
alm.: relative Empfindlichkeit
bağıl güneşlenme süresi
ing.: relative sunshine duration
fra.: durée relative d'ensoleillement
alm.: relative Sonnenscheindauer
bağıl ışıksal verim
ing.: luminous efficiency
fra.: efficacité lumineuse relative
alm.: visueller Nutzeffekt
bağıl optik hava kütlesi
ing.: relative optical air mass
fra.: masse d'air optique relative
alm.: relative optische Luftmasse
bağıl renk uyartı fonksiyonu
ing.: relative colour stimulus function
fra.: courbe relative d'un stimulus de couleur
alm.: relative Farbreizfunktion
bağıl tayfsal dağılım
ing.: relative spectral distribution
fra.: répartition spectrale relative
alm.: relative spektrale Verteilung; Strahlungsfunktion
bağıl tayfsal duyarlılık
ing.: relative spectral responsivity; relative spectral sensitivity
fra.: sensibilité spectrale relative
alm.: relative spektrale Empfindlichkeit
bağıl türsellik
ing.: chroma
fra.: chroma
alm.: Buntheit
bakışımlı ışıklık
ing.: symmetrical luminaire
fra.: luminaire symétrique
alm.: symmetrische Leuchte
bakışımsız ışıklık
ing.: asymmetrical luminaire
fra.: luminaire asymétrique
alm.: asymmetrische Leuchte
bakma alanı
ing.: field of view
fra.: champ du regard
alm.: Blickfeld
bakteri kırıcı ışınım
ing.: bactericidal radiation
fra.: rayonnement bactéricide
alm.: bakterientötende Strahlung
balast
ing.: ballast
fra.: ballast
alm.: Vorschaltgerät
baskın dalga boyu
ing.: dominant wavelength
fra.: longueur d'onde dominante
alm.: bunttongleiche Wellenlänge
baş elektrot
ing.: main electrode
fra.: électrode principale
alm.: Hauptelektrode
başlama gerilimi
ing.: starting voltage
fra.: tension d'amorçage
alm.: Zündspannung
başlama süresi
ing.: starting time
fra.: temps d'amorçage
alm.: Zündzeit
başlatıcı
ing.: starter
fra.: starter
alm.: Starter
başlatıcılı flüorışıl lamba
ing.: switch-start fluorescent lamp
fra.: lampe fluorescente à allumage par starter
alm.: Leuchtstofflampe für Starterbetrieb
başlatıcısız flüorışıl lamba
ing.: starterless fluorescent lamp
fra.: lampe fluorescente à allumage sans starter
alm.: Leuchtstofflampe für starterlosen Betrieb
başlatma düzeni
ing.: starting device
fra.: dispositif d'amorçage
alm.: Startvorrichtung
başlatma elektrotu
ing.: starting electrode
fra.: électrode d'amorçage
alm.: Zündelektrode
başlatma şeridi
ing.: starting strip; starting stripe
fra.: bande d'amorçage
alm.: Zündstrich
benzer renk sıcaklığı
ing.: correlated colour temperature
fra.: température de couleur proximale
alm.: ähnlichste Farbtemperatur
Bezold-Brücke olayı
ing.: Bezold-Brücke phenomenon
fra.: phénomène de Bezold-Brücke
alm.: Bezold-Brücke Phänomen
biçim çarpanı
ing.: form factor
fra.: facteur de forme
alm.: .....
biçimleniş çarpanı
ing.: configuration factor
fra.: facteur de configuration
alm.: .....
biolojik ritim
ing.: biological rhythm
fra.: rythme biologique
alm.: biologischer Rhythmus
bir ışık demetinin yarı yeğinlikte açısal genişliği
ing.: half-peak divergence; one-half-peak spread
fra.: largeur angulaire de faisceau à mi-intensité
alm.: Halbstreuwinkel
birinci görmezlik
ing.: protanopia
fra.: protanopie
alm.: Protanopie
birinci sapaklık
ing.: protanomalous vision
fra.: protanomalie
alm.: Protanomalie
birincil ışık kaynağı
ing.: primary light source
fra.: source primaire de lumière
alm.: Selbstleuchter; Primärlichtquelle
birincil renk uyartıları
ing.: reference colour stimuli
fra.: stimulus de couleur de référence
alm.: Primärvalenzen
birlikte algılanmış renk
ing.: related colour
fra.: couleur non isolée
alm.: bezogene Farbe
biyolojik ışılışıma
ing.: bioluminescence
fra.: bioluminescence
alm.: Biolumineszenz
bolometre
ing.: bolometer
fra.: bolomètre
alm.: Bolometer
boşalma tüpü
ing.: arc tube
fra.: tube à décharge
alm.: Entladungsrohr; Brenner
boşalmalı lamba
ing.: discharge lamp
fra.: lampe à décharge
alm.: Entladungslampe
boşaltma aydınlatması
ing.: escape lighting
fra.: éclairage d'évacuation
alm.: Sicherheitsbeleuchtung für Rettungswege; Notbeleuchtung für Fluchtwege
boşluklu lamba
ing.: vacuum lamp
fra.: lampe à vide
alm.: Vakuumlampe
bozucu kamaşma
ing.: disability glare
fra.: éblouissement perturbateur
alm.: physiologische Blendung
bölgelenmiş aydınlatma
ing.: localised lighting
fra.: éclairage localisé
alm.: arbeitsplatzorientierte Allgemeinbeleuchtung
bölgelik aydınlatma
ing.: local lighting
fra.: éclairage local
alm.: Platzbeleuchtung; Arbeitsplatzbeleuchtung
bronzlaşma
ing.: suntan
fra.: bronzage
alm.: Sonnenbräunung
buzlu ampul
ing.: frosted bulb
fra.: ampoule dépolie
alm.: mattierter Kolben
- C
cep ışıklığı
ing.: torch; flashlight
fra.: lampe de poche
alm.: Taschenleuchte
- Ç
çalışma düzlemi
ing.: work plane; working plane
fra.: plan utile; plan de travail
alm.: Nutzebene
çanak
ing.: bowl
fra.: vasque; coupe
alm.: Leuchtenschale
çatı penceresi
ing.: rooflight; skylight
fra.: lucarne
alm.: Oberlicht
çevre alanı
ing.: surround of a comparison field
fra.: champ périphérique
alm.: Umfeld; photometrisches Umfeld
çığıl ışıdiod
ing.: avalanche photodiode
fra.: photodiode à avalanche
alm.: Avalanche-Photodiode; Lawinen-Photodiode
çıkış büyüklüğü
ing.: output
fra.: réponse; grandeur de sortie
alm.: Ausgangsgrösse
çift kıvrımlı tel
ing.: coiled-coil filament
fra.: filament à double boudinage; filament bispiralé
alm.: Doppelwendel
çiftrenkçillik
ing.: dichromatism
fra.: dichromatisme
alm.: Dichromasie
çoklu yansıma
ing.: interreflection; interflection
fra.: réflexions mutuelles; interréflexions
alm.: Mehrfachreflexion; Interflexion
çoklu yansıtma çarpanı
ing.: interreflection ratio
fra.: fateur de réflexions mutuelles; facteur d'interréflexions
alm.: Interflexionswirkungsgrad
- D
dağılım
ing.: dispersion
fra.: dispersion
alm.: Dispersion
dağılış sıcaklığı
ing.: distribution temperature
fra.: température de répartition
alm.: Verteilungstemperatur
dalga boyu
ing.: wavelength
fra.: longueur d'onde
alm.: Wellenlänge
dalga sayısı
ing.: wave number
fra.: nombre d'ondes
alm.: Wellenzahl
dara lambası
ing.: comparison lamp
fra.: lampe tare
alm.: Vergleichslampe
değer düşme çarpanı
ing.: light loss factor; maintenance factor
fra.: facteur de dépréciation; facteur de maintenance
alm.: Verminderungsfaktor
değişken askılı ışıklık
ing.: rise and fall pendant
fra.: luminaire à suspension réglable; lustre à suspension réglable
alm.: Zugleuchte
dekor projektörü
ing.: effects projector
fra.: appareil à effets; projecteur de décor
alm.: Effekt-Scheinwerfer; Bühnenbildprojektor
delik rengi
ing.: aperture colour
fra.: couleur-ouverture
alm.: freie Farbe
deney uzaklığı
ing.: test distance
fra.: distance d'essai
alm.: Messabstand
dimmer
ing.: dimmer
fra.: gradateur ; variateur
alm.: Lichtsteuergerät
dip
ing.: cap; base
fra.: culot
alm.: Sockel
dip tepesi
ing.: contact plate; eyelet
fra.: plot
alm.: Bodenkontakt; Kontaktplättchen
dip tırnağı
ing.: bayonet pin
fra.: ergot
alm.: Bajonettstift
doğal aktiniksel etki
ing.: natural actinic effect
fra.: effet actinique naturel
alm.: natürlicher aktinischer Effekt
doğrultulu aydınlatma
ing.: directional lighting
fra.: éclairage dirigé
alm.: gerichtete Beleuchtung
doğrultusal yayımlayıcılık
ing.: directional emissivity
fra.: émissivité directionnelle
alm.: gerichteter Emissionsgrad
dolaylı akı
ing.: indirect flux
fra.: flux indirect
alm.: indirekter Lichtstrom
dolaylı aktiniksel etki
ing.: indirect actinic effect
fra.: effet actinique indirect
alm.: indirekter aktninischer Effekt
dolaylı aydınlatma
ing.: indirect lighting
fra.: éclairage indirect
alm.: indirekte Beleuchtung
dolaylı-dolaysız aydınlatma
ing.: general diffused lighting
fra.: éclairage direct-indirect
alm.: gleichförmige Beleuchtung
dolaysız akı
ing.: direct flux
fra.: flux direct
alm.: direkter Lichtstrom
dolaysız aktiniksel etki
ing.: direct actinic effect
fra.: effet actinique direct
alm.: direkter aktninischer Effekt
dolaysız aydınlatma
ing.: direct lighting
fra.: éclairage direct
alm.: direkte Beleuchtung
dolaysız güneş ışınımı
ing.: direct solar radiation
fra.: rayonnement solaire direct
alm.: direkte Sonnenstrahlung
dolaysız kamaşma
ing.: direct glare
fra.: éblouissement direct
alm.: Infeldblendung; direkte Blendung
dolaysız oran
ing.: direct ratio
fra.: rapport direct
alm.: Direktanteil
donukluk eşdeğer ışıklılığı
ing.: equivalent veiling luminance
fra.: luminance équivalente de voile
alm.: äquivalente Schleierleuchtdichte
doz
ing.: dose
fra.: dose
alm.: Dosis
doz debisi
ing.: dose rate
fra.: débit de dose
alm.: Dosisrate
döşeli lambaların yüzeylik akısı
ing.: installed lamp flux density
fra.: flux surfacique des lampes installées
alm.: flächenbezogener Lichtstrom der installierten Lampen
döşem indisi
ing.: room index; installation index
fra.: indice du local; indice d'installation
alm.: Raum-Index
durultucu
ing.: ballast
fra.: ballast
alm.: Vorschaltgerät
durultucu ışık akısı çarpanı
ing.: ballast lumen factor
fra.: facteur de flux d'un ballast
alm.: Vorschaltgerät-Lichtstromfaktor
duvar uzaklığı
ing.: proximity
fra.: proximité
alm.: Wandabstand
duy
ing.: lampholder
fra.: douille
alm.: Fassung
duyarlılık
ing.: responsivity; sensitivity
fra.: sensibilité
alm.: Empfindlichkeit
duyulanma
ing.: sensation
fra.: sensation
alm.: Empfindung
duyulanma hızı
ing.: speed of sensation of light
fra.: vitesse de sensation
alm.: Empfindungsgeschwindigkeit
dünya dışı güneş ışınımı
ing.: extraterrestrial solar radiation
fra.: rayonnement solaire extraterrestre
alm.: extraterrestrische Sonnenstrahlung
dürtülü yayım
ing.: stimulated emission
fra.: émission stimulée
alm.: stimulierte Emission
düz tel
ing.: straight filament
fra.: filament droit
alm.: gestreckter Leuchtdraht
düzgün geçirme çarpanı
ing.: regular transmittance
fra.: facteur de transmission régulière
alm.: Grad der gerichteten Transmission
düzgün geçme
ing.: regular transmission; direct transmission
fra.: transmission régulière
alm.: gerichtete Transmission
düzgün yansıma
ing.: regular reflection; specular reflection
fra.: réflexion régulière; réflexion spéculaire
alm.: gerichtete Reflexion
düzgün yansıtma çarpanı
ing.: regular reflectance
fra.: facteur de réflexion régulière
alm.: Grad der gerichteten Reflexion
- E
el ışıklığı; el lambası
ing.: hand-lamp; trouble lamp
fra.: baladeuse
alm.: Handleuchte
elektriksel boşalma
ing.: electric discharge
fra.: décharge électrique
alm.: Gasentladung
elektro-ışılışıma
ing.: electroluminescence
fra.: électroluminescence
alm.: Elektrolumineszenz
elektro-ışılışıyıcı kaynak
ing.: electroluminescent source
fra.: source électroluminescente
alm.: Elektrolumineszenz-Lichtquelle
elektro-ışılışıyıcı lamba
ing.: electroluminescent lamp
fra.: lampe électroluminescente
alm.: Elektrolumineszenz-Lampe
elektro-ışılışıyıcı levha
ing.: electroluminescent panel
fra.: plaque électroluminescente
alm.: Elektrolumineszenz-Leuchtplatte
elektromanyetik ışıma
ing.: radiation
fra.: rayonnement ; radiation
alm.: Strahlung
elektromanyetik ışınım
ing.: electromagnetic radiation
fra.: rayonnement électromagnétique; radiation électromagnétique
alm.: elektromagnetische Strahlung
elektronik balast
ing.: semiconductor ballast
fra.: ballast à semiconducteurs
alm.: Halbleiter-Vorschaltgerät
elektronik flaş lambası
ing.: flash tube; electronic-flash lamp
fra.: lampe à éclats
alm.: Blitzröhre
emaylanmış ampul
ing.: enamelled bulb
fra.: ampoule émaillée
alm.: emaillierter Kolben
endüksiyon beslemeli ışıklık
ing.: induction luminaire
fra.: luminaire à alimentation par induction
alm.: Induktionsleuchte
engel
ing.: obstruction
fra.: obstruction
alm.: Verbauung
erime frekansı
ing.: fusion frequency; critical flicker frequency
fra.: fréquence de fusion; fréquence critique de papillotement
alm.: Verschmelzungsfrequenz
erkesel akı
ing.: radiant flux
fra.: flux énergétiques
alm.: Strahlungsfluss
erkesel aydınlık
ing.: irradiance
fra.: éclairement énergétique
alm.: Bestrahlungsstärke
erkesel düzey
ing.: energy level
fra.: niveau énergétique; niveau d'énergie
alm.: Energieniveau
erkesel ışıklılık
ing.: radiance
fra.: luminance énergétique; radiance
alm.: Strahldichte
erkesel ışıklılık çarpanı
ing.: radiance factor
fra.: facteur de luminance énergétique
alm.: Strahldichtefaktor
erkesel ışıklılık katsayısı
ing.: radiance coefficient
fra.: coefficient de luminance énergétique
alm.: Strahldichtekoeffizient
erkesel küresel aydınlık
ing.: spherical irradiance
fra.: éclairement sphérique énergétique
alm.: Raumbestrahlungsstärke
erkesel silindirsel aydınlık
ing.: cylindrical irradiance
fra.: éclairement cylindrique énergétique
alm.: zylindrische Bestrahlungsstärke
erkesel uyarıcılık
ing.: radiant exitance
fra.: exitance énergétique
alm.: spezifische Ausstrahlung
erkesel verim
ing.: radiant efficiency
fra.: rendement énergétique
alm.: Strahlungsausbeute
erkesel yeğinlik
ing.: radiant intensity
fra.: intensité énergétique
alm.: Strahlstärke
eş yeğinlik diyagramı
ing.: iso-intensity diagram
fra.: diagramme isointensité
alm.: Diagramm gleicher Lichtstärke
eş yeğinlik eğrisi
ing.: iso-intensity curve; iso-intensity line
fra.: courbe isointensité
alm.: Kurve gleicher Lichtstärke
eşaydınlık eğrisi
ing.: iso-illuminance curve; iso-illuminance line
fra.: courbe isoéclairement
alm.: Isolux-Linie; Kurve gleicher Beleuchtungsstärke
eşerke tayfı
ing.: equi-energy spectrum; equal energy spectrum
fra.: spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique
alm.: energiegleiches Spektrum
eşdeğer ışıklılık
ing.: equivalent luminance
fra.: luminance équivalente
alm.: äquivalente Leuchtdichte
eşdeğer karşıtlık
ing.: equivalent contrast
fra.: contraste équivalent
alm.: äquivalenter Kontrast
eşışıklılık eğrisi
ing.: isoluminance curve
fra.: courbe isoluminance
alm.: Kurve gleicher Leuchtdichte
eşit erke tayfı
ing.: equi-energy spectrum; equal energy spectrum
fra.: spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique
alm.: energiegleiches Spektrum
etkin doz
ing.: effective dose
fra.: dose effective
alm.: wirksame Dosis
- F
filaman
ing.: filament
fra.: filament
alm.: Leuchtdraht
fiziksel ışıkölçme
ing.: physical photometry
fra.: photométrie physique
alm.: physikalische Photometrie
fiziksel renkölçme
ing.: physical colorimetry
fra.: colorimétrie physique
alm.: physikalische Farbmessung
flaş lambası
ing.: photoflash lamp
fra.: lampe éclair
alm.: Blitzlampe
flüoresan lamba
ing.: fluorescent lamp
fra.: lampe fluorescente; lampe à fluorescence
alm.: Leuchtstofflampe; Fluoreszenzlampe
flüorışıl lamba
ing.: fluorescent lamp
fra.: lampe fluorescente; lampe à fluorescence
alm.: Leuchtstofflampe; Fluoreszenzlampe
flüorışıma
ing.: fluorescence
fra.: fluorescence
alm.: Fluoreszenz
flüorofor
ing.: luminophor; phosphor; fluorophor
fra.: luminophore
alm.: Luminophor
fosfor
ing.: luminophor; phosphor; fluorophor
fra.: luminophore
alm.: Luminophor
fosforışıma
ing.: phosphorescence
fra.: phosphorescence
alm.: Phosphoreszenz
fotoğrafçı lambası
ing.: photoflood lamp
fra.: lampe pour photographie
alm.: Photo-Aufnahme-Lampe
foton akısı
ing.: photon flux
fra.: flux photonique
alm.: Photonenstrom
foton sayıcı
ing.: photon counter
fra.: compteur de photons
alm.: Photonenzähler
foton sayısı
ing.: number of photons; photon number
fra.: nombre de photons
alm.: Photonenanzahl
fotonlanma
ing.: photon exposure
fra.: exposition photonique
alm.: Photonenbestrahlung
fotonsal aydınlık
ing.: photon irradiance
fra.: éclairement photonique
alm.: Photonenbestrahlungsstärke
fotonsal ışıklılık
ing.: photon radiance
fra.: luminance photonique
alm.: Photonenstrahldichte
fotonsal uyarıcılık
ing.: photon exitance
fra.: exitance photonique
alm.: spezifische Photonenausstrahlung
fotonsal yeğinlik
ing.: photon intensity
fra.: intensité photonique
alm.: Photonenstrahlstärke
fotosel
ing.: photoemissive cell; phototube
fra.: cellule photoémissive
alm.: Photozelle
fototransistör
ing.: phototransistor
fra.: phototransistor
alm.: Phototransistor
fotovoltaik gözcük
ing.: photoelement; photovoltaic cell
fra.: photopile; cellule photovoltaïque
alm.: Photoelement
fovea
ing.: fovea; fovea centralis
fra.: fovea; fovea centralis
alm.: Netzhautgrube; Fovea centralis
foveola
ing.: foveola
fra.: foveola
alm.: Foveola
Fresnel mercekli projektör
ing.: Fresnel spotlight
fra.: projecteur à lentille de Fresnel
alm.: Stufenlinsen-Scheinwerfer; Fresnellinsen-Scheinwerfer
- G
galeri ışıklığı
ing.: haulageway luminaire
fra.: luminaire de galerie
alm.: Streckenleuchte
gaz dolu lamba
ing.: gas-filled lamp
fra.: lampe à atmosphère gazeuse
alm.: gasgefüllte Lampe
gece görmesi
ing.: scotopic vision
fra.: vision scotopique
alm.: Nachtsehen; skotopisches Sehen
gece körlüğü
ing.: hemeralopia; night-blindness
fra.: héméralopie; cécité scotopique
alm.: Nachtblindheit; Hemeralopie
geç ışılışıma
ing.: afterglow
fra.: postluminescence
alm.: Nachleuchten
geçirimsiz ortam
ing.: opaque medium
fra.: milieu opaque
alm.: lichtundurchlässiges Medium
geçirme çarpanı
ing.: transmittance
fra.: facteur de transmission
alm.: Transmissionsgrad
geçme
ing.: transmission
fra.: transmission
alm.: Transmission
geçme ile tam yayındırıcı
ing.: perfect transmitting diffuser
fra.: diffuseur parfait par transmission
alm.: vollkommen mattweisses Medium bei Transmission
gelişme süresi
ing.: rise time
fra.: temps de montée; temps de croissance
alm.: Anstiegszeit
genel aydınlatma
ing.: general lighting
fra.: éclairage général
alm.: Allgemeinbeleuchtung
geniş açılı ışıklık
ing.: wide angle luminaire
fra.: luminaire extensif; luminaire à répartition extensive
alm.: Weitwinkel-Leuchte; Breitstrahler
geometrik yaygınlık
ing.: geometric extent
fra.: étendue géométrique
alm.: geometrischer Leitwert; geometrischer Fluss
geri yansıma
ing.: retroreflection
fra.: rétroréflexion
alm.: Retroreflexion; Rückstrahlung
geri yansıma katsayısı
ing.: coefficient of retroreflection
fra.: coefficient de rétroréflexion
alm.: spezifischer Rückstrahlwert
geri yansımış ışıklılık katsayısı
ing.: coefficient of retroreflected luminance
fra.: coefficient de luminance rétroréfléchie
alm.: Leuchtdichtekoeffizient bei Retroreflexion
geri yansıtıcı
ing.: retroreflector
fra.: rétroréflecteur; catadioptre
alm.: Retroreflektor; Rückstrahler
giriş büyüklüğü
ing.: input
fra.: excitation, grandeur d'entrée
alm.: Eingangsgrösse
girişim
ing.: interference
fra.: interférence
alm.: Interferenz
glob
ing.: globe
fra.: globe
alm.: Leuchtenglocke
gök ışığı
ing.: skylight
fra.: lumière du ciel
alm.: Himmelslicht
gömülü ışıklık
ing.: recessed luminaire
fra.: luminaire encastré
alm.: Einbauleuchte
gömülü tavan ışıklığı
ing.: coffer
fra.: plafonnier encastré
alm.: Deckeneinbauleuchte
gömülü uzun ışıklık
ing.: troffer
fra.: chemin lunineux encastré
alm.: Muldenleuchte
görme
ing.: vision
fra.: vision
alm.: Sehen
görme keskinliği
ing.: visual acuity; visual resolution
fra.: acuité visuelle
alm.: Sehschärfe
görsel ışıkölçme
ing.: visual photometry
fra.: photométrie visuelle
alm.: visuelle Photometrie
görsel performans
ing.: visual performance
fra.: performance visuelle
alm.: Sehleistung
görsel renkölçme
ing.: visual colorimetry
fra.: colorimétrie visuelle
alm.: visuelle Farbmessung
görüntü geçiren ortam
ing.: transparent medium
fra.: milieu transparent
alm.: durchsichtiges Medium
görünür büyüklük
ing.: apparent magnitude
fra.: magnitude apparente
alm.: scheinbare Grösse
görünür ışınım
ing.: visible radiation
fra.: rayonnement visible
alm.: sichtbare Strahlung
gözlem açısı
ing.: observation angle
fra.: angle de divergence
alm.: Beobachtungswinkel
Grassmann yasaları
ing.: Grassmann's laws
fra.: lois de Grassmann
alm.: Grassmannsche Gesetze
gri cisim
ing.: grey body; gray body
fra.: corps gris
alm.: grauer Strahler; grauer Körper
gri kama
ing.: neutral wedge
fra.: coin photométrique
alm.: Graukeil
grizu güvenli ışıklık
ing.: permissible luminaire
fra.: luminaire antigrisouteux
alm.: schlagwettergeschützte Grubenleuchte
güçlendirme çarpanı
ing.: magnification ratio
fra.: facteur de multiplication
alm.: Verstärkungszahl; Verstärkungsfaktor
gündüz görmesi
ing.: photopic vision
fra.: vision photopique
alm.: Tagessehen; photopisches Sehen
güneş çarpanı
ing.: solar factor
fra.: facteur solaire
alm.: Sonnenfaktor
güneş değişmezi
ing.: solar constant
fra.: constante solaire
alm.: Solarkonstante
güneş ışığı
ing.: sunlight
fra.: lumière solaire
alm.: Sonnenlicht
güneş ışığı tedavisi; heliootama
ing.: heliotherapy
fra.: héliothérapie
alm.: Heliotherapie
güneş ışınımı
ing.: solar radiation
fra.: rayonnement solaire
alm.: Sonnenstrahlung
güneş kıran
ing.: shading
fra.: brise-soleil; écran solaire
alm.: Sonnenschutzeinrichtung
güneş yanığı
ing.: sunburn
fra.: coup de soleil
alm.: Sonnenbrand
güneşlenme süresi
ing.: sunshine duration
fra.: durée d'ensoleillement
alm.: Sonnenscheindauer
günışığı
ing.: daylight
fra.: lumière du jour
alm.: Tageslicht
günışığı açıklığı
ing.: daylight opening
fra.: prise de jour
alm.: Tageslichtöffnung
günışığı çarpanı
ing.: daylight factor
fra.: facteur de lumière du jour
alm.: Tageslichtquotient
günışığı ışıklayıcısı
ing.: daylight illuminant
fra.: illuminant lumière du jour
alm.: Tageslichtart
günışığı lambası
ing.: daylight lamp
fra.: lampe à lumière du jour
alm.: Tageslichtlampe
günışıkları geometrik yeri
ing.: daylight locus
fra.: lieu des lumière du jour
alm.: Tageslichtkurvenzug
gürültü eşdeğer erke akısı
ing.: noise equivalent power; NEP
fra.: flux équivalent au bruit
alm.: rauschäquivalente Leistung
gürültü eşdeğer erkesel aydınlık
ing.: noise equivalent irradiance
fra.: éclairement équivalent au bruit
alm.: rauschäquivalente Bestrahlungsstärke
gürültü eşdeğer uyartısı
ing.: noise equivalent input
fra.: excitation équivalente au bruit
alm.: rauschäquivalente Eingangsgrösse
güvenlik aydınlatması
ing.: safety lighting
fra.: éclairage de sécurité
alm.: Sicherheitsbeleuchtung für Arbeitsplätze ; Notbeleuchtung für Räume
- H
halojen akkor lamba
ing.: tungsten halogen lamp
fra.: lampe à halogènes
alm.: Halogen-Glühlampe
hava basıncı jeneratörlü lamba
ing.: air-turbo lamp; compressed air luminaire
fra.: lampe électropneumatique
alm.: Druckluftleuchte
heliootama; güneş ışığı tedavisi
ing.: heliotherapy
fra.: héliothérapie
alm.: Heliotherapie
Helmholtz-Kohlrausch olayı
ing.: Helmholtz-Kohlrausch phenomenon
fra.: phénomène d'Helmholtz-Kohlrausch
alm.: Helmholtz-Kohlrausch-Phänomen
- I
ısı çifti
ing.: thermocouple
fra.: couple thermoélectrique; thermocouple
alm.: Strahlungsthermoelement
ısıelektrik çift
ing.: thermocouple
fra.: couple thermoélectrique; thermocouple
alm.: Strahlungsthermoelement
ısıelektrik pil
ing.: thermopile
fra.: thermopile; pile thermoélectrique
alm.: Strahlungsthermosäule
ısıpil
ing.: thermopile
fra.: thermopile; pile thermoélectrique
alm.: Strahlungsthermosäule
ısısal ışılışıma
ing.: thermally activated luminescence; thermoluminescence
fra.: luminescence thermiquement activée; thermoluminescence
alm.: thermisch stimulierte Lumineszenz; Thermolumineszenz
ısısal ışınım
ing.: thermal radiation
fra.: rayonnement thermique
alm.: Temperaturstrahlung
ısısal ışınım alıcısı
ing.: thermal detector of radiation; thermal detector
fra.: récepteur thermique
alm.: thermischer Strahlungsempfänger
ısısal ışıyıcı
ing.: thermal radiator
fra.: radiateur thermique
alm.: Temperaturstrahler
ışı çarpımcı
ing.: photomultiplier
fra.: photomultiplicateur
alm.: Photovervielfacher
ışıbiyoloji
ing.: photobiology
fra.: photobiologie
alm.: Photobiologie
ışıdiod
ing.: photodiode
fra.: photodiode
alm.: Photodiode
ışıdirenç
ing.: photoresistor; photoconductive cell
fra.: photorésistance; cellule photoconductrice
alm.: Photowiderstand; Photoleiter
ışıdönüm
ing.: photoperiod
fra.: photopériode
alm.: Photoperiode
ışıduyarlılaştırma
ing.: photosensitization
fra.: photosensibilisation
alm.: Photosensibilisierung
ışıduyarsızlaştırma
ing.: photodesensitization
fra.: photodésensibilisation
alm.: Photodesensibilisierung
ışıelektrik akım
ing.: photocurrent
fra.: courant photoélectrique
alm.: Photostrom
ışıelektrik alıcı
ing.: photoelectric detector
fra.: récepteur photoélectrique
alm.: photoelektrischer Empfänger
ışıetki
ing.: photoeffect
fra.: photoeffet
alm.: Photoeffekt
ışıiletken gözcük
ing.: photoresistor; photoconductive cell
fra.: photorésistance; cellule photoconductrice
alm.: Photowiderstand; Photoleiter
ışık
ing.: light
fra.: lumière
alm.: Licht
ışık akısı
ing.: luminous flux
fra.: flux lumineux
alm.: Lichtstrom
ışık akısı kalıcılık çarpanı
ing.: luminous flux maintenance factor; lumen maintenance
fra.: facteur de conservation du flux lumineux
alm.: Lichtstromverhältnis; Lichtstromfaktor
ışık akısı ölçer
ing.: integrating photometer
fra.: lumenmètre
alm.: Lichtstrommessgerät
ışık geçiren ortam
ing.: translucent medium
fra.: milieu translucide
alm.: durchscheinendes Medium
ışık kırıcı
ing.: refractor
fra.: réfracteur
alm.: Refraktor
ışık niceliği
ing.: quantity of light
fra.: qiantité de lumière
alm.: Lichtmenge
ışık rengi
ing.: luminous colour
fra.: couleur-lumière
alm.: Lichtfarbe
ışık titremesi
ing.: flicker
fra.: papillotement
alm.: Flimmern
ışık uyartısı
ing.: light stimulus
fra.: stimulus lumineux; stimulus de lumière
alm.: Lichtreiz
ışık yeğinliği bakışımlı dağılımı
ing.: symmetrical luminous intensity distribution
fra.: répartition symétrique de l'intensité lumineuse
alm.: symmetrische Lichtstärkeverteilung
ışık yeğinliği dönel dağılımı
ing.: rotationally symmetrical luminous intensity distribution
fra.: répartition de révolution de l'intensité lumineuse
alm.: rotationssymmetrische Lichtstärkeverteilung
ışık yeğinliği katsayısı
ing.: coefficient of luminous intensity
fra.: coefficient d'intensité lumineuse
alm.: Rückstrahlwert
ışık yeğinliği uzaysal dağılımı
ing.: distribution of luminous intensity
fra.: répartition de l'intensité lumineuse
alm.: Verteilung der Lichtstärke
ışık zinciri
ing.: lighting chain; lighting string
fra.: guirlande
alm.: Leuchtkette
ışıkatot
ing.: photocathode
fra.: photocathode
alm.: Photokathode
ışıklandırma
ing.: floodlighting
fra.: illumination
alm.: Flutlicht-Beleuchtung
ışıklandırma projektörü
ing.: floodlight
fra.: projecteur d'illumination
alm.: Flutlicht-Strahler; Flutlichtscheinwerfer
ışıklanma
ing.: luminous exposure; light exposure
fra.: exposition lumineuse; lumination
alm.: Belichtung
ışıklayıcı
ing.: illuminant
fra.: illuminant
alm.: Lichtart
ışıklayıcı renk çarpıklaşması
ing.: illuminant colour shift
fra.: distorsion de couleur pour l'illuminant
alm.: Farbverzerrung
ışıklayıcı için renkölçümsel çarpıklaşma
ing.: illuminant colorimetric shift
fra.: distorsion colorimétrique pour l'illuminant
alm.: farbmetrische Verzerrung
ışıklı çevre
ing.: luminous environment
fra.: ambiance lumineuse
alm.: ...
ışıklı element
ing.: luminous element
fra.: corps lumineux
alm.: Leuchtkörper
ışıklı korniş
ing.: cornice lighting
fra.: bandeau lumineux
alm.: Wandbeleuchtung
ışıklı parçacık
ing.: luminous element
fra.: corps lumineux
alm.: Leuchtkörper
ışıklı perdelik
ing.: valance lighting; pelmet lighting
fra.: boîte à rideau lumineuse
alm.: Vorhangbeleuchtung
ışıklık; aydınlatma aygıtı
ing.: luminaire; lighting fitting
fra.: luminaire
alm.: Leuchte
ışıklılık
ing.: luminance
fra.: luminance
alm.: Leuchtdichte
ışıklılık ayrımsal eşiği
ing.: luminance difference threshold
fra.: seuil différentiel de luminance
alm.: Unterschiedsschwelle für Leuchtdichten
ışıklılık eşiği
ing.: luminance threshold
fra.: seuil de luminance
alm.: Wahrnehmungsschwelle
ışıklılıkölçer
ing.: luminance meter
fra.: luminance mètre
alm.: Leuchtdichtemesser
ışıkölçer
ing.: photometer
fra.: photomètre
alm.: Photometer
ışıkölçme
ing.: photometry
fra.: photométrie
alm.: Photometrie
ışıkölçümsel birincil ölçün
ing.: primary photometric standard
fra.: étalon photométrique primaire
alm.: photometrisches Primärnormal
ışıkölçümsel çalışma ölçünü
ing.: working photometric standard
fra.: étalon photométrique de travail
alm.: photometrisches Arbeitsnormal
ışıkölçümsel ikincil ölçün
ing.: secondary photometric standard
fra.: étalon photométrique secondaire
alm.: photometrisches Sekundärnormal
ışıksal akı
ing.: luminous flux
fra.: flux lumineux
alm.: Lichtstrom
ışıksal aydınlık
ing.: illuminance
fra.: éclairement
alm.: Beleuchtungsstärke
ışıksal ışıklılık
ing.: luminance
fra.: luminance ; luminance visuelle
alm.: Leuchtdichte
ışıksal ışıklılık çarpanı
ing.: luminance factor
fra.: facteur de luminance
alm.: Leuchtdichtefaktor
ışıksal ışıklılık katsayısı
ing.: luminance coefficient
fra.: coefficient de luminance
alm.: Leuchtdichtekoeffizient
ışıksal ışılışıma
ing.: photoluminescence
fra.: photoluminescence
alm.: Photolumineszenz
ışıksal ışılışıma erkesel verimi
ing.: photoluminescence radiant yield
fra.: rendement énergétique de photoluminescence
alm.: Photolumineszenz-Strahlungsausbeute
ışıksal ışılışıma kuantasal verimi
ing.: photoluminescence quantum yield
fra.: rendement quantique de photoluminescence
alm.: Photolumineszenz-Quantenausbeute
ışıksal merkez
ing.: light centre
fra.: centre lumineux
alm.: Lichtschwerpunkt
ışıksal uyarıcılık
ing.: luminous exitance
fra.: exitance lumineuse
alm.: spezifische Lichtausstrahlung
ışıksal uyartı
ing.: light stimulus
fra.: stimulus lumineux; stimulus de lumière
alm.: Lichtreiz
ışıksal verim
ing.: luminous efficacy of radiation
fra.: efficacité lumineuse d'un rayonnement
alm.: photometrisches Strahlungsäquivalent
ışıksal verim
ing.: luminous efficacy of a source
fra.: efficacité lumineuse d'une source
alm.: Lichtausbeute einer Strahlungsquelle
ışıksal yeğinlik
ing.: luminous intensity
fra.: intensité lumineuse
alm.: Lichtstärke
ışıldak
ing.: searchlihgt
fra.: ...
alm.: Suchscheinwerfer
ışılışıma
ing.: luminescence
fra.: luminescence
alm.: Lumineszenz
ışılışır
ing.: luminophor; phosphor; fluorophor
fra.: luminophore
alm.: Luminophor
ışılışır boşalma
ing.: glow discharge
fra.: décharge luminescente; décharge en lueur
alm.: Glimmentladung
ışıltı lambası
ing.: negative-glow lamp
fra.: lampe à lueur
alm.: Glimmlampe
ışıltılı boşalma
ing.: glow discharge
fra.: décharge luminescente; décharge en lueur
alm.: Glimmentladung
ışıma
ing.: radiation
fra.: rayonnement
alm.: Strahlung
ışımayan nesne rengi
ing.: non-luminous colour
fra.: couleur d'un objet non lumineux
alm.: Körperfarbe; Farbe eines Nichtselbstleuchters
ışınım
ing.: radiation
fra.: radiation
alm.: Strahlung
ışınımlanma
ing.: radiant exposure
fra.: exposition énergétique
alm.: Bestrahlung
ışınımlanmaölçer
ing.: radiant exposure meter
fra.: ...
alm.: Bestrahlungsmesser
ışınımlılık
ing.: radiant intensitiy per unit area
fra.: luminance énergétique
alm.: Strahldichte
ışınımölçer
ing.: radiometer
fra.: radiomètre
alm.: Radiometer
ışınımölçme
ing.: radiometry
fra.: radiométrie
alm.: Radiometrie
ışıotama
ing.: phototherapy
fra.: photothérapie
alm.: Phototherapie
ışıpatoloji
ing.: photopathology
fra.: photopathologie
alm.: Photopathologie
ışıpil
ing.: photoelement; photovoltaic cell
fra.: photopile; cellule photovoltaïque
alm.: Photoelement
ışıtransistör
ing.: phototransistor
fra.: phototransistor
alm.: Phototransistor
ışıyan erke
ing.: radiant energy
fra.: énergie rayonnante
alm.: Strahlungsenergie
ışıyan güç
ing.: radiant power
fra.: puissance rayonnante
alm.: Strahlungsleistung
ışıyıcı gözcük
ing.: photoemissive cell; phototube
fra.: cellule photoémissive
alm.: Photozelle
- İ
iç yansışma
ing.: interreflection; interflection
fra.: réflexions mutuelles; interréflexions
alm.: Mehrfachreflexion; Interflexion
iç yansışma çarpanı
ing.: interreflection ratio
fra.: fateur de réflexions mutuelles; facteur d'interréflexions
alm.: Interflexionswirkungsgrad
iğne
ing.: pin; post
fra.: broche
alm.: Stift
iğneli dip
ing.: pin cap; pin base
fra.: culot à broches
alm.: Stiftsockel
ikili renk türü
ing.: binary hue
fra.: teinte binaire
alm.: Zwischenton
ikinci görmezlik
ing.: deuteranopia
fra.: deutéranopie
alm.: Deuteranopie
ikinci sapaklık
ing.: deuteranomalous vision
fra.: deutéranomalie
alm.: Deuteranomalie
ikincil ışık kaynağı
ing.: secondary light source
fra.: source secondaire de lumière
alm.: Fremdleuchter; Sekundärlichtquelle
ikincil ölçün lamba
ing.: secondary standard lamp
fra.: lampe étalon secondaire
alm.: Sekundärnormallampe
iniş süresi
ing.: fall time
fra.: temps de descente; temp de décroissance
alm.: Abfallzeit
izotrop yayınık geçme
ing.: isotropic diffuse transmission
fra.: transmission diffuse isotrope; transmission diffuse uniforme
alm.: vollkommen gestreute Transmission; isotrope diffuse Transmission
izotrop yayınık yansıma
ing.: isotropic diffuse reflection
fra.: réflexion diffuse isotrope; réflexion diffuse uniforme
alm.: vollkommen gestreute Reflexion; isotrope diffuse Reflexion
- K
kademeli geçirici gri süzgeç
ing.: neutral step wedge
fra.: filtre neutre à transmission échelonnée
alm.: Graustufenfilter
kamaşma
ing.: glare
fra.: éblouissement
alm.: Blendung
kandela
ing.: candela
fra.: candela
alm.: Candela
kandela bölü metrekare
ing.: candela per square metre
fra.: candela par mètre carré
alm.: Candela pro Quadratmeter
kara cisim
ing.: Planckian radiator, blackbody
fra.: radiateur de Planck; corps noir
alm.: Planckscher Strahler; schwarzer Körper
kara cisimler yeri
ing.: Planckian locus
fra.: lieu des corps noirs
alm.: Planckscher Kurvenzug
kara ışık lambası
ing.: black light lamp; Wood's glass lamp
fra.: lampe à lumière noire; lampe de Wood
alm.: Schwarzglaslampe
karanlık
ing.: dim
fra.: obscur
alm.: dunkel
karanlık akımı
ing.: dark current
fra.: courant d'obscurité
alm.: Dunkelstrom
karartıcı
ing.: dimmer
fra.: gradateur ; variateur
alm.: Lichtsteuergerät
karbon telli lamba
ing.: carbon filament lamp
fra.: lampe à filament de carbone
alm.: Kohlefadenlampe
karışık geçme
ing.: mixed transmission
fra.: transmission mixte; transmission semi-diffuse
alm.: gemischte Transmission
karışık ışıklı lamba
ing.: blended lamp; self-ballasted mercury lamp
fra.: lampe à lumière mixte
alm.: Verbund-Lampe; Mischlichtlampe
karışık yansıma
ing.: mixed reflection
fra.: réflexion mixte; réflexion semi-diffuse; réflexion semi-régulière
alm.: gemischte Reflexion
karmaşık kırılma indisi
ing.: complex refractive index
fra.: indice de réfraction complexe
alm.: komplexe Brechzahl
karpuz
ing.: globe
fra.: globe
alm.: Leuchtenglocke
karşılıklı değişim katsayısı
ing.: exchange coefficient
fra.: coefficient d'échange
alm.: Austauschkoeffizient
karşıtlık
ing.: contrast
fra.: contraste
alm.: Kontrast
karşıtlık duyarlılığı
ing.: contrast sensitivity
fra.: sensibilité au contraste; sensibilité différentielle
alm.: Unterschiedsempfindlichkeit; Kontrastempfindlichkeit
karşıtlık eşlemeli ışıkölçer
ing.: equality of contrast photometer
fra.: photomètre à égalisation de contraste
alm.: Kontrastphotometer
karşıtlık geriverim çarpanı
ing.: contrast rendering factor
fra.: facteur de rendu du contraste
alm.: Kontrastwiedergabefaktor
katar ardı ışıklık
ing.: paddy lamp; trip lamp
fra.: feu arrière d'une rame
alm.: Zugschlussleuchte
katotsal düşüş
ing.: cathode fall; cathode drop
fra.: chute cathodique
alm.: Kathodenfal
katotsal ışılışıma
ing.: cathodoluminescence
fra.: cathodoluminescence
alm.: Kathodolumineszenz
kırılma
ing.: refraction
fra.: réfraction
alm.: Brechung
kırılma indisi
ing.: refractive index
fra.: indice de réfraction
alm.: Brechzahl; Brechungszahl
kırınma
ing.: diffraction
fra.: diffraction
alm.: Beugung
kısa yay lambası
ing.: short-arc lamp; compact-source arc discharge lamp
fra.: lampe à arc court
alm.: Kurzbogenlampe
kısıtlı kullanma çarpanı
ing.: reduced utilization factor
fra.: facteur d'utilisation réduit
alm.: spezifischer Beleuchtungswirkungsgrad
kısıtlı yararlılık
ing.: reduced utilance
fra.: utilance réduite
alm.: spezifischer Raumwirkungsgrad
kızartıcı en az doz
ing.: minimum erythema dose; MED
fra.: dose érythémale minimale; DEM
alm.: minimale Erythem-Dosis; MED
kızartıcı ışınım
ing.: erythemal radiation
fra.: rayonnement érythémal
alm.: erythemwirksame Bestrahlung
kızılaltı ışınım
ing.: infrared radiation
fra.: rayonnement infrarouge
alm.: infrarote Strahlung
kızılaltı lambası
ing.: infrared lamp
fra.: émetteur infrarouge; lampe à infrarouge
alm.: Infrarot-Strahler; Infrarot-Lampe
kimyasal ışılışıma
ing.: chemiluminescence
fra.: chimiluminescence
alm.: Chemilumineszenz
koheran ışınım
ing.: coherent radiation
fra.: rayonnement cohérent
alm.: kohärente Strahlung
konforsuz kamaşma
ing.: discomfort glare
fra.: éblouissement inconfortable
alm.: psychologische Blendung
koniler
ing.: cones
fra.: cônes
alm.: Zapfen
korniş aydınlatması
ing.: cove lighting
fra.: éclairage en corniche
alm.: Deckenbeleuchtung; Voutenbeleuchtung
koruma camı
ing.: protective glass
fra.: verrine; verre de protection
alm.: Schutzglas
koruma ızgarası
ing.: luminaire guard
fra.: grille de protection
alm.: Leuchtenschutzgitter
korunmuş ışıklık
ing.: protected luminaire
fra.: luminaire protégé
alm.: geschützte Leuchte
kosinüs yasası
ing.: Lambert's law
fra.: loi de Lambert
alm.: Lambertsches Gesetz
koyu
ing.: dark
fra.: sombre
alm.: dunkel
kuantasal alıcı
ing.: quantum detector
fra.: récepteur quantique
alm.: Quantenempfänger
kuantasal verim
ing.: quantum efficiency
fra.: rendement quantique
alm.: Quantenausbeute
kullanma aydınlığı
ing.: service illuminance
fra.: éclairement en service
alm.: Betriebswert der Beleuchtungssträrke; Betriebsbeleuchtungsstärke
kullanma çarpanı
ing.: uzilization factor; coefficient of utilization
fra.: facteur d'utilisation
alm.: Beleuchtungswirkungsgrad
kurtarıcı lambası
ing.: mine rescue luminaire
fra.: lampe de sauveteur
alm.: Rettungsleuchte für Grubenwehrmannschaften
kuşaksal akı
ing.: zonal flux
fra.: flux zonal
alm.: Zonenlichtstrom
kutuplanmış ışınım
ing.: polarized radiation
fra.: rayonnement polarisé
alm.: polarisierte Strahlung
küresel ışınımlanma
ing.: radiant spherical exposure; radiant fluence
fra.: exposition sphérique énergétique; fluence énergétique
alm.: Raumbestrahlung; Energiefluenz
- L
lamba
ing.: lamp
fra.: lampe
alm.: Lampe
lamba bağlayıcı
ing.: connector
fra.: connecteur
alm.: Anschlusselement
lamba gerilimi
ing.: lamp voltage
fra.: tension fonctionnement
alm.: Brennspannung
Lambert yasası
ing.: Lambert's law
fra.: loi de Lambert
alm.: Lambertsches Gesetz
Lambert yüzeyi
ing.: lambertian surface
fra.: surface lambertienne
alm.: Lambertfläche; vollkommen matte Fläche
lazer
ing.: laser
fra.: laser
alm.: Laser
LCD; sıvı kristal displey
ing.: liquid crystal display; LCD
fra.: affichage à cristaux liquides
alm.: Flüssigkristallanzeige
LED; ışık yayımlayıcı diod
ing.: light emitting diod; LED
fra.: diode électroluminescente; DEL ; diode photoémettrice
alm.: lumineszenzemittierende Diode; LED
lüks
ing.: lux
fra.: lux
alm.: Lux
lüksmetre
ing.: illuminance meter
fra.: luxmètre
alm.: Beleuchtungsstärkemesser; Beleuchtungsmesser ; Luxmeter
lümen
ing.: lumen
fra.: lumen
alm.: Lumen
lümen bölü metrekare
ing.: lux
fra.: lux
alm.: Lux
- M
maden ocağı ışıklığı
ing.: mine luminaire
fra.: luminaire de mine
alm.: Grubenleuchte
madenci lambası
ing.: miner's lamp
fra.: lampe de mineur
alm.: Bergmannsleuchte
masa ışıklığı; masa lambası
ing.: table lamp
fra.: luminaire de table; lampe de table; lampe portative
alm.: Tischleuchte
mekaniksel ışılışıma
ing.: triboluminescence
fra.: triboluminescence
alm.: Tribolumineszenz
mercekli projektör
ing.: lens spotlight
fra.: projeteur à lentille
alm.: Linsen-Scheinwerfer
merkez telli lamba
ing.: prefocus lamp
fra.: lampe préfocus; lampe à filament centré
alm.: Prefocus-Lampe; Einstellampe
merkezsel fovea
ing.: fovea; fovea centralis
fra.: fovea; fovea centralis
alm.: Netzhautgrube; Fovea centralis
metal halide lamba
ing.: metal halide lamp
fra.: lampe aux halogénures métalliques
alm.: Metall-Halogenid-Lampe
metal halojenürlü lamba
ing.: metal halide lamp
fra.: lampe aux halogénures métalliques
alm.: Metall-Halogenid-Lampe
metal telli lamba
ing.: metal filament lamp
fra.: lampe à filament métallique
alm.: Metalldrahtlampe
metamer renk uyartıları
ing.: metameric colour stimuli; metamers
fra.: stimulus de couleur métamères; métamères
alm.: bedingt-gleiche Farbreize; metamere Farbreize
mikrop kırıcı ışınım
ing.: germicidal radiation
fra.: rayonnement germicide
alm.: keimtötende Strahlung
mikrop kırıcı lamba
ing.: bactericidal lamp; germicidal lamp
fra.: lampe germicide
alm.: Entkeimungslampe
morötesi ışınım
ing.: ultraviolet radiation
fra.: rayonnement ultraviolet
alm.: ultraviolette Strahlung
morötesi lambası
ing.: ultraviolet lamp
fra.: émetteur ultraviolet; lampe à ultraviolet
alm.: Ultraviolett-Strahler; Ultraviolet-Lampe
- N
neperien tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
ing.: Nepierian spectral internal transmittance density; Nepierian spectral absorbance
fra.: densité optique interne népérienne par transmission; absorbance spectrale népérienne
alm.: spektrales natürliches Absorptionsmass
neperien tayfsal soğurma katsayısı
ing.: Nepierian spectral absorption coefficient
fra.: coefficient d'absorbtion spectral népérien
alm.: spektraler natürlicher Absorptionskoeffizient
nesne-renk
ing.: object-colour
fra.: couleur-objet
alm.: gebundene Farbe
nokta ışıklığı
ing.: spotlight
fra.: spot
alm.: Punktstrahler
noktasal aydınlatma
ing.: spotlighting
fra.: éclairage ponctuel
alm.: Anstrahlung
noktasal kaynak
ing.: point source
fra.: source ponctuelle
alm.: punktartige Strahlungsquelle
noktasal parıltı
ing.: point brilliance
fra.: éclat apparent
alm.: Punkthelle
normal katotsal düşüş
ing.: normal cathode fall
fra.: chute cathodique normale
alm.: normaler Kathodenfall
- O
olanaklı güneşlenme süresi
ing.: possible sunshine duration
fra.: durée possible d'ensoleillement
alm.: mögliche Sonnenscheindauer
opal ampul
ing.: opal bulb
fra.: ampoule opale
alm.: Trübglaskolben; Opalglaskolben
opalleştirilmiş ampul
ing.: coated bulb
fra.: ampoule opalisée
alm.: beschichteter Kolben
optik düzenli lamba
ing.: pressed glass lamp
fra.: lampe à optique incorporée; lampe en verre pressé
alm.: Pressglaslampe
optik geçiricilik yoğunluğu
ing.: transmittance density
fra.: densité optique par transmission
alm.: optische Dichte bei Transmission
optik geriverim
ing.: optical light output ratio
fra.: rendement optique
alm.: Leuchtenwirkungsgrad; optischer Wirkungsgrad
optik ışınım
ing.: optical radiation
fra.: rayonnement optique
alm.: optische Strahlung
optik süzgeç
ing.: filter
fra.: filtre
alm.: Filter
optik yansıtıcılık yoğunluğu
ing.: reflectance density
fra.: densité optique par réflexion
alm.: optische Dichte bei Reflexion
optik yansıtıcılık yoğunluk çarpanı
ing.: reflectance factor density
fra.: ...
alm.: optische Dichte für den Reflexionsfaktor
optimal renk uyartıları
ing.: optimal colour stimuli
fra.: stimulus de couleur optimaux
alm.: Optimalfarben
ortalama küresel ışık yeğinliği
ing.: mean spherical luminous intensity
fra.: intensité lumineuse sphérique moyenne
alm.: mittlere räumliche Lichtstärke
ortalama ömür
ing.: average life
fra.: durée de vie moyenne
alm.: mittlere Lebensdauer
- Ö
ölçün çalışma lambası
ing.: working standart lamp
fra.: lampe étalon de travail
alm.: Arbeitsnormallampe
ömür
ing.: life
fra.: durée de vie
alm.: Lebensdauer
ön ısıtmalı lamba
ing.: preheat lamp; hot-stant lamp
fra.: lampe à amorçage à chaud; lampe à préchauffage
alm.: Glühstartlampe; Warmstartlampe
ön ısıtmasız lamba
ing.: cold-start lamp; instant-start lamp
fra.: lampe à amorçage à froid; lamp sans préchauffage
alm.: Kaltstartlampe
ön odaklamalı lamba
ing.: prefocus lamp
fra.: lampe préfocus; lampe à filament centré
alm.: Prefocus-Lampe; Einstellampe
önodaklamalı dip
ing.: prefocus cap; prefocus base
fra.: culot préfocus; culot à précentrage
alm.: Prefocus-Sockel; Einstellsockel
örtücü
ing.: louvre; spill shield; louver
fra.: paralume; écran-paralume
alm.: Abdeckung; Raster
özdeğişim katsayısı
ing.: self-exchange coefficient
fra.: coefficient d'auto-échange
alm.: Eigenaustauschkoeffizient
özel stüdyo projektörü
ing.: special studio floodlight
fra.: réflecteur diffusant spécial
alm.: spezieller Studio-Scheinwerfer
özgüvenli ışıklık
ing.: instrinsically safe luminaire
fra.: luminaire de sécurité intrinsèque
alm.: eigensichere Leuchte
- P
paralel elektrot ısınması
ing.: parallel cathode heating
fra.: chauffage en parallèle des électrodes
alm.: Parallelheizung einer Kathode
paralel elektrot ön ısınması
ing.: parallel cathode preheating
fra.: préchauffage en parallèle des électrodes
alm.: Parallelvorheizung einer Kathode
parıltı
ing.: brightness; luminosity
fra.: luminosité
alm.: Helligkeit
parıltı eşlemeli ışıkölçer
ing.: equality of brightness photometer
fra.: photomètre à égalisation de luminosité
alm.: Gleichheitsphotometer
parıltılı
ing.: bright
fra.: lumineux
alm.: hell
parlaklık
ing.: gloss
fra.: brillant; luisance
alm.: Glanz
parlaklıkölçer
ing.: glossmeter
fra.: luisancemètre
alm.: Glanzmeter
patlama korumalı ışıklık
ing.: flameproof luminaire; explosion-proof luminaire
fra.: luminaire antidéflagrant
alm.: explosiongeschützte Leuchte
pencere
ing.: window
fra.: fenêtre
alm.: Fenster
piroelektrik alıcı
ing.: pyroelectric detector
fra.: récepteur pyroélectrique
alm.: pyroelektrischer Emfänger
Planck ışıyıcısı
ing.: Planckian radiator, blackbody
fra.: radiateur de Planck; corps noir
alm.: Planckscher Strahler; schwarzer Körper
Planck yasası
ing.: Planck's law
fra.: loi de Planck
alm.: Plancksches Gesetz
pozölçer
ing.: exposure meter
fra.: posemètre
alm.: Belichtungsmesser
profil projektörü
ing.: profile spotlight
fra.: projecteur de silhouettes
alm.: Profil-Scheinwerfer
projeksiyon lambası
ing.: projection lamp
fra.: lampe de projection
alm.: Projektionslampe
projektör
ing.: projector
fra.: projecteur
alm.: Scheinwerfer; Strahler
projektör lambası
ing.: projector lamp
fra.: lampe pour projecteur
alm.: Lichtwurflampe
psikofizik renk
ing.: colour
fra.: couleur
alm.: Farbvalenz
Purkinje olayı
ing.: Purkinje phenomenon
fra.: phénomène de Purkinje
alm.: Purkinje-Phänomen
purpura uyartısı
ing.: purple stimulus
fra.: stimulus pourpre
alm.: Purpurfarben
purpuralar sınırı
ing.: purple boundary
fra.: limite des pourpres
alm.: Purpurlinie; Purpurgerade
puslu yansımalar
ing.: veiling reflections
fra.: réflexions-voile
alm.: Schleierreflexionen
- R
radyoışılışıma
ing.: radioluminescence
fra.: radioluminescence
alm.: Radiolumineszenz
Rayleigh yayınması
ing.: Rayleigh scatter
fra.: diffusion de Rayleigh
alm.: Rayleigh-Streuung
referans aydınlatması
ing.: reference lighting
fra.: éclairage de référence
alm.: Bezugsbeleuchtung
referans durultucusu
ing.: reference ballast
fra.: ballast de référence
alm.: Referenz-Vorschaltgerät
referans ışıklayıcısı
ing.: reference illuminant
fra.: illuminant de référence
alm.: Bezugslichtart
referans lambası
ing.: reference lamp
fra.: lamp de référence
alm.: Referenzlampe
referans renk uyartıları
ing.: reference colour stimuli
fra.: stimulus de couleur de référence
alm.: Primärvalenzen
referans yüzeyi
ing.: reference surface
fra.: surface de référence
alm.: Bezugsfläche; Messfläche
renk atlası
ing.: colour atlas
fra.: atlas des couleur
alm.: Farbatlas; Farbenkarte
renk denklemi
ing.: colour equation
fra.: équation chromatique
alm.: Farbabgleichung
renk eşleme
ing.: colour matching
fra.: égalisation de couleur
alm.: Farbabgleich
renk görme sapaklığı
ing.: defective colour vision
fra.: vision anormale des couleur; dyschromatopsie
alm.: Farbenfehlsichtigkeit
renk katısı
ing.: colour solid
fra.: solide des couleur
alm.: Farbkörper
renk körlüğü
ing.: monochromatism
fra.: achromatopsie
alm.: Achromatopsie
renk sıcaklığı
ing.: colour temperature
fra.: température de couleur
alm.: Farbtemperatur
renk türü
ing.: hue
fra.: teinte; tonalité
alm.: Buntton
renk uyartı fonksiyonu
ing.: colour stimulus function
fra.: courbe spectrale d'un stimulus de couleur
alm.: Farbreizfunktion
renk uyartıları toplamsal karışımı
ing.: additive mixture of colour stimuli
fra.: mélange additif de stimulus de couleur
alm.: additive Farbmischung
renk uyartısı
ing.: colour stimulus
fra.: stimulus de couleur
alm.: Farbreiz
renk uyartısı bağıl tayf eğrisi
ing.: relative colour stimulus function
fra.: courbe relative d'un stimulus de couleur
alm.: relative Farbreizfunktion
renkli ampul
ing.: coloured bulb
fra.: ampoule colorée
alm.: gefärbter Kolben
renkölçer
ing.: colorimeter
fra.: colorimètre
alm.: Farbmessgerät
renkölçme
ing.: colorimetry
fra.: colorimétrie
alm.: Farbmessung
renkölçümsel arılık
ing.: colorimetric purity
fra.: pureté colorimétrique
alm.: spektraler Leuchtdichteanteil
renkölçümsel fonksiyonlar
ing.: colour-matching functions
fra.: fonctions colorimétriques
alm.: Spektralwertfunktionen
renksel doymuşluk
ing.: saturation
fra.: saturation
alm.: Sättigung
renksel geriverim
ing.: colour rendering
fra.: rendu des couleurs
alm.: Farbwiedergabe
renksel geriverim indisi
ing.: colour rendering index
fra.: indice de rendu des couleurs
alm.: Farbwiedergabe-Index
renksel parlaklık
ing.: chroma
fra.:
alm.:
retina; ağtabaka; ağ katman
ing.: retina
fra.: rétine
alm.: Netzhaut; Retina
rezonans çizgisi
ing.: resonance line
fra.: raie de résonance
alm.: Resonanzlinie
- S
salt ışınsal ısıölçer
ing.: absolute thermal detector; self-calibrating thermal detector
fra.: radiomètre absolu
alm.: absoluter thermischer Empfänger; selbst-kaliebrierender thermischer Empfänger
sapak üçrenkçillik
ing.: anomalous trichromatism
fra.: trichromatisme anormal
alm.: anomale Trichromasie
sarı leke
ing.: yellow spot; macula lutea
fra.: tache jaune; macula lutea
alm.: gelber Fleck; Macula lutea
saydam ampul
ing.: clear bulb
fra.: ampoule claire
alm.: Klarglaskolben
saydam ortam
ing.: transparent medium
fra.: milieu transparent
alm.: durchsichtiges Medium
seçer alıcı
ing.: selective detector
fra.: récepteur sélectif
alm.: selektiver Empfänger
seçer ışıyıcı
ing.: selective radiator
fra.: radiateur sélectif
alm.: selektiver Strahler
seçmez alıcı
ing.: non-selective detector
fra.: récepteur non sélectif
alm.: aselektiver Empfänger
seçmez ışıyıcı
ing.: non-selective radiator
fra.: radiateur non sélectif
alm.: aselektiver Strahler
senkrotron ışınım
ing.: synchrotron radiation
fra.: rayonnement synchrotron
alm.: Synchrotron-Strahlung
sert camlı ampul
ing.: hard glass bulb
fra.: ampoule en verre dur
alm.: Hartglaskolben
sıcak katotlu lamba
ing.: hot cathode lamp
fra.: lampe à cathode chaude
alm.: Glühkathodenlampe
sıradan ışıklık
ing.: ordinary luminaire
fra.: luminaire ordinaire
alm.: gewöhnliche Leuchte
sıvı kristal displey; LCD
ing.: liquid crystal display; LCD
fra.: affichage à cristaux liquides
alm.: Flüssigkristallanzeige
silindirsel dip
ing.: shell cap; shell base
fra.: culot cylindrique
alm.: Hülsensockel
silindirsel fotonlanma
ing.: photon cylindrical exposure
fra.: exposition cylindrique photonique
alm.: zylindrische Photonenbestrahlung
silindirsel ışıklanma
ing.: luminous cylindrical exposure
fra.: exposition cylindrique lumineuse
alm.: zylindrische Belichtung
silindirsel ışınımlanma
ing.: radiant cylindrical exposure
fra.: exposition cylindrique énergétique
alm.: zylindrische Bestrahlung
siperlik
ing.: cut-off
fra.: défilement
alm.: Abschirmung
siperlik çıkış açısı
ing.: shielding angle
fra.: ...
alm.: Ausstrahlungswinkel
siperlik engel açısı
ing.: cut-off angle
fra.: angle de défilement
alm.: Abschirmwinkel
skentilatör
ing.: scintillator
fra.: scintillateur
alm.: Szintillator
soğuk katotlu lamba
ing.: cold cathode lamp
fra.: lampe à cathode froide
alm.: Kaltkathodenlampe
soğurma
ing.: absorption
fra.: absorption
alm.: Absorption
soğurma çarpanı
ing.: absorptance
fra.: facteur d'absorption
alm.: Absorptionsgrad
sopacıklar
ing.: rods
fra.: bâtonnets
alm.: Stäbchen
spektral
ing.: spectral
fra.: spectral
alm.: spektral
spektrum
ing.: spectrum
fra.: spectre
alm.: Spektrum
spot
ing.: spotlight
fra.: spot
alm.: Punktstrahler
standart açık CIE göğü
ing.: CIE standard clear sky
fra.: ciel serein normalisé CIE
alm.: klarer Himmel nach CIE
standart alıcılık
ing.: normalized detectivity
fra.: détectivité spécifique; détectivité normée
alm.: normierte Detektivität
standart alt geriverim
ing.: downward light output ratio
fra.: rendement normalisé inférieur
alm.: unterer Betriebswirkungsgrad
standart geriverim
ing.: light output ratio ; luminaire efficiency
fra.: rendement normalisé
alm.: Betriebswirkungsgrad
standart kapalı CIE göğü
ing.: CIE standard overcast sky
fra.: ciel couvert normalisé CIE
alm.: bedeckter Himmel nach CIE
starter
ing.: starter
fra.: starter
alm.: Starter
Stefan-Boltzmann yasası
ing.: Stefan-Boltzmann's law
fra.: loi de Stefan-Boltzmann
alm.: Stefan-Boltzmannsches Gesetz
steradyan
ing.: steradian
fra.: stéradian
alm.: Steradiant
stroboskopi etkisi
ing.: stroboscopic effect
fra.: effect stroboscopique
alm.: stroboskopischer Effekt
stüdyo yayıcı projektörü
ing.: studio floodlight
fra.: réflecteur diffusant de studio
alm.: Studio-Scheinwerfer
süngü dip
ing.: bayonet cap; bayonet base
fra.: culot à baïonnette
alm.: Bajonettsockel
süre değişmezi
ing.: time constant
fra.: constante de temps
alm.: Zeitkonstante
süre denemesi
ing.: life test
fra.: essai de durée
alm.: Lebensdauerprüfung
süre testi
ing.: life test
fra.: essai de durée
alm.: Lebensdauerprüfung
sürekli tümler yapay aydınlatma
ing.: permanent supplementary artificial lighting
fra.: éclairage artificiel complémentaire permanent
alm.: Tageslichtergänzungsbeleuchtung
süzgeç
ing.: filter
fra.: filtre
alm.: Filter
- Ş
şapka lambası
ing.: cap lamp
fra.: lampe au chapeau; lampe-casque
alm.: Kopfleuchte; persönliches Geleucht
şapka lambası projektörü
ing.: headpiece
fra.: projecteur de lampe au chapeau
alm.: Kopfstück
- T
taban ışıklığı
ing.: bulkhead luminaire
fra.: hublot
alm.: Bodenleuchte
Talbot yasası
ing.: Talbot's law
fra.: loi de Talbot
alm.: Talbotsches Gesetz
tam mat yüzey
ing.: lambertian surface
fra.: surface lambertienne
alm.: Lambertfläche; vollkommen matte Fläche
tanımlı ışık demeti lambası
ing.: sealed beam lamp
fra.: lampe monobloc
alm.: ...
taşınır ışıklık
ing.: portable luminaire
fra.: luminaire mobile; luminaire portatif
alm.: ortsveränderliche Leuchte
taşınır maden ocağı ışıklığı
ing.: portable mine luminaire
fra.: luminaire de mine portatif
alm.: tragbare Grubenleuchte
tavan uzaklığı
ing.: suspension length
fra.: distance au plafond; hauteur de suspension
alm.: Pendellänge
tavan uzaklığı oranı
ing.: suspension factor
fra.: rapport de suspension
alm.: Pendellängenverhältnis
tayf
ing.: spectrum
fra.: spectre
alm.: Spektrum
tayf çizgisi
ing.: spectral line
fra.: raie spectrale
alm.: Spektrallinie
tayf lambası
ing.: spectroscopic lamp
fra.: lampe spectrale
alm.: Spektrallampe
tayfsal
ing.: spectral
fra.: spectral
alm.: spektral
tayfsal bağıl ışık etkinliği
ing.: spectral luminous efficiency
fra.: efficacité lumineuse relative spectrale
alm.: spektraler Hellempfindlichkeitsgrad
tayfsal çizgil soğurma katsayısı
ing.: spectral linear absorption coefficient
fra.: coefficient d'absorption linéique spectral
alm.: spektraler Absorptionskoeffizient
tayfsal çizgil yayınma katsayısı
ing.: spectral linear scattering coefficient
fra.: coefficient de diffusion linéique spectral
alm.: spektraler Streukoeffizient
tayfsal çizgil zayıflama katsayısı
ing.: spectral linear attenuation coefficient
fra.: coefficient d'atténuation linéique spectral
alm.: spektraler Schwächungskoeffizient
tayfsal dağılım
ing.: spectral concentration; spectral distribution
fra.: densité spectrale; répartition spectrale
alm.: spektrale Dichte; spektrale Verteilung
tayfsal duyarlılık
ing.: spectral responsivity; spectral sensivity
fra.: sensibilité spectrale
alm.: spektrale Empfindlichkeit
tayfsal geçiricilik
ing.: spectral transmissivity
fra.: transmissivité spectrale
alm.: spektrale Transmissivität
tayfsal geometrik yer
ing.: spectrum locus
fra.: lieu spectral
alm.: Spektralfarbenzug
tayfsal ışıkölçer
ing.: spectrophotometer
fra.: spectrophotomètre
alm.: Spektralphotometer
tayfsal ışınımölçer
ing.: spectroradiometer
fra.: spectoradiomètre
alm.: Spektralradiometer
tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu
ing.: spectral internal transmittance density; spectral absorbance
fra.: densité optique interne spectrale par transmission; absorbance spectrale
alm.: spektrales dekadisches Absorptionsmass; dekadische Extinktion
tayfsal iç geçirme çarpanı
ing.: spectral internal transmittance
fra.: facteur de transmission interne spectral
alm.: spektraler Reintransmissionsgrad
tayfsal iç soğurma çarpanı
ing.: spectral internal absorptance
fra.: facteur d'absorption interne spectral
alm.: spektraler Reinabsorptionsgrad
tayfsal kütlesel zayıflama katsayısı
ing.: spectral mass attenuation coefficient
fra.: coefficient d'atténuation massique spectral
alm.: spektraler Massenschwächungskoeffizient
tayfsal optik derinlik
ing.: spectral optical thickness; spectral optical depth
fra.: épaisseur optique spectrale; profondeur optique spectrale
alm.: spektrale optische Dicke; spektrale optische Tiefe
tayfsal optik kalınlık
ing.: spectral optical thickness; spectral optical depth
fra.: épaisseur optique spectrale; profondeur optique spectrale
alm.: spektrale optische Dicke; spektrale optische Tiefe
tayfsal renk yoğunluğu
ing.: colorimetric purity
fra.: facteur de pureté colorimétrique; pureté colorimétrique
alm.: spektrale Farbdichte; spektraler Leuchtdichteanteil
tayfsal soğurma indisi
ing.: spectral absorption index
fra.: indice d'absoption spectral
alm.: spektraler Absorptionsindex
tayfsal soğuruculuk
ing.: spectral absorptivity
fra.: absorptivité spectrale
alm.: spektrale Absorptivität
tayfsal uyartı
ing.: monochromatic stimulus; spectral stimulus
fra.: stimulus monochromatique; stimulus spectral
alm.: spektraler Farbreiz
tayfsal üçtürsel koordinatlar
ing.: spectral chromaticity coodrinates
fra.: coordonnées trihcromatiques spectrales
alm.: Spektralwertanteile
tayfsal yer
ing.: spectrum locus
fra.: lieu spectral
alm.: Spektralfarbenzug
tayfsal yoğunluk
ing.: spectral concentration; spectral distribution
fra.: densité spectrale; répartition spectrale
alm.: spektrale Dichte; spektrale Verteilung
tek kıvrımlı tel
ing.: single-coil filament
fra.: filament à simple boudinage; filament spiralé
alm.: Einfachwendel; Wendel
tekdüze türsel uzay
ing.: uniform colour space
fra.: espace chromatique uniforme
alm.: gleichförmiger Farbenraum
tekdüze türsellik diyagramı
ing.: uniform-chromaticity-scale diagram; UCS diagram
fra.: diagramme de chromaticité uniforme
alm.: gleichförmige Farbtafel; UCS-Farbtafel
tekrenkçillik
ing.: monochromatism
fra.: achromatopsie
alm.: Achromatopsie
tektürsel ışıklılık sıcaklığı
ing.: radiance temperature
fra.: température de luminance
alm.: spektrale Strahlungstemperatur
tektürsel ışınım
ing.: monochromatic radiation
fra.: radiation monochromatique; rayonnement monochromatique
alm.: monochromatische Strahlung
tektürsel uyartı
ing.: monochromatic stimulus; spectral stimulus
fra.: stimulus monochromatique; stimulus spectral
alm.: spektraler Farbreiz
tel
ing.: filament
fra.: filament
alm.: Leuchtdraht
temel renk türü
ing.: unitary hue; unique hue
fra.: teinte élémentaire
alm.: Urfarbe
titreme
ing.: flicker
fra.: papillotement
alm.: Flimmern
titremeli ışıkölçer
ing.: flicker photometer
fra.: photomètre à papillotement
alm.: Flimmerphotometer
toplam akı
ing.: total flux
fra.: flux total
alm.: Gesamtlichtstrom
toplam renk çarpıklaşması
ing.: resultant colour shift
fra.: distorsion totale de couleur
alm.: Farbverschiebung
toplam bulanıklık çarpanı
ing.: total turbidity factor
fra.: facteur total de trouble
alm.: Trübungsfaktor
toplam güneş ışınımı
ing.: global solar radiation
fra.: rayonnement solaire global
alm.: Globalstrahlung
toplam aydınlık
ing.: global illuminance
fra.: éclairement global
alm.: Globalbeleuchtungsstärke
toplam renkölçümsel çarpıklaşma
ing.: resultant colorimetric shift
fra.: distorsion colorimétrique totale
alm.: farbmetrische Verschiebung
toplanık akı
ing.: cumulative flux
fra.: flux cumulé
alm.: kumulierter Zonenlichtstrom
toplayıcı tavan ışıklığı
ing.: downlight
fra.: plafonnier intensif; spot de plafond
alm.: ...
troland
ing.: troland
fra.: troland
alm.: Troland
tungsten şeritli lamba
ing.: tungsten ribbon lamp; strip lamp
fra.: lampe à ruban de tungstène
alm.: Wolframband-Lampe
tungsten telli lamba
ing.: tungsten filament lamp
fra.: lampe à filament de tungstène
alm.: Wolframdrahtlampe
tümler dalga boyu
ing.: complementary wavelength
fra.: longueur d'onde complémentaires
alm.: kompensative Wellenlänge
tümler renk uyartıları
ing.: complementary colour stimuli
fra.: stimulus de couleur complémentaires
alm.: komplementäre Farbreize
tümler renkler
ing.: additive complementary colours
fra.: couleur complémentaires
alm.: Kompensationsfarbe; kompensative Farbe
tür uzayı
ing.: colour space
fra.: espace chromatique
alm.: Farbenraum
türsel doymuşluk
ing.: chromaticness; colour fullness
fra.: chromie; niveau de coloration
alm.: ...
türsel renk uyartısı
ing.: chromatic stimulus
fra.: stimulus chromatique
alm.: bunter Farbreiz
türsel uyma
ing.: chromatic adaptation
fra.: adaptation chromatique
alm.: Farbumstimmung
türsellik
ing.: chromaticity
fra.: chromaticité
alm.: Farbart
türsellik diyagramı
ing.: chromaticity diagram
fra.: diagramme de chromaticité
alm.: Farbtafel
türsellik düzeyi
ing.: chromaticness; colour fullness
fra.: chromie; niveau de coloration
alm.: ...
türsüz algılanmış renk
ing.: achromatic colour
fra.: couleur achromatique
alm.: unbunte Farbe
türsüz renk uyartısı
ing.: achromatic stimulus
fra.: stimulus achromatique
alm.: unbunter Farbreiz
- U
Ulbircht küresi
ing.: integrating sphere; Ulbricht sphere
fra.: sphère d'Ulbricht; sphère intégrante
alm.: Ulbrichtsche Kugel
uyarma
ing.: excitation
fra.: excitation
alm.: Anregung
uyarma tayfı
ing.: excitation spectrum
fra.: spectre d'excitation
alm.: Anregungsspektrum
uyartı arılığı
ing.: excitation purity
fra.: pureté d'excitation
alm.: spektraler Farbanteil
uyma
ing.: adaptation
fra.: adaptation
alm.: Adaptation
uymada renk çarpıklaşması
ing.: adaptive colour shift
fra.: distorsion de couleur pour l'adaptation
alm.: Farbwandlung
uymada renkölçümsel çarpıklaşma
ing.: adaptive colorimetric shift
fra.: distorsion colorimétrique pour l'adaptation
alm.: Farbumstimmungs-Adaptation
uyum
ing.: accommodation
fra.: accommodation
alm.: Akkommodation
uzun yay lambası
ing.: long-arc lamp
fra.: lampe à arc long
alm.: Langbogenlampe
- Ü
üçrenkçillik
ing.: trichromatism
fra.: trichromatisme
alm.: Trichromasie
üçtürsel bileşenler
ing.: tristimulus values
fra.: composants trichromatiques
alm.: Farbwerte
üçtürsel dizge
ing.: trichromatic system
fra.: système trichromatique
alm.: trichromatisches System
üçtürsel koordinatlar
ing.: chromaticity coordinates
fra.: coordonnées trichromatiques
alm.: Farbwertanteile
üçüncü görmezlik
ing.: tritanopia
fra.: tritanopie
alm.: Tritanopie
üçüncü sapaklık
ing.: tritanomalous vision
fra.: tritanomalie
alm.: Tritanomalie
üçüzlü akı
ing.: flux triplet
fra.: triplet de flux
alm.: ...
üniform tür uzayı
ing.: uniform colour space
fra.: espace chromatique uniforme
alm.: gleichförmiger Farbenraum
üst akı
ing.: upward flux
fra.: flux supérieur
alm.: oberer halbräumlicher Lichtstrom
- V
vidalı dip
ing.: screw cap; screw base
fra.: culot à vis
alm.: Schraubsockel; Gewindesockel
von Kries'in geçerlilik yasası
ing.: persistence law
fra.: loi de persistance
alm.: Persistenzsatz
- W
Wien'in ışınım yasası
ing.: Wien's law
fra.: loi de Wien
alm.: Wiensches Strahlungsgesetz
- Y
yanıt süresi
ing.: response time
fra.: temps de réponse
alm.: Ansprechzeit
yanma gerilimi
ing.: lamp voltage
fra.: tension fonctionnement
alm.: Brennspannung
yansıma
ing.: reflection
fra.: réflexion
alm.: Relfexion
yansıma ile tam yayındırıcı
ing.: perfect reflecting diffuser
fra.: diffuser parfait par reflexion
alm.: vollkommen mattweisses Medium bei Reflexion
yansımaölçer
ing.: reflectometer
fra.: réflectomètre
alm.: Reflektometer
yansımaölçümsel değer
ing.: reflectometer value
fra.: valeur réflectométriques
alm.: Reflektometerwert
yansımayla kamaşma
ing.: glare by reflection
fra.: éblouissement par réflexion
alm.: Reflexblendung
yansımış güneş ışınımı
ing.: reflected solar radiation
fra.: rayonnement solaire réfléchi
alm.: reflektierte Globalstrahlung
yansıtıcı
ing.: reflector
fra.: réflecteur
alm.: Reflektor
yansıtıcı ampul
ing.: reflectorized bulb
fra.: ampoule réfléchissante
alm.: verspiegelter Kolben
yansıtıcı lamba
ing.: reflector lamp
fra.: lampe à réflecteur
alm.: Reflektorlampe
yansıtıcılı projektör
ing.: reflector spotlight
fra.: projecteur-réflecteur
alm.: Spiegel-Scheinwerfer
yansıtıcılık
ing.: reflectivity
fra.: réflectivité
alm.: Eigenreflexionsgrad
yansıtıcılık çarpanı
ing.: reflectance factor
fra.: ...
alm.: Reflexionsfaktor
yansıtma çarpanı
ing.: reflectance
fra.: facteur de réflexion
alm.: Reflexionsgrad
yapay oluşturulmuş aktiniksel etki
ing.: artifically induced actinic effect
fra.: effet actinique produit artificiellement
alm.: künstlich erzeugter aktinischer Effekt
yararlı akı
ing.: utilized flux
fra.: flux utile
alm.: Nutzlichtstrom
yararlı düzlem
ing.: work plane; working plane
fra.: plan utile; plan de travail
alm.: Nutzebene
yararlılık
ing.: utilance
fra.: utilance
alm.: Raumwirkungsgrad
yardım aydınlatması
ing.: emergency lighting
fra.: éclairage de secours
alm.: Notbeleuchtung
yarı değer açısı
ing.: half-value angle
fra.: angle de demi-valeur
alm.: Halbwertswinkel
yarı dolaylı aydınlatma
ing.: semi-indirect lighting
fra.: éclairage semi-indirect
alm.: vorwiegend indirekte Beleuchtung
yarı dolaysız aydınlatma
ing.: semi-direct lighting
fra.: éclairage semi-direct
alm.: vorwiegend direkte Beleuchtung
yarı küresel yayımlayıcılık
ing.: emissivity
fra.: émissivité
alm.: halbräumlicher Emissionsgrad
yarı yayınık geçme
ing.: mixed transmission
fra.: transmission mixte; transmission semi-diffuse
alm.: gemischte Transmission
yarı yayınık yansıma
ing.: mixed reflection
fra.: réflexion mixte; réflexion semi-diffuse; réflexion semi-régulière
alm.: gemischte Reflexion
yarıiletken durultucu
ing.: semiconductor ballast
fra.: ballast à semiconducteurs
alm.: Halbleiter-Vorschaltgerät
yatay pencere
ing.: rooflight; skylight
fra.: lucarne
alm.: Oberlicht
yay boşalması
ing.: arc discharge; electric arc
fra.: décharge en arc
alm.: Bogenentladung
yay lambası
ing.: arc lamp
fra.: lampe à arc
alm.: Bogenlampe
yayıcı
ing.: diffuser
fra.: diffuseur
alm.: Diffusor; lichtstreuender Körper
yayım
ing.: emission
fra.: émission
alm.: Emission
yayım tayfı
ing.: emission spectrum
fra.: spectre d'émission
alm.: Emissionsspektrum
yayımlatıcı
ing.: emissive material
fra.: matière émissive
alm.: Emitter
yayındırıcı
ing.: diffuser
fra.: diffuseur
alm.: Diffusor
yayınık aydınlatma
ing.: diffused lighting
fra.: éclairage diffusé
alm.: diffuse Beleuchtung; gestreute Beleuchtung
yayınık geçirme çarpanı
ing.: diffuse transmittance
fra.: facteur de transmission diffuse
alm.: Grad der gestreuten Transmission
yayınık geçme
ing.: diffuse transmission
fra.: transmission diffuse
alm.: gestreute Transmission; diffuse Transmission
yayınık gök ışınımı
ing.: diffuse sky radiation
fra.: rayonnement diffus du ciel
alm.: diffuse Himmelsstrahlung
yayınık yansıma
ing.: diffuse reflection
fra.: réflexion diffuse
alm.: gestreute Reflexion, diffuse Reflexion
yayınık yansıtma çarpanı
ing.: diffuse reflectance
fra.: facteur de réflexion diffuse
alm.: Grad der gestreuten Reflexion
yayınma
ing.: diffusion; scattering
fra.: diffusion
alm.: Streuung
yayınma çarpanı
ing.: diffusion factor
fra.: facteur de diffusion
alm.: Streuvermögen
yayınma göstericisi
ing.: indicatrix of diffusion; scattering indicatrix
fra.: indicatrice de diffusion
alm.: Streuindikatrix
yedek aydınlatma
ing.: stand-by lighting
fra.: éclairage de remplacement
alm.: Ersatzbeleuchtung
yer ışıklığı
ing.: bulkhead luminaire
fra.: hublot
alm.: Bodenleuchte
yer indisi
ing.: room index; installation index
fra.: indice du local; indice d'installation
alm.: Raum-Index
yoğunlukölçer
ing.: densitometer
fra.: densitomètre
alm.: Densitometer
yumuşak yayıcı
ing.: softlight
fra.: diffuseur
alm.: ...
yüksek basınçlı cıva buharlı lamba
ing.: high pressure mercury lamp
fra.: lampe à mercure à haute pression
alm.: Quecksilberdampf-Hochdrucklampe
yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba
ing.: high pressure sodium lamp
fra.: lampe à sodium à haute pression
alm.: Natriumdampf-Hochdrucklampe
yüksek yeğinlikli boşalmalı lamba
ing.: high intensity discharge lamp; HID lamp
fra.: lampe à décharge à haute intensité; lampe DHI
alm.: Hochdruckentladungslampe; HID-Lampe
yüzey rengi
ing.: surface colour
fra.: couleur de surface
alm.: Aufsichtfarbe
yüzeylik döşem akısı
ing.: installation flux density
fra.: flux surfacique de l'installation
alm.: flächenbezogener Lichtstrom der Beleuchtungsanlage